DC’nin 2011 yılında geçmişe sünger çekelim ve yeni, taptaze bir başlangıç yapalım mantığıyla giriştiği The New 52, bana göre başarılı bir hamleydi. Crisis on Infinite Earths ile bölük pörçük olan evrenleri bir araya toplamışlardı toplamasına ama yine de bir süre sonra devamlılık sorunları yaşamaya başlamışlardı. Bu yenilenmenin sebebi hem okur çekmek, hem de var olan okurun takip etmesini kolaylaştırmak istemeleriydi kuşkusuz. İşin içinde bir de Warner Bros.’un ipleri eline alması ve Geoff Johns’u kreatif ekibin başına getirmek gibi birtakım yapısal değişikliklere gitmesi vardı. Böylelikle uzun zamandır süregelen ve iyiden iyiye dallanıp budaklanmış, sarpa sarmış yan öyküler, geçiş hamlesi Flashpoint ile sonlanmış, akabinde de düzenli olarak yayınlanmakta olan Action Comics ve Detective Comics gibi uzun soluklu seriler bile yenilenip tekrar başlamışlardı. Geçen 4 yılda satışlar iyi gitti gitmesine ama reaksiyon anlamında beklediklerini de bulamadılar çünkü çok etraflıca düşünülmemiş, alelacele bir atılımdı.

convergence_1200x929
Anlaşılan The New 52, onlara göre de miladını doldurmuş olacak ki, Haziran ayı itibariyle bu etiketi çizgi romanlardan kaldıracaklar ve artık yeni bir “marka” ile ilerleyecekler: DC YOU. “Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği, siz, hayranlarımıza özel serilerden oluşacak” diye anlatıyorlar bu yeni markalaşmayı. Yani yılların okuyucularının yanında yeni olanları da çekmeye çalışacaklar ve “hafif” serilerle birlikte genç okuyuculara hitap etmenin yanı sıra “karanlık” olduğu için DC okuyan yetişkin kitleye de hitap edecekler. Marvel cephesinde de bildiğiniz gibi bir süredir benzer bir telaşe var. Secret Wars ile Marvel, devam eden 33 serisini sonlandıracak ve baştan başlatacak. Secret Wars sonrasında başlayacak bu yeni dönemin adını onlar da belirlediler bile: All-New, All-Different Marvel.

Bunun cevabını vermek için apayrı bir yazı yazmak gerekir şüphesiz ama sorup kendimce kısaca cevap vereyim: bu “sil baştan başlamak gerek bazen” politikası gerçekten gerekli olduğu için mi yapılıyor, yoksa iş artık salt bir sidik yarışına mı döndü? Belki ikisinden de biraz var. Marvel’ın projesi, çizgi romanlarda da MCU’ya biraz daha yaklaşmak üzerine. DC’nin çabası buna yönelik olmayabilir ancak özellikle Marvel Cinematic Universe ürünü filmlerin hayranlar için üretildiği gerçeğinin farkındalar ve onlara yönelik bir değişimden geçmeleri gerektiğine inanıyorlar. İşin özünde yatan şey bana göre çok net: “Çeşitlilik”.

Burada bahsettiğim şey sadece Superman’i siyahi yapalım, Batwoman’ı eşcinsel yapalım çeşitliliği değil. Yanlış anlaşılmasın DC’nin çok sevdiğim karakterleri var, fakat başı çeken Batman, Superman, Wonder Woman, Green Lantern gibi karakterlerle senelerce toplumdan dışlanmış, alay konusu olarak büyümüş çocuklar, ne kadar kendilerinden bir şeyler bulabilirler? Geoff Johns, Greg Berlanti ve Andrew Kinsberg, The Flash dizisiyle gençleri çok iyi bir yerden yakaladılar. Supergirl ile de çok başarılı olmasalar da aynı yoldan gitmeye çalışıyorlar. Süper güçleri olan ama hayatın günlük rutin saçmalıklarıyla da boğuşmaya devam eden daha ‘bizden’ karakterle dolu işler ikisi de. Çizgi romanda da aynı şeyi sürdürmek için giriştikleri DC YOU projesini, bu açıdan Marvel’a karşı basit bir “ben daha uzağa işerim” çirkefliğinden ibaret görmüyorum ben.

