İsimler önemli şeyler. Geekyapar!’ın iddiası, örneğin, daha isminden açık ediyor kendini. Ana akım medyada (merhaba Big Bang Theory), toplumsal kabullerimiz içinde iktidarsızlıkla, bir tür beceriksizlikle mimlenmiş olan bir kültürün [‘geek’ diyorlar buna] aslında gayet de muktedir olduğunu, yaptığını, yapabildiğini söylüyor, yaptıklarını sergiliyor.

Baştan söyleyelim, biz yapamıyoruz [ve bir ünlem!]. İsmimizin yanlış olmasından, bir dil sürçmesinden kaynaklanmasından bunu anlayabilirsiniz. Faux Play diye bir şey, aslında yok. Faux Play, kendi ismini bile doğru telaffuz edemeyen bir yapı. Ama biraz geri gidelim…

Merhaba, bizi annemler Fareler Oyunda’dan yolladı, bir maniniz yoksa arada bir çat kapı gelip buralarda oyun oynayacağız. Maniniz varsa, bu daha bile hoşumuza gider – ve mani söylemeyi herkes sever.

Fareler Oyunda’nın hikâyesine, iddiasına da isminden başlamak lazım. Bunu birkaç kere anlattık ama, duymayanlar vardır, zaten bizi duymamış olanlara geldik. “When the cat’s away, mice will play” diye bir İngiliz deyişi var. Biz uydurmadık, gerçekten var, google’dan aratın canım, yaparsınız [ünlem!]. İşte biz bu deyişi, iki sene kadar önce aparttık, biraz yonttuk. Derdimiz, oyunların hikâyelerini, ki oyunlardan herbir şeyi anlıyoruz, daha önce pek de anlatılmadığı gibi anlatmaktı. Onları eleştirmek, bağlamlarına oturtmak, onlara birer kapı kulbu muamelesi yapmaktan vazgeçmekti. Bu sene içinde ise, bir blog’dan, pek düzensiz bir online dergiye evrildik. İlk sayımızda Oyun Mekânları’nı, ikinci sayımızda Direniş Oyunu’nu anlattık, geri kalan pek çok şeyle birlikte.

Burada olmamızın sebebi ise, Geekyapar!’ın canlılığında kendimize bir yer açmak, geek kültürü tabir edilen şeyin önemli ayaklarından biri olan oyun meselesini, herhangi bir meta veya paranın hakkını verip vermediğine dair incelenmesi gereken bir yat olarak değil, gerçek ve bütün bir mesele olarak almak ve iddiamızı, derdimizi daha geniş kitlelere duyuracağımız bir ortama kavuşmak.

Geekyapar! bünyesindeki yerimiz için seçtiğimiz Faux Play ismi, Faux Pas ve Foul Play arasında gidip gelirken, bir dil sürçmesi sonucunda ortaya çıktı. Doğrusu çıkar çıkmaz da çok sevdik, çünkü yaptığımız işi bir dil sürçmesi olarak hayal etmek çok hoşumuza gidiyor. Geekyapar! evet, ama biz sanki o kısmıyla çok ilgilenmiyoruz. Bizim anlatmaya çalıştığımız hikâyelerde, geeklerin dil sürçmelerinin izini sürebilirsiniz. Belki de, Mustafa Keser’in ve Freddie Mercury’nin askerleri olmanın yanında, biz de geeklerin dil sürçmesiyiz! Oyunlu bir hatayız biz, oyunların hatalarını, ve hayattaki hataların oyunlarını merak ediyoruz. Canımızı sıkan şeyler var, oyun yazınının kendine örnek olarak otomativ dergilerini alması, örneğin, sinirimizi bozuyor. Sevdiğimiz şeyler de var elbette, oyuna oynamaya başka türlü yaklaşan, farklı yollar deneyen, derdi olan oyunları seviyoruz. Ve işte tüm bunları konuşmak istiyoruz.

Dilimiz sürçtü, affınıza sığınmıyoruz. Hoşbulduk!

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.