Tüylerim şu an diken diken. Ne mübalağam, ne de süslü kelimelerle cümleler döşeme niyetim var. Agents of SHIELD, az önce Marvel Cinematic Universe tarihinin en iyi saatlerinden biriyle çıktı karşımıza. 42 dakika boyunca, gerçekten MCU mazisinin en vurucu, en heyecan verici, en etkileyici işlerinden birine imza attılar. Neresinden başlasam, neyi tutup nereden çıksam bilemiyorum. Ama tek bir şeyden eminim, Agents of SHIELD S02E10, TV tarihinin gelmiş geçmiş en güzel süper kahraman bölümüydü.

MCU içindeki yerini de arttırarak anlatmıyorum. Bugüne kadar yayınlanmış tüm MCU filmlerini izlemiş birisiyim ve bu 42 dakikanın sahip olduğu bütünlük, verdiği gerilim hissi, yaşattığı heyecan bambaşka bir yerdeydi. Kendimi vakti zamanında Lost’un yarattığı bir his içerisinde bulundum tekrar. Heroes da bir dönem böyle bir çizgi belirlemiş, fakat sonrasında kaybetmişti. O diziler bizi ekrana kilitler, gerçekten en kaşarlanmışımızı bile dumur eder; şaşırabiliyor, heyecanlanabiliyor olma hissimizi tekrar tetiklerdi.

Agents of SHIELD S02E10 Mr Hyde

Agents of SHIELD S02E10 her virajını ustalıkla aldı. Az sonra spoiler’lı kısma gireceğim, ama önce diziyi izlemeyenleri neden bu kadar büyülendiğime ikna etmem gerekiyor, çünkü gerçekten, Agents of SHIELD S02E10 her virajını ustalıkla aldı. İkinci sezonun başından beri sempati geliştirdiğimiz karakterleri, riskin gerçekten yüksek olduğu bir poker masasına oturttu. O masada onların gerçekten kıvrandığına, kaybedecek bir şeylerimizin gerçekten var olduğuna ikna olduk. Kurduğu bağlantıların üzerinden, muazzam duygusal sahneler yarattı. Ve en sonunda da, Marvel evreninin göbeğine oturdu kaldı. Artık kimse bu diziye “biraz daha Marvel evrenine dahil olsun” diyemez ciddi bir ifadeyle. Mümkün değil.

Artık Agents of SHIELD, Marvel evreninde en az bir film kadar önemli yer tutuyor zira.

Spoiler’lı kısımlara geliyoruz, kaçının kendinizi.

Agents of SHIELD S02E10

Geçen bölümde söylemiştim, sonunda gerçekten heyecanlanmamız ve kendimizi kaptırmamız için baştan riskleri büyük tutmak gerekiyor. Kimsenin yerinin garanti olmadığını tekrar tekrar anlamamız gerekiyor. Game of Thrones karakterlerine anamız babamız gibi sarılmamızın sebebi de bu; kırılgan olduklarını biliyoruz, onları kaybedebileceğimizi biliyoruz. Ben geçen yazıda Skye’ın ölmesi gerektiğini savunduğumda, siz yorumlarda “daha dur onun gidecek çok yolu var, başkası öldürülerek de verilebilir o his” demiştiniz. Haklı da çıktınız. Tripp öldü, Tripp muazzam bir sahneyle öldü ve gerçekten vurdu bu beni.

Daha da önemlisi, o sahneye kadar olanlardı. Coulson’ın The Doctor’dan (kendisine geleceğiz az sonra) yediği ölümüne dayak, Skye’ın Ward’ı gözünü kırpmadan vuruşu, Obelisk’in ilk iş Skye ve Raina’yı taşa çevirmesi o kadar keskin ve cesur hamlelerdi ki, son sahnede kendimi Skye’ın öleceğine gerçekten inanırken buldum. Whedon ve Tancharoen ikilisi ellerini hiç korkak alıştırmadan yazmışlar bu bölümü. Aksiyon bir an bile durmadı ve ben nefesimi bir an bile toparlayamadım; çünkü bir kroşe suratımdan inerken, dizi ötekini hazır ediyordu.

