HTC an itibariyle teknolojinin çok acayip bir virajında duruyor. Tayvanlı firma, akıllı telefon pazarındaki payının düşmesiyle birlikte, yekten gönüllerden veda edecek gibi gözüküyordu bir iki sene öncesine kadar. Bu böyle olmadı. Kendilerini doğru hareketler yüzünden, doğru teknolojinin, doğru zamanında buldular. Oculus’un fazla kapalı, PS VR’ın ise fazla kısıtlı çıktığı bir dönemde, belki ilk etapta ticari başarıyı elde edemeyecekler; ama bir süre boyunca sanal gerçeklik hiç değilse prestij olarak onlardan sorulacak.

HTC de bunun çok farkında. O yüzden, Consumer Electronics Show 2017’de çıkıp sanal gerçeklik cihazları Vive için bir ton yeni aksesuar tanıttılar. Arkadan kafanızın şekline göre ayarlanabilen yeni kulaklık Deluxe Audio Strap çok cici, kablosuz VR deneyimi için piyasaya sunacakları TPCast Adapter çok doğru hamle; ama bizim ve binlerin gözünü özellikle Tracker çaldı. Zira VR eğer temelinde objenin dijital olanı ile, doğal olanını harmanlamaktan ibaret bir deneyim ise, Tracker bu uğurda müthiş bir sıçrayış.

Aslında prensip çok basit. Halihazırda Vive’ın kontrol mekanizmasının tepesinde duran halkanın, kopartılıp çiçek başı hâline getirilmiş versiyonu Tracker. Ve başka türlü objelere takılabiliyor. Ancak buradaki espri, HTC’nin beraberinde Tracker’ı üçüncü parti aksesuarlara göre kolayca modifiye edecek kaynakları geliştiricilerle paylaşmış olması. Bu, benzer teknolojik sıçramalarda görmediğimiz seviye bir erişim. İsteyen herkes Tracker’ı dilendiğince davranmak üzere programlayacak yazılımlar üretip satabilecek.

Bunun yakın vade iması, HTC’nin Vive altında bir imparatorluğa gideceği elbette. Bunu da zaten tüm Vive operasyonlarını ayrı bir kanatta toplayarak belli etmişlerdi. Ancak uzak vadede, Tracker Vive için tartışmasız bir biçimde en kilit yapboz parçası olabilir. Vakti zamanında Nintendo, kendi hareket algılayıcı aparatına erişimi kasasında tutarken bile birileri çıkıp “Lan millet bu kolları bir kutunun üstüne koysa, kutuya vurunca çıkan titreşimle oynansa oyun?” diyebilmişti. Tracker için ufuk çok daha geniş. Artık dambılların ucuna takıp faaliyet kaydı mı yaparsın, arkasına bir el lastiği geçirip Iron Man oyununda mı kullanırsın, gerçek fotoğraf makinesine sanal mercek mi olur; orası tamamen geliştiricilerin sınırsız aklına kalmış…

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.