Marvel’ın bir Batman’i yok. Ama Batman olmaya çok yakın karakterleri var; bunların en tepesinde de tüm haşmetiyle Daredevil duruyor. Evet, bu evrenin Black Panther’ları var, Moon Knight’ları var; ama gerçekten Batman kadar farklı yaratıcıya şahane hikayeler yazması için ilham verecek kadar kudretli bir tuval olmaya en yakın şey Daredevil. Bu yüzdendir ki 2003’te kendisi çok kepaze bir uyarlamayla sinema çekildiğinde çizgi roman camiası kol kola verip, simültane bir iç çekiş bıraktı atmosfere. Daredevil bundan daha iyisini hak ediyordu.

Bu sözün söylenmesi, elbette Joel Schumacher’ın Batman filmlerine bakıp alınan hissiyatın sebebiyle aynı; çünkü karakterin çizgi romanlarda çok daha vurucu ve etkileyici hikayeleri var. Marvel Daredevil’ın haklarını geri aldı, ve bildiğiniz gibi Netflix ile anlaşıp, beş dizilik bir girişimin ilk adımını onunla atmaya karar verdi bir süre önce. Bu dizide de o vurucu hikayelerden bolca beslenecekler gibi duruyor. Biz de düşündük ki, hazır vakit yaklaşıyor, dizinin yayınlanmasına saatler kalıyorken, Korkusuz Adam’ın en iyi eserlerini bir toparlayalım.

Değinmediğimiz çok sayı, hikaye arkı ve seri var; biz şimdilik sadece altı tanesini bir kısa dönem okuma listesi olarak dağıttık. Bir göz atmanız önerimizdir. Buyurun!

 

Born Again

Born Again

Şimdiden bir uyarıyı yapalım, Born Again bu listedeki iki Frank Miller işinden ilki; ve Miller’ın da diğer tüm yaratıcıların aksine burada iki hakka sahip olmasının bir sebebi var. Miller’ın Daredevil için yaptıkları, Batman için yaptıklarıyla eş değer; ki zaten -listenin devamında da göreceksiniz- Daredevil ve Batman’in sık sık yazar ve çizer paylaşıyor olmaları da, ne kadar benzer karakterler olduğuna delalet. Ama Born Again bir yandan Batman ile anlatamayacağınız kadar da… pis bir hikaye. Elini hiç korkak alıştırmıyor, çamura batmaktan çekinmiyor. Sert kozlar kullanıyor ve bunları sert sonuçlara bağlıyor seri. Sadece Daredevil için değil, aynı zamanda Karen Page ve Ben Urich için de. Bir de tabii, Kingpin…

 

Guardian Devil

Guardian Devil

Guardian Devil’ın konusunu ucundan kıyısından anlatmaya başlasam; muhtemelen kendimi tutuamam, spoiler verirken bulurum kendimi. Bağımsız sinemanın devrimci bayraktarı Kevin Smith’in yazdığı, Marvel’ın üst mertebe adamlarından Joe Queseda’nın çizdiği Guardian Devil’ın Smith’in kendi işlerinde de çok değindiği, Korkusuz Adam’ın da yüzeyinin altında sinsice akan bir tema olan dinle bolca haşır neşir olduğunu bilin yeter. Ha bir de, Daredevil’ın hayatının en kritik virajlarının birinin burada yaşandığı olsun aklınızda. Tam okunmalık eser yani anlayacağınız.

 

Noir

Noir

Marvel Noir çizgisini başlattığında bu yolun eninde sonunda Daredevil’ı keseceği belliydi. Neticede Marvel’ın tüm külliyatında Matt Murdock kadar noir hislere yakışan bir karakter daha yok. Ama bu bir dezavantajdı da aslında. Sonuçta Noir çizgisinin asıl amacı, normalde o şekilde resmedilmeyen Spider-Man gibi karakterleri farklı bir ışığın altında koymaktı. Fakat Alexander Irvine ve Tom Coker bir şekilde karakterden daha önce hissetmediğimiz şeyler çıkartabilmeyi başardılar. Resmi külliyata elbette dahil değil, o yüzden hikayesel olarak alacağınız çok şey yok, fakat atmosferi bakımından da Daredevil Noir’ı kesinlikle kaçırmamanız gerekiyor.

1 2
Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

6 Comments

  1. Dizinin yayınından tam 1 gün önce bunların paylaşılması da ayrı bir güzel olmuş 😀 Rahat rahat okuruz …

  2. Berke Kadam Reply

    Çok güzel yazı. Serileri okumak isteyenler için Out (İfşa) ve Yellow’un (Sarı) Türkçe basımı olduğunu belirtelim. Guardian Devil de yıllar önce Koruyucu Melek olarak yayınlanmıştı; hala bulunabilir mi, o kopan sayfalarla okunmak istenir mi bilemiyorum.
    Ayrıca Spider-Man’in Noir ve Blue’su da çok güzeldir, onları hatırlattı yazı bana. Spidey’i tam olarak tanımak isteyen herkes Blue’yu okumalı bence.