Agents of SHIELD S02E10 Tripp

Bunu yaparken, dizinin altındaki benzin olan “gizemli olaylar” meselesini de çok ustalıkla hallettiler. Bu tip dizilerde (bkz: Lost) sorulara çok abanır, cevapları pas geçerseniz bir noktadan sonra aşınma başlar dizinin içinde. Agents of SHIELD öyle yapmadı. İki sezondur teorilerini kurduğumuz pek çok meseleyi net bir şekilde cevaplandırdı. Artık ne şüphe var, ne de eksik kalmış bir merak. Skye’ın babası kendini Cal diye tanıttı, Calvin “Mr. Hyde” Zebo olduğu aşikar.Skye’ın isminin Daisy olduğu ortaya çıktı, kendisinin de Mr. Hyde’ın kızı SHIELD ajanı Daisy “Quake” Johnson olduğu aşikar. Üstelik kimsenin bir şüphesi de kalmadı, Skye, Raina ve diğerleri birer Inhuman. Obelisk’in içinden Terrigen kristalleri çıktı ve odaya yayılan şey Terrigen bulutlarıydı. Anlayacağınız, yapbozda açık parça kalmadı.

Bu soruları hızlıca cevaplarken, Whitehall tehdidini bertaraf edip, yeni bir soruya odaklandı Agents of SHIELD. Ustalıklı tarafı da buydu. Birinci sezondan beri birikmiş tüm soruları son iki üç bölümde yanıtlayıp, ikinci sezonun ikinci kısmı için net bir açık kapı bıraktılar. Son sahnede telefonu açıp konuşan karakter kim bilmiyoruz, fakat Ihnuman olduğu kesin. Peki ne istiyor? Telefonda konuştuğu kişiler kim?

İşte Agents of SHIELD bu soruları soracak sezonun devamında. Şimdi ara verdi ve biz yedi bölüm Agent Carter izleyeceğiz. Yıllardır başrolünde Hayley Atwell olan bir Agent Carter dizisi isteyen, bekleyen biri olarak sanırım nefret edeceğim o yedi bölümden. O kadar muazzam, etkileyici, heyecan verici ve güzel bir SHIELD bölümü izledik ki, devamını görmemle arama ne girerse girsin, tatmin olmayacağım. Muhteşemdin be SHIELD, valla tüylerim hâlâ diken diken!

Author

Yalnız olduğunu düşünen, ama bunun uzun sürmeyeceğini bilen bir adam. Bir gün Kaliforniya'nın yeşillikleri uğruna Arizona'daki evini terk edip gitti, geri dön çağrılarına da kulak vermiyor.

28 Comments

  1. Shadow in the Dark Reply

    Diziyi pilot bölümünden itibaren kaçırmadan izledim, inandım ve inancımı boşa çıkarmadılar.Nasıl bir bölümdü bu.Sabahtan beri etkisinden çıkamadım.Bu bölümden sonra bu diziyi izlemeden kimse ” Ben MCU takip ediyorum” demesin.Dizi yancı olmaktan çıkıp hikaye örgüsüne yön vermeye başladı.Efektler biraz kötüydü ama senaryo etkisi sayesinde kimsenin dikkatini dağıtamaz. 10/10

    SKYE = QUAKE!!!

    • Shadow in the Dark Reply

      Bu arada geçen bölümdeki şarkının ilk sözlerinden çıkarılan hipotez (Daisy) doğru çıktı.Dizi artık çoştu bide alttan alttan meşaj veriyor.Şimdi geçer mi 3 ay.

