parasyte1

Çizgi romanları pek sevdiğim için bazen arkadaşlar hevesle gelir, “ya sen şu animeyi kesin bilirsin” diye muhabbet açmaya çalışırlar. Ben de ısrarla anime sevmediğimi, boncuk gözlü karakterlere hiç ısınamadığımı, isterlerse başka şeyler konuşabileceğimizi söylerim. Sevdiğim birkaç uzun metraj film var ancak serilerden bir FMA‘ları, bir de Trigun‘ı zevkle seyrettim, onları da öyle coşkuyla seyretmişim ki herkesi anime piri olduğuma inandırmışım sanırım. Fakat bu anime sevmemezliğim yanlış anlaşılmasın, mangalar söz konusu olduğunda korku türündeki işleri kısmen zevkle okuyabiliyorum. 90’ların Parasyte serisi de aylar evvel heyecanla okuduğum, Geekyapar’da ilgilisiyle de paylaştığım mangalardandı. Ekim ayında Parasyte’a bir anime serisi yapılacağını duymuş, pek de heyecanlanmıştım. Bugün birkaç bölümünü seyretme fırsatı yakaladım, iyi ki de seyretmişim diyorum.

Madhouse tarafından hazırlanan Parasyte the Maxim şimdilik birkaç bölümden ibaret. 24 bölüm olması planlanan seri animede kan ve şiddete boğulmak isteyen seyircileri mest edecek gibi gözüküyor. Zaten mangayı okuyanlar varsa Parasyte ismiyle yola çıkıp da sakin uslu bir seriye rast gelmeyi beklemiyorlardır. Kan ve ürkütücü tasarım konusunda çok stil sahibi işler yapan manganın animesi de hayranları mutlu edecek kalitede. Zaten Ninja Scroll gibi bir filmin arkasındaki yapım şirketinden elini korkak alıştırmasını beklemezdim.

parasyte2

Mangayı okumamışlar için kısa bir özet geçersek, Parasyte’ın hikayesi insanların ve insan görünümlü parazitlerin bir arada yaşadığı günümüz Japonya’sında geçmekte. Parazitlerin esas hedefi, kurbanlarının beynini ele geçirerek tüm sinir sisteminin hakimi olmak. Migi isimli parazitimiz ise biraz bahtsız olduğundan avı olan lise öğrencisi Shinichi’nin beynini hedef alırken yanlışlıkla sağ kolunu ele geçiriyor. Beyni hasar almadığı için hayatta kalan Shinichi bir anda kendini Migi ile ortak bir hayat kurmuş vaziyette buluyor. İstediği şekle bürünebilen Migi’nin sadece kendini düşünen tarafı ile Shinichi’nin çevresine değer veren doğası çatışadururken hikayenin asıl korku öğesi başka parazitlerin Japonya sokaklarında belirmesiyle kendini gösteriyor. Zira beyin zaptetmiş parazitlerin temel besin kaynağı insan eti. Shinichi de vücudunda bir parazit barındırmasına rağmen parazit topluluğunun bir mensubu değil, bilakis sırlarını bildiği için onlara bir tehlike kaynağı.

Sürükleyici bir hikayeye ve çok başarılı tasarımlara sahip Parasyte’ı gerek anime gerekse manga olarak herkese tavsiye ederim. Serinin bu sene sonunda bir de live-action iki adet filme sahip olacağını belirtelim.

İlgilenenler için buyrun animenin fragmanı:

Daha da ilgilenenler için buyrun gelecek ilk filmin fragmanı:

http://www.youtube.com/watch?v=4HG6qtKBW7Y

Author

Eskilerin dediği gibi: "You must gather your party before venturing forth"

3 Comments

  1. Adil Can Dai Reply

    bu anime bi harika dostum, izlememe sebebiyet verdiginiz icin tesekkurler 🙂

Can Sungur için bir cevap yazın Cevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.