Peki Nisan-Mayıs süresince yayınlanan, ikişer bölümden oluşan 40 kitaplık özel seri Convergence, neden yırtık dondan fırlar gibi çıktı ve tüm bunların arasında tam olarak nereye oturuyor? Zaten marka tamamen kendini yenileyecekse böyle bir seriye ne gerek vardı? 2 aylık serinin sonuna gelmiş ve DC YOU peydah olmamışken henüz okumamış olanlar ve benim gibi kafası karışanlar için biraz bunu netleştirelim istedim.

conv1

Kuzum, Nedir Bu Convergence Allah Aşkına?

Öncelikle Convergence, The New 52’yi silecek olan bir reboot veya bir devam serisi değil söyledikleri üzere. Nisan-Mayıs aylarını kapsayan bir ‘ara’ seri. DC YOU ile birlikte sadece anlattıkları öyküler değişmeyecek, şirketin tüm perspektifini değiştirmeyi planlıyorlar. Hayranlara da bir çeşit ‘tribute’ mahiyetinde The New 52 öncesinden de evren ve karakterler sunuyorlar Convergence ile. Convergence’ın bitimi ve DC YOU’nun başlamasıyla The New 52 etiketi kalkacak ama devam eden serilerin 25 tanesi yine raflarda olmaya devam edecek kaldığı yerden. Bunlara ek olarak yeni yazar-çizer kadrolarıyla 24 tane de yeni seri eklemeyi planlıyorlar. Fakat bizim konumuz bu değil. Konumuz; Convergence.

Convergence’ta her bir hikaye iki parçadan oluşuyor ve toplamda 40 öykü var. Kendi adıma konuşayım, bir çizgi roman okuru olarak bu tip ne idüğü belirsiz seriler beni yoruyor. Zamanımın çoğunu anlamaya çalışmakla geçiriyorum. Önce böyle apar topar yapılmış gibi duran serilere girip ondan sonra da uzun uzun “ya aslında o kadar karışık değil bak” diye açıklama ihtiyacı hissediyorlar. Tüm açıklamalarına rağmen, eğer çok dikkatli takip etmiyorsanız, sizin de bu bir sürü karakterin, zaman çizgisinin, evrenin ve dünyanın bir araya geldiği bu seriden hiçbir bok anlamamanız mümkün. Convergence, özünde bir aşure arkadaşlar. Evet, bir kabın içine doldurulmuş ve birbiriyle tamamen alakasız bir sürü malzemeyle yapılmış koca bir AŞURE. Convergence, farklı zamanlardan ve farklı evrenlerden alınmış 40 şehri kapsıyor. Bunlar arasında Barry’nin annesini kurtarıp Wonder Woman ve Aquaman’in birbirine düşmesine sebep olduğu Flashpoint, Batman ve Joker’in vampir oldukları Red Pain, benim okumaktan özellikle keyif aldığım Superman, “Amerika yerine Sovyetler’e düşseydi nasıl olurdu” sorusuna cevap veren The Red Son gibi kültleşmiş evrenler de bulunuyor.

1 2
Author

Bir reklam ajansında esnek saat olarak çalışıyor. Geekyapar yazarı. Hobi olarak spoiler vermeyi seviyor. Dreamer değil. Vizyonsuz. Şu hayatta hep Hufflepuff'liğindan kaybetti.

11 Comments

  1. Sadık Dişli Reply

    Şunca yıldır çizgi roman okuyorum, Convergence kadar rezalet bir event hatırlamaya çalışıyorum, ama başarısızım.