      • Burak Uluışık Reply

        Aslında o teori bir süredir dolanıyordu ortada ama şarkıyla kesinleşmiş oldu. Bana 3 ay değil daha fazla olacak çünkü şubatta askere gideceğim. Ama izlemeden nasıl dayanacağım hiç bilmiyorum. Bu sezon beni izlerken şekilden şekle sokan tek dizi.

  2. neden sadece marvelin dizisini bu kadar detaylı inceliyorsunuz anlamış değilim. Arrow ve Flash hakkında da bölüm inceleme yazıları yazsanız aslında çok daha iyi olur yani hem onlarda da oldukça fazla malzeme var.

    • Berkcan Zülfikar Reply

      Site yazarları büyük ihtimalle Arrow ve Flash dizilerini ergenvari buluyordur, ancak şu anda o dizilerin de gayet güzel temellerle ve emin adımlarla ilerliyor ayrıca Flash’daki efektler de tahmin ettiğimizden iyi çıktı (Costantine’ye değinmiyorum bile, o konuda açarım ağzımı yumarım gözümü)…

      • Flash biraz vasat kalıyor ama Arrow için aynı şey söz konusu değil bence her sezon bir öncekine ekleye ekleye ilerliyor dizi. Özellikle bugünkü bölümden sonra Arrow hakkında da yazılar yazılmalı bence. Büyük bir kitlesi var ama yerli geek ler tınlamıyor hiç.

        • Arrow konusunda sana kesinlikle katiliyorum. Her sezon bir oncekinin ustune koyarak gelisti. Simdi de her bolum bir oncekinin ustune koyarak yukseliyor. Televizyonda bir Dc evreninin olusmasini saglayan sey arrow oldu resmen. Benim tek sikintim, her arrow izledigimde Batman izliyor hissine kapilmam… resmen Bats konseptini ustune giydirdiler…

          • arrow ve batman zaten genel olarak birbirlerine benzeyen, DC evreninde en çok ortak noktası olan iki karakter bence. Yapımcılar bu gerçeği isteselerdi de değiştiremezlerdi ayrıca ben bu benzerliği kasdi olarak daha çok göz önüne çıkarmaya çalıştıklarını düşünüyorum. Flash ın ilk bölümünde ki son sahnede hatırlarsanız 2024 de Quenn şirketi ile Wayne şirketi birleştiği yönünde bir gazete manşeti görüyoruz. Bu da Batman’ın bir şekilde diziye dahil olacağını gösteriyor. Tahminimce 4.sezonda Nightwing ile başlar Bruce Wayne gözükür 5.Sezon da ise Batman direk gözükür yada ayrı bir çılgınlık yapıp. Gotham ile diziyi bağlarlar(aynı evrende geçiyorlar zamansal olarak neticede). Gotham 2.sezon da Bruce büyümüş ve Batman olma çabalarında olur Arrow akıl hocalığı yapar mesela… Özetle dizinin bir yerinde Batman işin içine girecek ve Arrow un bu yalnız başına herhangi bir gücü olmayan birisi olarak üstlendiği rolü paylaşabileceği birisi çıkıcak ortaya.

          • GeekLord

            Arrow takipçisi değilim ama Gotham izliyorum zaman farkı çok değil mi? Ayrıca Batmane akıl hocalığı eden bir Arrow inandırıcı değil

          • dediğim şey gerçekleşirse eğer Arrow gerek yaş gerekse tecrübe olarak batman dan daha önde olur ondan.

          • Heveslerinizi kırmak gibi olmasın ama… Yapımcılar daha bu yaz, dizi başlamadan önce üstüne basa basa belirtmişlerdi röportajlarında: ”Spekülasyonlara gerek yok. Batman bu dizide asla gözükmeyecek. Bu her şeyin öncesini anlatan bir dizi olacak.” diyerek.

