Şimdi şöyle, bu yazı, bilenler için eğlenceli bir anımsama töreni olacağı gibi bilmeyenler için de komik bir keşfediş yolculuğu olabilir. O sebeple çatal ve bıçaklarınızı hazırda tutun, önlüklerinizi yakanıza iliştirin ama en önemlisi de bir kavanoz mayonezinizi yanınızdan eksik etmeyin: YouTube’un en barbar yemek kanalı Regular Ordinary Swedish Meal Time’a merhaba deyin!

Uyarı: Besin maddelerine ve ortaya çıkan leziz yemeklere karşı uygulanan şiddetten ötürü dayanamayacak olan kalp hastalarının, videoları izlememeleri tavsiye edilir. Bir de kova kova mayonezden ötürü oluşabilecek metaforik yağlanmalardan kesinlikle müessesemiz sorumlu değildir. Sonra vay efendim kolesterol, ay karaciğer yağlanması, ay kalp krizi falan demeyin.

 

Neyin Nesi Kimin Fesi? – MAYONEZ AŞKI ADINA!

maxresdefault (1)

Regular Ordinary Swedish Meal Time, yaklaşık olarak altı sene evvel YouTube hayatına başlamış bir eğlence kanalı. Videoların ana teması ise birkaç İsveçli elemanın yemek yapma konusunda kendilerinin en barbar ve en tiksinç olduklarını kanıtlama çabası. Çoğunda İsveççe konuşan ve başrol olarak tanıtabileceğimiz siyah şapkalı bağırgan abimiz ise, kanalın başındaki isim. Kendisi sürekli çığırmasına rağmen bir kere bile sesinin kısılmaması ve bir de kilolarca mayonez yiyebilmesi gibi özellikleriyle ünlü bir kişilik.

2011 senesinde yayınladıkları ilk videoları milyonlarca insan tarafından izlenince, bu işin daha ne kadar suyunu çıkartabileceklerini merak eden ROSMT ekibi, işlerine kendilerince devam ettiler. Eski yıllara göre sık, şimdiye göre fazla uzun zaman aralıklarıyla video çeken kanal, ilk çıktıkları zamanki popülerliğini gittikçe kaybetmeye başladı tabii. Her ne kadar mutfak tezgahının ortasında parça pinçik olmuş her bir yiyecek malzemesini, bağıran ve mayonez hastası bir eleman tarafından tokatlanmak suretiyle yemek haline dönüştürülmesini izlemek bir dönem için eğlenceli olduysa bile zaman ne yazık ki bu ROSMT kanalına da iyi davranmadı. Tanınırlıkları süreç içerisinde milyon izlenmelerden yüz bin izlenmeye kadar düşünce, bir bakıma insanlar bu kanalın da üzerine sifonu çekmiş oldu.

b2b

Ne kadar eski bir tarihte keşfettiğimi hatırlamasam da, sahiden de YouTube’a girdiğinizde popüler olarak konuşulabilecek videolar arasında fink atan bu kanalı cidden izlemeyeli çok uzun zaman oldu galiba. Gördüğüm ilk şaheserlerinin bir kahvaltı videosu olduğunu ve bunun üzerine de diğer videolarını da defalarca bıkmadan izlediğimi çok iyi anımsıyorum yine de. Tabii o zamanlar bırakın İsveççe cümlelerin altyazıyla çevirisini, İngilizce’de dahi kulak dolgunluğum çok da olmadığı için dümdüz çocuk seyirci olarak fena keyif alıyordum. Ha tabii, aradan seneler geçtikten sonra her bir kelimesini çok daha rahat anlayabilmek ve yine de hiçbir keyif unsurunun yok olmamasını görmek de ayrı bir mutluluk olsa gerek.

Son olarak, artık videolarının neden eskisi kadar izlenmediğini ve şöhretlerinin böylesine büyük bir hızla söndüğünü çok da açıklama gereği duymadığımı belirtmek isterim. Günümüz küresel dünyasında bir saat içinde aşırı meşhur olup, bir saat sonrasında “artık o eskidi ya” muhabbetlerine kurban gitmemeniz neredeyse mümkün olmadığı için, artan içerik çeşitlerinin de tokadını yemiş olduğunu söyleyeyim bu ekibin.

Eh, bir de tüm barbarlığa rağmen hala izleme konusunda kararlıysanız size o zamanının en meşhur İsveçli kanalının, yıldızı sönmeden evvelki kişisel olarak en başarılı bulduğum üç videosunu da şöyle bırakayım:

 

1) Kahvenize Mayonez İster Miydiniz?

Kendilerini tanıdığım ilk video budur. Üstünde, katliamdan bozma olayların yaşandığı mutfak tezgahı mı desem; mayonezi löp löp kaşıklayan abimizin geleneksel olarak videoların sonunda mutlaka bir şekilde taciz ettiği yakın arkadaşlarının acınası halleri mi desem… İki buçuk dakika içerisinde bir kahvaltının ne kadar barbarlaşabileceğini ve dağılan mutfağı daha sonra nasıl temizleyeceğini düşünen her bir saygıdeğer titizin o tatlı düşüncelerini tek bir videoda harmanlamak her yiğidin harcı değil. Kahvaltı hazır biçız!

 

2) Barbar İsveç’in Gizli Tarifinden: Tokatlı Köfte&Patates

Bakınız; köfte öyle yapılmaz böyle yapılır! Mayonez de cilde iyi gelir- Ehem… Köfte ve patateslere utanmadan pata küte daldıktan sonra kibarca minik toplar yapan İsveçli arkadaşların, aslında tüm o vahşete rağmen basit ve leziz şeyler yaptığını gördükçe inanın insanın karnı acıkıyor. Normal şartlarda et yemeyen insanlar için izlemesi fazlasıyla zor olacak bu video için tüm acıma duygunuzu patateslere ayırmanızı öneririz. Patates, patates olalı böyle zülum görmedi çünkü!

 

3) Om Nom Nom: Pancake Canavarı Geldi!

Mutfağın o mahşerden bozma görüntüsüne hala iki videoda alışamadıysanız, burada kriz geçirmeniz muhtemelen daha yüksek bir ihtimal. Üstelik “sağlığınız için iyi” olan mayonezin bir de pancake malzemeleri arasında olduğunu görmek, sanırım iştahınızı kaçırabilir. Matkapla homojenize edilmeye çalışılan karışımın ise, en sonunda sakallardan toplanan krema yardımıyla tatlandırılmasına ise diyecek tek bir sözümüz dahi yok. Gerçi, son sahnedeki pancake canavarıyla kalbinizi kazanabilecek olan İsveçli bağırgan elemanın, aslında gerçekte böyle biri olmadığını söylersek belki işler değişir, ne dersiniz? Değişmedi mi? Yapmayın be!

Author

Geveze, aşırı heyecanlı, domates surat. Ailenizin mülayim, cep tipi ponçiği. Profesyonel inek. Özel gücü ise role play yazmak. @poncikbruiser

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.