    • Yiğitcan Erdoğan Reply

      ya sadık, gel buraya, valla öpücem. bunları ben söyleyince “vay marvel’cı köpek” oluyorum.

      insanlara izah edemiyorum, DC Comics son seksen yılın en kurak, en çorak, en yavan dönemlerinden birini yaşıyor. yıllardır sopayla dürterek uzaklaştırdığımız Marvel’a ise tövbe bismil bir şeyler oldu, adamlar canlandılar. convergence vs. secret wars bunun en büyük nişanesidir bence. e hal durum böyle olunca da, bizim lafımız da böyle oluyor. site olarak ömrümüz tam DC’nin dört koldan kokuttuğu döneme denk gelince de, marvel’cı oluyoruz.

      sadık valla sen söyledin, senden güç buldum, rahatladım yemin ediyorum yahu…

      • Sadık Dişli Reply

        Açık konuşayım, ”Marvel fanboy” olarak anıldığın ve eleştirildiğin dönemlerde hiçbir zaman fanboy olduğunu düşünmedim. Gerçekten olanları tarafsızca söylemeye çalışıyordun ve olanlar gerçekten bunlardı, biricik evladım DC uçurumdan atlarmışçasına düşüyordu, öyle bir düşüştü ki bu, herşeyi tarafsız yansıtmaya çalışanlar bir anda ”fanboy” ilan edilip geliyordu önümüze. Bir ara üstünde inanılmaz bir baskı vardı diye hatırlıyorum, aşılması güç bir baskıydı. Gerçekten her yiğidin harcı değildi.

        Demek istediğim şu, sen yeniden herşeyi tarafsızca yansıt, insanların eleştirilerini yeniden gözden geçir, ama bildiğin yolda devam et. Türkiye’de pek yapılmayan bir şey yapıyorsun ve seni takdir ediyorum. Sadece bildiğin yolda devam etmeye bak ve arkana bakma 😀

        Saygılarımla

        • bende galiba event sevmiyorum açıkcası bendisin yazdıgı tüm eventlerde bana karakterlerin kişiliklerini yıkan geçen hepsi embesile dönüştürülmüş kahraman sürüsünün anlamsız kavgaları olarak geliyor. blackest night-flashpoint ten aldıgım tadı alabilecegimi düşündüğünüz bir seri önerirseniz sevinirim. hickmanın avengersına ise hiç başlamadım dürüst olmak gerekirse galiba iyi bişe yapıyor duydugum kadarıyla ama bendis beni o kadar soğuttu ki hickman bitirince başlıcam galiba tüm seriye en son biri sonunda o da batırdı demezse tabi

          • Yiğitcan Erdoğan

            hickman’a bulaşma bence de, bulaşan çıkamıyor. ama bendis’in house of M’i ÇOK iyidir mesela.

      • Ben hala ikisine başarısız bulup Pre52’yu özleyenlerdenim. ”Superior Spider-Man” dışında ne Marvel’dan Ne de DC’den son 2 yılda adam gibi issue okumadım(Şahsi görüşüm). Image’in başarısını da görmezden gelmek çok yanlış. Zaten rota başarılı olanlara kayar. Doğanın kanunu böyledir. Rota ise şuan Image ile Marvel arasında.

  2. Seriyi tamamen Earth 2 hikayesinin devamı niyetiyle okuyorum diyebilirim ki o da çok uzak noktalara bağlandı.

    DC, New 52 ile attığı hamleye çok ters bir hamle attı bu Convergence ile birlikte. Yeni okurlar DC’yi takip etmeye başlamışken bir çoğu DC evreninden resmen soğudu.

    Convergence sonrasında iyi bir toparlama bekliyoruz.

  3. Ya her seri 1-2-3-4 diye gitse ve şu karmakarışık işler bitse n’olur!? Sırf bu yüzden ancak ”The Amazing Spider-Man”, ”Batman the New 52”, ”Civil War” filan diye başı sonu belli şeyleri okuyorum sadece. Yok o bunu etkiledi; bunu sonucunda şurda şu oldu vs. takip etmeye acayip üşeniyorum açıkçası.

    • Secret Wars’a hazırlık olsun diye Avengers, New Avengers, Avengers World’e bakayım dedim, serileri anlamam ve indirmem 2 gün sürdü

Sadık Dişli için bir cevap yazın Cevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.