Spotify son bir iki haftadır biraz daha kaliteli, zira The Beatles’ın geniş arşivi en sonunda dijital müzik platformuna teşrif etti. Spotify’ın pek çok gediği kapandı yıllar içerisinde, ama bu, kapanana kadar, en önemli olanıydı. Çünkü burada The Beatles’dan söz ediyoruz. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük grubu. Aynı kariyer içerisinde hem dünyanın en popüleri, hem de dünyanın en deneyseli olma titrlerini elinde bulundurmuş nadir sanatçılardan biri.

Belki bilmeyen, çok da idrak edemeyen vardır doğal olarak. Anlatalım, The Beatles kariyerine şu gün çevrede bulunan One Direction ve benzeri gruplardan çok da farklı olmayan bir şekilde başladı. Beatles, pek çok açıdan, ilk boyband’di aslında. Etrafı bir anda bir çılgınlık kapladı. Olmaz denilen oldu, bu çılgınlık okyanusun öte tarafına, Amerika’ya da sıçradı. John Lennon ve Paul McCartney’nin merkezinde durduğu grup, bu başarıyı alıp üzerine çöreklenebilirdi. Yapmadılar.

Onlar onun yerine, 60’ları tümden tanımlama yoluna gittiler. Bolca saykedelik, halüsinojen madde kullanımı; Doğu felsefelerine dair inanılmaz bir ilgi; Lennon ve McCartney arasında gittikçe farklılaşan müzik anlayışlarıyla birleşince ortaya hiçbir kalıba sığmayan müzikler çıkmaya başladı. Beatles ne hikmetse, albümden albüme değil; albüm içerisinde de bambaşka uçlarda şarkı çıkartıp, her birini aynı etkileyicilikte sunabilen bir grup oldu. Lennon ve McCartney, farklı müzikler yapıyorlardı; sonlara doğru birbirlerine iyice dayanamıyorlardı; ama iş kaydetmeye gelince de her şeyi bir kenara bırakıp, çalabilecekleri en iyi şeyi çalmaya çalışıyorlardı adeta.

Bu konuda prodüktör George Martin‘in de payı büyüktü. Sgt. Pepper’s konsept albümü, White Album’un titanvari haşmeti, Yellow Submarine’in deneysel acayipliği, Abbey Road’un bambaşka sükuneti… En nihayetinde, Beatles tüm müzik türlerine değinerek, bir dönemi ve daha fazlasını tanımlayan; bunu yaparken peşinden onlarca alt-janra ve ilham almış genç müzisyen bırakan bir efsane olarak dağıldı 70’lere girilirken. Ve bize de şu lafı bıraktı giderken;

and in the end / ve en sonunda

the love you take / aldığın sevgi

is equal to the love you make / eşit olur yarattığın sevgiye

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.