Müjdeyi verdik. Ghost Rider tartışmalı filmlerinden sonra ekrana tekrar dönecek. Hem de aşık olunası dizi Agents of S.H.I.E.L.D. bünyesinde karşımıza çıkacak. Ancak bilmeyenler için bir hatırlatma yapalım: Göreceğimiz Ghost Rider daha önce filmlerden tanıdığımız ya da 2014’ten önce okuduğumuz Ghost Rider olan Johnny Blaze değil, 2014 itibari ile tanıdığımız Roberto Reyes olacak. Peki bizim yazımızın konusu hangi Ghost Rider olacak? Elbette önce abiden başlayarak Johnny Blaze’den başlayacağız. Ama sözümüz söz AoS sezonu başlamadan Roberto Reyes’e de bu sayfalarda yer vereceğiz.
Orijin Hikayesi
John Blaze’in babası Barton Blaze bir sirkte yaptığı motorsiklet şovu esnasında hayatını kaybeder. Annesi tarafından da küçük yaşta terk edilen John’u babasının çalıştığı sirkin sahibi Craig Simpson evlat edinir. Bu noktada sonra çocukluğunu geçirdiği sirke geri kalan hayatını da adamaya karar veren John görülmüş en iyi motorsiklet akrobatlarından olur. Ancak John’un öz babasının ölümünü atlatmasını sağlayan yıllar aynı zamanda üvey babasının ölümüne sebep olacak bir hastalığı da ortaya çıkarmıştır. Hastalığın haberi üzerine John çaresizce kadim bir ayini gerçekleştererek bir şekilde takasçı iblis Mephisto’yu yardıma çağırır. Mephisto’dan ruhu karşılığında babasının sağlını talep eder ve anlaşma yapılır.
Craig Simpson gerçekten hemen sağlığına kavuşmuştur. Ama ne yazık ki bunu görülen en büyük motorsiklet şovuyla kutlamaya karar veren Craig Simpson aynı John’un öz babası gibi şov sırasında ölür. John ruhunu sattığıyla kalır ve bahane kabul etmeyen Mephisto John’dan isteğinin bedelini almaya gelir. Bu esnada Craig Simpson’ın öz kızı Roxanne John’un Mephisto’yu çağırmayı öğrendiği kitap sayesinde ters bir büyüyle iblisi cehenneme yollar.
Mephisto intikamını Zarathos adıyla bilinen bir iblisi John’un bedenine mühürleyerek alır. Bundan böyle her gün batımında John’un bedenini Zarathos ele geçirecektir. Zarathos ve John yıllarca bedenin ve güçlerin hakimiyeti için savaş verdiler.
Güçleri
Ghost Rider bir iblisten beklediğiniz bütün güçlere sahiptir: Dayanıklılık, çeviklik, olağanüstü kuvvet ve inanılmaz havalı olmak. Bunların yanında düşmanlarına, düşmanlarının kurbanlarının hissettiği dehşeti, korkuyu ve acıyı hissettirebilmektedir. Zarathos’un yanında getirdiği cehennem ateşiyle, kendini ve sürdüğü aracı çevreleyebilir. Bu ateş öyle sıradan ateşlerden değildir. Yanıcı etkisini ruh üzerinde gösterir. Sürücümüz cehennem ateşiyle çevriliyken kaybettiği uzuvlarını kolaylıkla geri oluşturabilir. Johnny Blaze aslen ilk olarak Dany Ketch’in kullandığı cehennem aleviyle sarılı zinciri de ustalıkla kullanır. Marvel evreninde tüm bunların sökmediği tek karakter Doctor Strange’dir.
Yaratıcıları
Karakterimizin yaratıcıları, Fury ve Uluyan Komandolar’la tanınmış, eserlerine ini, cini, şeytanı karıştırmayı pek seven Gümüş Çağ sanatçılarından Gary Friedrich ve Friedrich’le ortak birçok işi olan çizer, zamanında Eisner’ın asistanlığını yapmış Mike Ploog’dır. Karakter, 70’lerin Amerika’yı kasıp kavuran motor akımının etkisiyle yaratılmıştır.
