Süper Kahraman Anskilopedimizin dördüncü bölümü için bir aday arayıp durdum kafamda. Genellikle bize gelen istekler Ultron, Maximoff ikizleri, Daisy “Quake” Johnson ve Mr. Hyde gibi Marvel’ın şu sıralar akıllarda olan karakterleri üzerineydi. Ama dedik ki, madem bu dördüncü SKA, ilk ikisinde de Mockingbird ve Inhumansı, üçüncüsünde de Suicide Squad’ı anlattık; bunu DC’den yapalım, koşullar eşitlensin. Yapalım da, hangisi?

Genelde -haklı olarak- sinemada görüp hakkında bilgi edinmek istediğiniz karakterleri soruyorsunuz bizlere. E hadi geçen hafta herkes Suicide Squad konuşuyordu, bugün ne olacak? Ne yalan söyleyelim, Flash ve Arrow’dan ikinci seviye bir karakteri alıp buraya taşımayı gözümüz kesmedi. Biz de yıl dönümü arayalım dedik. Tarihin tozlu sayfalarında gezinirken ne görelim? DC panteonunun üç kralından biri, bundan neredeyse tam 73 sene önce bugün galasını yapmış çıkmasın mı?

Biz de öylece kararı vermiş olduk. Wonder Woman kimdir, nedir diyorsanız, buyurun ansiklopedimize!

 

Orijin Hikayesi

AllStarComics8_01

Gerçek adıyla Diana of Themyscira’nın bilinen iki tane orijin hikayesi var, fakat ikisi de şu an geçerli değil. Wonder Woman’ın geçmişine iki kez reset atıldı. İlk reset, Crisis on Infinite Earths döneminde geldi. Crisis resetinden sonra bazı şeyler bâki kaldı, örneğin Diana yine Yunan tanrılarının can verdiği bir kilden annesi Hippolyta tarafından yaratılmıştı, kendisi yine Paradise adasında yaşayan Amazon’ların prensesiydi ve erkeklerin dünyasına bir nevi ateşe olarak yollanmasına karar veriliyordu.

Fakat Crisis ile birlikte George Perez bu hikayeyi baştan anlatmaya karar verdi. Elimizde sahip olduğumuz en tutarlı ve bütünlüklü orijin hikayesi bu. Buna göre Yunan tanrıları bir gün insanların kendilerine inanmalarını nasıl sağlayacakları konusunda münakaşa etmektelerdi. Ares bunun savaşla olması gerektiğini savunurken, Artemis’in başını çektiği diğerleri insanlara yol gösterecek bir üstün ırkın yaratılması gerektiği kanaatindeydi. Zeus denklemden çıkınca Artemis ve diğerleri bu planı uygulamaya soktular.

Tanrılar Gaea’nın rahminde erkeklerin elinde acı çekmiş ve hayatını yitirmiş kayıp ruhların saklandığını biliyordu. Charon’un yardımıyla Artemis ve diğerleri bu ruhları alıp, Yunanistan’a yolladılar. Bir tanesi hariç. Athena o ruhun henüz zamanının gelmediğine kanaat getirdiği için, onu Gaea’nın rahminde bıraktılar. Kalanlara birer beden verildi, adlarına Amazon denildi ve başlarına Hippolyte ve Antiope isilmli iki kadın geçirildi. Yunanları doğru yola sokması ve gerektiğinde koruması için yaratılan bu uygarlık kendine Themiscyra adını koydu.

Fakat bir zaman sonra Herakles, Ares’in gazlamalarıyla Themiscyra’ya saldırdı ve Hippolyte’ı -kendisini kandırmak suretiyle- zehirlemeyi ve yakalamayı başardı. Bilgelik tanrıçası Athena Hippolyte’ı kurtardı, fakat kendisinden intikam kovalamamasını istedi. Hippolyte halkının kana susamışlığına karşı koyamadı ve Amazonlar erkekleri kılıçtan geçirdiler. Bunun üzerine Artemis, Athena ve diğerleri Amazonları Yunanistan yarımadasından, Paradise adında bir yere sürdüler.