  3. Ogan Dağçınar Reply

    Romita Jr.’nin çizimlerine gıcık olan bir tek ben miyim?

  4. Son derece güzel bir liste olmuş, elinize sağlık. Elbette seçimler hakkında yine de bir iki diyeceğim var ama öncelikle giriş kısmındaki tespitlerinizin ne denli yerinde olduğuna değinmek istiyorum. Tamamen veya kısmen Marvel’ın Batman’i olması amacıyla yayın hayatına başlayan veya sonradan üzerlerine böyle bir misyon yüklenen karakterler arasından sınır tanımayan deliliğiyle Moon Knight benim için ayrı bir yere sahip olsa da Daredevil’ın yalnızca Marvel adına değil, Amerikan çizgi roman ekolü adına çok özel bir noktada durduğunu kabul etmek gerekir.

    Bahsettiğiniz gibi Daredevil üzerinde emeği geçen sanatçıların pek çoğu alanlarında ustalaşmış isimler. Karakterimiz, bu isimlerin her birinin kendilerinden bir şeyler katmasıyla şekillendi yıllar boyunca. Bu gelişim sürecinde de çizgi roman dünyasında kalıcı bir yer edindi. Öyle ki Daredevil dendiğinde zihinlerimizde oluşan “kalite” algısı, dünyanın parmakla gösterilebilecek çizgi roman sanatçılarının büyük bölümünü hikayelerinde ağırlayan Batman söz konusu olduğunda bile bu denli etkili olmuyordur. Batman, aynı dönemde birkaç devam eden serisinin yayımlanmasını farz kılan devasa bir marka olduğu için bu konuda kaçınılmaz bir biçimde belli dezavantajlara sahip. Öte yandan Daredevil’ın dümenine oturan her yazar omuzlarına somut bir yük sırtlamak durumundadır.

    Hal böyle olunca Daredevil, adına böyle bir liste hazırlaması en zor karakterler arasına giriyor. Bir zamanların DC’sinin aksine grafik roman yayınlarının üzerine hiçbir zaman fazla düşmeyen Marvel’dan çıkması da büyük oranda uzun soluklu serilerden tek tek hikaye ayıklama zorunluluğu doğuruyor. Bu uzun süreli yayın dönemlerinden en büyük önem teşkil edeni şüphesiz ki Frank Miller’ın dönemi. Öyle ki, kişisel düşünceme göre, Miller Daredevil’la olan bu efsane serüveninin ardından DC’de modern Batman’in yapı taşı olan birkaç esere imzasını atmasıyla Daredevil’ın Batman’i takip eden bir karakter olmadığını hatta belli bir oranda ilham kaynağı dahi olabileceğini göstermiştir. Yani evet, eğer bu listeye yalnızca tek bir ismin iki eseri dahil olabilecekse o kişi Miller’dan başkası olmaz ki Born Again ve The Man Without Fear eserlerinin Daredevil külliyatındaki ağırlıklarını tartışmaya gerek yok.

    Listedeki derdim ise Daredevil Noir’le. Fazla kafa yormadan kolay tüketilebilecek bir seri ve bu sebeple tavsiye listesine alınabilir tamam da diğerlerinin yanında sırıttığı da aşikar. Şöyle bir düşünüyorum Noir, Matt Murdock’a veya Daredevil’a ne gibi bir farklı bakış açısı kazandırmış olabilir diye ama bir cevap bulamıyorum. Bunun yerine ya Bendis’i ikileseniz veya Brubaker’dan bir hikaye dahil etseniz çok daha güzel olurmuş. Bendis’in dönemi baştan sona bir şaheser ve bu sebeple seçim iyice zorlaşıyor, ama “Hardcore” hikayesinin de tadı başkaydı şimdi. Out’ın yanına o gelebilirdi. Brubaker’dan ise Daredevil’la olan ilk macerası The Devil in Cell Block D en makulü olur sanırım, hem büyük bölümünün cezaevinde geçmesiyle farklı bir tat yakalamıştı. Listenin biraz genişletilmesi durumunda da illaki dahil olması gereken iki öğe var: Frank Miller’dan The Elektra Saga ve Mark Waid’den Ikari Arc. Aslında Waid’in Eisner ödüllü serisinin parlayan hikayesi Ikari olmaktan çıkacak beklentisi içindeyim şu sıralar. Waid ve Samnee şu anda final story arc’larını yayımlamaktalar ve hikayeye merak uyandırıcı bir giriş yaptılar. Şu aylarda unutulmayacak bir Daredevil hikayesine daha sahip olabiliriz kısacası.

    Bu arada epeydir yorum yazmıyordum. Yiğitcan hocam kusuruma bakmayın artık, geçen tartışmamızda biraz yarıda bırakıp kaçmış gibi oldum 🙂 O günlerde internet başında çok vaktim olamadı maalesef. Gerçi zaten verdiğiniz cevaplar büyük oranda tatmin etti beni.

Ogan Dağçınar için bir cevap yazın Cevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.