Gerçek dünyadan hayal alemine kaçma fikri, eğer hemen şuracıkta bir kapı açılacak olsa pek çoğumuzun düşünmeden atlayacağı bir macera olur. Görevlerimizden sıkılırız, ikilemlerimizden sıkılırız, ilişkilerimizden; karamsarlığımızdan ve hatta hayatımızdan sıkılırız ve ütopik olan ilgimizi çeker. Elfler’le Cüceler’in çatışmalarına tanık olmak veya ejderhanın sırtına atlayıp dağları aşmak isteriz. Gökkuşağı köprüsünün tam tepesine düşüp yeni gerçeklikler keşfetme fikri çok iç açıcı olsa da bunun, hayal etmenin bir meyvesi olan keyiften ileri gitmeyeceğini de biliriz. Folklords bu noktada meseleyi tam tersinden ele alan bir çizgi roman.
Kahramanımız Ansel, masal karakterlerinden oluşan bir köyde yaşayan bir genç. Rüyalarında sürekli kalabalık caddelerde koşuşan insanları, teknolojik araçları, takım elbiseleri ve gökdelenleri gören Ansel, kendi gerçekliğinden sıkılıp bu diğer alternatifin peşine düşüyor. Köyde 18 yaşına giren her çocuğun kendine bir görev seçmesi bekleniyor. Bunlar; trolleri gözlemlemek, huzursuz cüceleri rapor etmek gibi şeylerken kahramanımız da kendine görev olarak rüyalarında gördüğü yere gitmenin yolunu öğrenmek için Folklor’ları bulmayı seçiyor. Yalnız, Folklord’ların gerçek olduğuna bile inanılmıyor ve onları aramaya çıkmanın cezası; kesin ölüm. Köy, Kütüphaneciler denilen, oldukça sert kolluk kuvvetlerine sahip bir okült tarafından yönetiliyor. Tek gözleri açık kalacak şekilde bütün vücutları keşiş kıyafetleriyle sarılı olan Kütüphanecilerin ellerinde kelepçe olarak kullandıkları birer de asa bulunuyor. Görev dağıtım günü gelip çattığında Ansel kendi görevini ilan etme fırsatı bulamıyor ama gecesinde Elf arkadaşı Archer ile gizlice kaçıp, görevini gerçekleştirmek için yola düşüyor. Sonrasında gelişenleri, keyif kaçırmamak için okuyucuya bırakıyoruz.
Yaşı gelen her gencin kendine bir görev verilmesi ve hayatının sonraki kısmında bu görev üzerinden tanımlanmasıyla Divergent serisini, yola çıkıp yeni gerçeklik bulma fikriyle de Narnia serisini andıran kitapta, tanıdık masal karakterlerinin yanında tanıdık durumları da bulabilirsiniz. Bunlar; büyüme, kendini, bulma, otoriteyi ve Dünya’yı sorgulama olarak sıralanıp gider. Bunların yanında da önyargılar ve dostluk hakkında da biraz içlenebilirsiniz. Her macera gibi bu da döndüğünüzde aynı kişi olmayacağınız bir yolculuk.
Eisner ve Harvey ödüllerine adaylıkları bulunan Matt Kindt tarafından yazılan ve orijinal dilinde Boom! Studios tarafından yayınlanan kitabı ülkemize getiren de Prestij Yayıncılık. Bu yazar ve bu yayıncının adı bir yerlerden tanıdık geliyorsa muhtemelen Keanu Reeves’in, BRZRKR ile giriş yaptığı çizgi roman dünyasında, yanındaki yazar ve yayıncısı olarak onlara yer vermesidir. Kitabın çizeri Matt Smith ve renklendiren de Chris O’Halloran.
Beş fasikülden oluşan bir seri halinde yayınlanan kitap ülkemizde tek ciltle ve kalın kapakla basılmış durumda. Kitabın sonu, yeni açılan kapılarla devamını merak ettirse de kitabın çıkmasının üzerinden iki yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ devamından ses seda çıkmıyor. Yine de eksik kalmış değiliz; Sandman, House of Dragon ve Rings of Power’ın arka arkaya geldiği dönemde tek bir anımı bile boş bırakmam derseniz, Folklords sizi de içine çekecek.