Amazonlar o adada uzun bir süre yaşadılar, fakat Hippolyte bir noktadan sonra artan bir şekilde huzursuz olmaya başladı. Kendisi Amazonlar arasında hamileyken öldürülen tek kadındı, o yüzden bir çocuğun hasretini çekiyor ve kendini yarım kalmış hissediyordu. Artemis onun nidasını duydu ve Gaea’nın rahminde kalan son ruhun çıkmasının zamanı geldiğini söyledi. Hippolyte kıyıya gitti, kilden kendisine bir bebek yaptı. O son ruh, Tanrılar tarafından kutsanarak kilden bebeğin içerisine yerleştirildi. Hippolyte da bebeğin adını o an koydu: Diana.

Peki bu orijin hikayesi şimdi geçerli mi? Hayır. New 52 ile bir reset daha atıldı. Henüz yapılan değişikliklerin tamamını bilmiyoruz, zira Diana’nın geçmişi net olarak açıklanmadı. Fakat bazı öğrendiğimiz şeyler var. Örneğin bu versiyonda Zeus Wonder Woman’ın babası, yani Diana bir yarı tanrı. Aynı zamanda biliyoruz ki Diana savaş eğitimini sonraları düşmanı olacak Ares’ten aldı. Yani mitolojideki Herkül’e yakın bir durum var ortada. Amazonlar bu versiyonda yolu adaya düşen denizcileri kaçırıp, damızlık olarak kullandıktan sonra öldürüyorlar; o kadarını da biliyoruz. Fakat geri kalanı için sanırım flashback beklemek gerekecek.

 

Güçleri

GalleryChar_1900x900_JL3_14-15_52ab8f55dc6f22.91291238

New 52 resetinden önce Wonder Woman’a güçlerini veren şey, Yunan panteonundaki tanrı ve tanrıçalardı. Demeter’den insan üstü bir güç ve kendi kendini iyileştirebilme kabiliyeti, Afrodit’ten muazzam bir güzellik ve sevgi dolu bir kalp, Athena’dan üstün bir bilgelik ve ahlaki bir pusula, Artemis’ten avcılık mahareti ve hayvanlarla anlaşabilme yetisi, Hestia’dan ateşe dayanıklılık ve Hermes’ten hız ile uçma kabiliyeti alan Diana’nın, New 52 sonrası güçleri değişmedi. Fakat an itibariyle popüler varsayım, kendisi Zeus’un kızı olduğundan bunların otomatik geldiği yönünde.

Wonder Woman, gerçekten tam bir süper kahraman paketine sahip olmasına rağmen aynı zamanda hâlâ silah kullanan nadir karakterlerden biri. Kılıç, mızrak, kalkan gibi sıklıkla Yunan mitolojisindeki kahramanlara atfedilen silahlarla gözüken Diana’nın aynı zamanda alametifarika olmuş ekipmanları da var. Bunlardan ilki şüphesiz Lasso of Truth. Hefastos tarafından yaratılan bu kement, yakaladığı kişiyi doğruyu söylemek zorunda bırakıyor. Lasso dışında Wonder Woman savaşlarda sık sık gelen enerji kütleleri, kurşunlar ve yakın dövüş silahlarına karşı savunma sağlayan bilekliklerini de kullanıyor. Çoğu zaman kafasına taktığı tacı da bir nevi bumerang olarak kullanılabilmekte.

 

Yaratıcıları

tumblr_meko00urFQ1rmaftto5_1280

Wonder Woman’ın çok, çok acayip bir yaratıcısı var. Normalde bu tip kahramanlar çizgi roman sanatçıları tarafından yaratılırlar. Wonder Woman’da öyle bir durum yok. DC’nin First Lady’sini yaratan adam bir psikolog. Harvard mezunu Dr. William Moulton Marston’ın Wonder Woman’dan sonra en ünlü yaratısı sistolik kan basıncı testi. Nedir diye soracak olursanız, yalan makinelerinde kullanılan baş teknoloji derim, gerisini kafanızdaki çarklara bırakır giderim.

