Artık Marvel Comics ile Marvel Studios’u birbirinden ayırmak pek mümkün değil. Evet, organizasyonel açıdan çok farklı iki cepheden yönetiliyorlar. İki tarafta da ortak çalışan kimse yok; Studios’un başında sinema departmanında Kevin Feige, TV departmanında Jeph Loeb duruyor, animasyonda da Eric Radomski var. Her ne kadar çizgi romanlardan gelme Joe Queseda komple Marvel Entertainment’ın CCO’su olsa da; iki departman arasında net bir bağ yok.

Fakat buna rağmen Marvel Comics son yıllarda adımlarını artan bir hızda Studios’un üretimlerine göre atmaya başladı. Bunları daha önce sayfamızda anlatmıştık. Fantastic Four ve belirli X-Men karakterlerinin çizgi romanda ya ölmesi ya da solo serilerinin iptal edilmesi; Inhumans, Captain Marvel, Black Panther gibi karakterlerin filmlerinden önce evren içerisindeki tektonik değişimlerle ön plana çıkartılması (örn: Inhumanity event’i, Black Panther’ın Illuminati’yi tekrar kurması; Captain Marvel’ın Avengers’ın uzaydaki temsilcisi olması) gibi şeyler görüyoruz sıkıkla.

Ant-Man 2015 2

Dürüst olayım, yeni Ant-Man serisine de böyle yaklaştım ister istemez. Hank Pym ya da Scott Lang ya da aradaki başka her kim varsa fark etmez; Ant-Man karakteri uzun bir süredir Marvel evreninin içerisinde hürmet edilen; fakat kendi solo serisine kavuşturulması çok tercih edilmeyen bir karakterdi. Zira Avengers’ın kurucu üyelerinden de olsa Ant-Man fiyakasını yeni milenyumda ufaktan yitirmişti. Fakat şimdi yeni bir filmi geliyordu ve her yeni filmi gelen karakter gibi, Marvel onu da parlatmaya niyetliydi. En azından ben böyle düşünüyordum.

Şimdi öncelikle şunu söyleyelim; Ant-Man’e yeni bir seri vermek; başka herhangi bir sene yapılsaydı bunun büyük bir risk olduğunu söyler; böyle bir serinin gerçekten karakteri çok seven ve içeride bununla ilgili savaş vermiş olması gereken bir yaratıcının aşk çocuğu olduğunu düşünürdüm. Fakat bu sene filmi gelen bir karaktere kendi serisini vermek, daha doğrusu bu seriyi okutturmak çok kolay. Bu sene herkesin dudaklarında “kim lan bu Scott Lang?” sorusu dolaşacak zaten. Çok hesaplanmış ve ticari bir hamle gibi durmuyor mu gerçekten?

Ant-Man 2015 3

Evet, aynen öyle duruyor; fakat hayır, kesinlikle öyle değil. Çok acayip bir şekilde hem promosyon bakımından işine yarayacak, hem de gerçekten de okura kendini aşık edecek bir seri yaratmış Marvel. Sanırım bu konuda en çok şaşırdığım şey bu oldu. Nick Spencer ve Ramon Rosanas kesinlikle yüksek bir yerden emir almış olmalılar, buna şüphem yok. Ama aynı zamanda belli ki Scott Lang’in ilk solo macerasında (ki bu da inanılmaz değil de nedir?) sahip olması gereken her meziyet, karakteristik özellikl ve tarza da yüksek derecede vakıflar.

Seri Axis event’inin sonrasında geçiyor. Yani Doctor Doom iyi bir adam hâline gelmişken vaktinde öldürdüğü Cassandra Lang’i (Ant-Man’in kızı) diriltiyor ve Lang de bu şansı bir daha kaçırmak istemiyor. Kızına babalık etmek istiyor Lang, fakat ortada iki problem var. Birincisi, eski eşi kendisinden hiç haz etmiyor; ikincisi de suçlu geçmişi yüzünden hiçbir yerde iş bulamıyor. Tabii söylemeye gerek yok, ikinci sebep birincisini besliyor hâliyle.