Kostümleri
Ghost Rider kostümünden ziyade kullandığı araçlarla anacağınız bir karakter olsa da 70’lerde yaratılmış olmasının etkisiyle üzerinden deri ceketini ve kot pantolonunu eksik etmez. Bu haliyle okuyucusuna, nerede o 70’ler, diye de düşündürür, düşündürmelidir. Bu imajını istediğinde alevlerle sardığı Amerikan chopperıyla tamamlayan Ghost Rider çizgi roman dünyasının karizma akan karakterlerinden biri olmuştur. Tarzdır. Bizimledir.
İlişkileri
Johnny’nin en ünlü ilişkisi zamanında hayatını kurtaran üvey kız kardeşi Roxanne Simpson’ladır. İlişkilerinin gücüyle John içindeki iblisi yenmeyi bile başarmıştır. Daha sonra iki çocuk babası olmuş ve sirkin yöneticiliğini yapmaya başlamıştır. Ancak karısı ve çocukları bir kazada hayatlarını kaybetti. Bunun acısıyla bir süre Zarathos’a yenik düşen John egemenliği tekrar eline alabilse bile normal hayata dönmektense tek tabanca bir intikamcı olmayı yeğledi.
Ghost Rider’ın Sinemadaki Başarısız Denemeleri
Ghost Rider’ın ilki 2007 ikincisi 2011’de olmak üzere iki sinema denemesi olmuştur. İlk film şimdi geriye dönüp baktığımızda ne kadar kötü gözükse de vizyonda olduğu günler çok konuşulmuş, gençlerin yüreğine cehennem ateşini salabilmişti. Yıl 2008 olup Iron Man’le beraber çizgi roman filmlerinin yıldızı parlayınca Ghost Rider filmine burun kıvırmalar, yüz buruşturmalar başlamıştı. Aslında haksız değildi bu tepkiler. Film için Daredevil’la bırakın çizgi roman uyarlamayı çizgi roman okuması bile sakıncalı görülmesi gereken yönetmen Mark Steven Johnson tutulmuştu. Başrole o zamanlar kariyerinin doruk noktasında olsa da böylesine bir karakterin karizmasına yakışmayacağını herkesin görebileceği Nicolas Cage getirilmişti. Kısacası Sony Spiderman 3 ile beraber bir yılda iki kötü çizgi roman filmi yapmayı başarmıştı.
Zaman geçti ikinci film duyuruldu. Bu Türkiye için dünyanın geri kalanına nazaran daha büyük bir haberdi. Çünkü filmin önemli bir kısmı Türkiye’de Kapadokya’da çekilecekti. Hem yönetmen de değişmiş çizgi roman filmleri daha değer görür hale gelmişti. Cage’in ilk filmdeki halinden daha yaşlı oluşu haricinde umut vardı. Ama 2011’de bu şansın çöpe atılmasını sinemada verdiğimiz para canımızı film kadar sıkarken izledik. İlk filmden daha kötü, daha tutarsız, daha ayıp bir film yapılmıştı.
Son Not
Şimdilerde Johnny Blaze yollara alev saçma görevini Roberto Reyes’e devretmiş olsa da çizgi roman severlerin kalbinde bıraktığı tekerlek izleri silinmiş değil. Bir kısmınız Agents of S.H.I.E.L.D.’ın Johnny Blaze’i kullanmadığına üzülüyor olabilir. Elbette ben de Lola’nın yanında bir chopper görelim isterim. Ama başarısız film denemelerinin ardından damağımızdaki kekremsi tadı yeni bir kanla silme fikri de hiç fena değil. Bu yüzden tetikte kalın: Bir Roberto Reyes yazısı da çok uzakta değil.