Wonder Woman’ı hayatındaki iki kadın; eşi Elizabeth Holloway Marston ve çiftle bir ilişki yaşayan Olive Bryne’dan ilham alarak tasarlayan Marston, çizgi roman dünyasına sadece verdiği bir röportaj sebebiyle girer. O röportajda çizgi romanların potansiyelinin yüksek olduğunu dile getiren Marston’ın beyanlarına Max Gaines denk gelir ve kendisini sonra DC olarak birleşecek All-American Comics ve National Periodicals şirketlerine danışman olarak atar.

Kendi deyimiyle “hem Superman’in tüm güçlerine, hem de iyi ve güzel bir kadının alımına sahip olacak” bir kahraman yapıp, kızların önüne bir rol model koymak isteyen Marston ilk sayılarda büyük bir savunucusu olduğu bondaj kültürünü sık sık hikayelere yedirir. Lasso of Truth bir nevi icadında büyük payının olduğu yalan makinesiyle cinsel fetişi bondajın buluşması gibidir. Sonraki yazarlar bu ögeyi yavaş yavaş azaltırlar.

Karakterin modern şeklinde en büyük imzası olan isim ise Crisis sonrası Wonder Woman’a tabiri caizse atanan George Perez’dir.

 

İlişkileri

3113289-supermanww

Wonder Woman her ne kadar büyürken dış dünyayla pek ilişki kurmamış olsa da, Themiscyra’nın elçisi ve Justice League’in liderlerinden biri olduğundan DC evreninin merkezi figürlerinden biridir. JLA’yı, malumunuz, üç kişi yönetir bir anlamda; Batman, Superman ve Wonder Woman. Diana’nın hemen hemen her kahramanla ilişkisi vardır, ama bu üçü başkadır. Batman ile sık sık çatışırlar. Kaba kuvvet veya cesarete dayanan diğer kahramanların arasında Diana ve Batman -Martian Manhunter ile birlikte- panteonun en iyi taktisyenleri olarak kabul edildiklerinden, pek çok operasyonda onların payı vardır.

Romantik olarak Wonder Woman Crisis öncesinde Steve Trevor isminde Paradise adasına düşen bir pilotla özdeşleştiriliyordu. Bu şimdilerde pek kullanılan bir durum değil. Şimdiki resmi canon içerisinde ise Wonder Woman ve Superman’in bir ilişkisi vuku buldu. Aslında Diana ve Clark daha önce pek çok işte bir araya gelmişti, hatta Kingdom Come’ı okuyanlar finaldeki mevzuyu çok iyi hatırlarlar. Fakat ana akım canon’una ilk girişi, 2012’deki Justice League #12 ile oldu.

1 2
Author

Yalnız olduğunu düşünen, ama bunun uzun sürmeyeceğini bilen bir adam. Bir gün Kaliforniya'nın yeşillikleri uğruna Arizona'daki evini terk edip gitti, geri dön çağrılarına da kulak vermiyor.

6 Comments

  1. Ya haftaya da acaba jessica jones veya quake yapar mısınız? Kaç zamandıe istiyorum lütfen

  2. Mehmet Can Reply

    Constantine yaparsanız çok mutlu olurum gerçekten.Dizisine başlamayı çok düşündüm ama bir türlü karar veremedim belki siz bana yardımcı okursunuz 😀

  3. Ekrem Ekicigil Reply

    Bence Quake’e girin… Avengers, Age of Ultron ile ilişkilerini anlatın… çizgi romanlarda nasıl olmuş, gelecek muhtemeln Avengers filmlerinde karşımıza nasıl çıkabilir onu görelim.

    Ultron’un geçmişi baya eskiye dayanıyor sanıyorum… bir iyi, bir kötü, bir iyi, bir kötü gibi… oha bambaşka bi konuya atladım, kafam çok karışık. 🙁

Jim Moriarty için bir cevap yazın Cevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.