Ant-Man 2015 6

Lang’e -zor bela da olsa- Tony Stark’tan iş teklifi geliyor; fakat Lang’in eski karısı bu sırada süper kötülerin kol gezdiği New York’tan, kızının sağlığı için taşınmak istiyor. Bu noktada söyleyebileceğim iki şey var; birincisi, Tony Stark Civil War’dan beri Marvel evreninin en büyük g*tü olma apoletini bu seriye de kimseye kaptırmamış; ikincisi de bunu daha önce Marvel evreniyle ilgili Lang’in karısı dile getirene kadar fark etmemiştim. Evet, New York hakikaten de normal insanlar için yaşaması zor bir yer. Büyük kahramanların çoğu orada olduğu için aksiyon da çoğunlukla orada dönüyor. Niye bir insan orada yaşamak istesin ki?

Peggy bu mantıkla Cassie ile birlikte Miami‘ye gidince, Lang de onların peşinden gidiyor ve orada özel bir güvenlik firması açma kararı alıyor. Aslında bu noktaya kadar olanlar, Ant-Man’i Marvel evreninin çok da meşgul olmayan bir köşesine atıp, orayı sahiplenmesini ve orada kendi kimliğini oturtmasını sağlama kararından başka bir şey değil. Fakat bu süreçteki her adım, o kadar tatlı bir şekilde Lang’in karakterini belirginleştirecek şekilde işleniyor ki; ister istemez Lang’e derin bir sempati duymaya başlıyorsunuz.

Ant-Man 2015 4

Scott Lang kimdir, neyin nesidir sorularına çok ustaca cevap veriyor Ant-Man serisi, bunu yaparken aynı anda hem gerçekten, içten bir şekilde komik; hem de o Marvel’ın alametifarikası “normal sıkıntıları olan süper kahraman” havasını verebilen bir metin olmayı başarıyor. Genelde çizgi roman çizimlerinde çok muhafazakar olan beni kalbimden vuracak kadar etkileyici Rosanas çizimleri de bunun üzerine çilek diye konuyor.

Uzun lafın kısası adettendir, söyleyeyim, geçtiğimiz haftalarda başlayan ve şimdiye dek iki sayısı çıkan yeni Ant-Man serisine şahsen bayıldım. Pek çoğumuzun karaktere aşina olmadığını ve merak duyduğunu bildiğimden, o zerreleri de tatmin ettiğini net bir şekilde söyleyebilirim. Valla Spider-Woman ile birlikte 2015’te 2’de 2 gidiyor Marvel. Darısı New 52’nın yarısını silip tekrar başlayacak olan DC’nin başına…

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

4 Comments

  1. Berke Kadam Reply

    Bense sizin aksinize övgü dolu incelemelerin ardından okudum Ant-Man’i ve çok beğendim tabi ki. Hawkeye’a benzeyen bolca yanı vardı, Marvel evreni içindeki alternatif tarz çizgi romanlarında iyi iş çıkarıyor. Popüler kültüre güzel göndermelerini de unutmamak lazım 😀

  2. rüzgar mavracı Reply

    Cizimler uykusuzdaki yilmaz aslanturk.un otisabi’sini andiriyor

  3. Bu yazıyı okuduktan sonra hemen seriyi okumaya başladım ve her kelimesinde haklı olduğunuzu gördüm ama tony stark superior iron man serisiyle birlikte ki tavsiye ederim çizimleri yıldıray çınar yapiyor bu kadar büyük pislik oldu karakteristik özellikleri değişti

  4. Charles Soule kadar göz önünde olmasa da Nick Spencer’ın son dönemlerde iyi yükseliş yakalayan yazarlardan biri olduğunu düşünüyorum, ancak Avengers World serisinin son sayılarına doğru feci halde bozması beni biraz endişelendirmişti. Şimdi o seriyi Barbiere’ye bırakıp daha iyi kotardığı bir çizgide yer alan Ant-Man serisine başlaması benim adıma sevindirici oldu. Çok da harika bir başlangıç yaptı. Ant-Man’in bir Hawkeye etkisi yaratacağını sanmam fakat önümüzdeki dönemde Marvel’ın iyi işleri dendiğinde parmakla gösterilecek bir çalışma olacağına inanıyorum.

Hiluluk için bir cevap yazın Cevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.