            Batman ve Green Arrow aslında bu kadar da birbirine benzemiyordu. Ollie bu kadar karanlık bir karakter değildi. Yahu son bölümde Ras’ı bile Green Arrow’un baş düşmanı yaptılar. Olur mu bu kadar…

          • o zaman flash ın ilk bölümünde neden öyle bir gazete haberi verdiler ki birde onu açıklasa yapımcılar çok güzel olur 🙂 Ras bence bir sonraki sezonun da baş kötülerinden olacak tek sezonda harcanacak birisi değil çünkü.

          • Aynen, Ras’ı sonsuza dek harcayamazlar zaten. Onu anca Batman yener. 🙂 Zaten Ras’ı değil *SPOILER* Oliver’ı harcadılar (şimdilik) 🙂

            Haber konusunda… Gotham’ın diğer dizilerle aynı evrende geçtiğine dair şu an hiç bir belirti yok bildiğim kadarıyla zaten. Geçiyorsa bile dizi tamamı ile bir geçmiş dizisi. Gotham ile diğer ikisinin bir crossover yapacağını sanmıyorum. Bir FlashVSArrow olayı olmaz yani. Gotham’ı şu an tamamen ayrı tutmak lazım kafalarda.

            Gazete haberi için de ihtimaller ”bence” şu şekilde:

            -Sinema ve televizyon için iki ayrı DC evreni var. Oyuncu seçimlerinden belli bu. Yani Affleck ihtimalini atalım. Dolayısı ile diziler gitgide şişirilip kocaman bir TV DC evreni kurulabilir. O zaman yeni bir Batman görebiliriz. İhtimal? Flash’ın bu haliyle zor.

            -Büyük ihtimalle Flash’a başlarken ilerde bunu Crisis’e kadar götürürüz diye düşündüler. Ancak Flash beklendiği kadar mükemmel olmadı. Dolayısı ile sırtını oraya dayayıp bütün bir TV DC evreni kuramazlar.

            -Deathstroke, Suicide Squad, League of Shadows, R’as Al Ghul, Omac, Atom derken bütün bu evren Arrow’un sırtına yüklenecek. O da bir süre sonra kaldıramayacak. Tek kahramanın hikayesinde bütün bir evren anlatmaya kalkarsanız balon şişer, patlar.

            -Ya da son ihtimal, gazete kupürü sadece fanlar için ufak bir easter egg, bir heyecan kaynağıydı. Gösterip vermeyecekler belki de. 🙂

            Dolayısı ile klişe bir sözle: Ya harika bir dizi olarak anılacak kadar zamanında bitersin, ya da zamanla Smallville’e dönüşürsün! 🙂

            Uzattım, kusura bakmayın.

          • güzel özetlemişsin olayı 🙂 Flash kötü başladı ama onunda son bölümü fena değildi tek sıkıntı arrow daki karanlık havayı yakalayamamaları onu da bence ilerleyen bölümlerde dr.wells ve ters flash olayı ile yakalayacaklar umarım. neticede geri dönüp baktığımızda arrow un ilk sezonda son derece sıradandı bence ilk başlarda. sağa sola ok atılan klişelerle dolu bir dizi gibiydi ama sonradan iyi çevirdiler olayı ve gayet güzel bir sezon finali bağladılar. aynı şey flash da da olabilir. Fakat bu olsa bile ben flash ın 2.sezonuna pek ümitli bakmıyorum adamlar tüm büyük düşmanları ilk sezonda kullandı bildiğin 2.sezona kimse kalmadı 🙂

          • Akın Akıncı

            Sucide Squad bölümünde Harley Quinn gördük bu diziye katılamayacak bile olsa Batman’in zaten var olduğunu göstermez mi ?

          • bize varlığı yetmiyor görmek istiyoruz 🙂

      • Flash dizisinin efektleri kötü yav… beklediğimizden kötü çıktı bence… Yani… Adam ses hızında yumruk atıyor ama yumruk attığı adamın yanağı kıpırdamıyor… Youtube’a slowmotion punches yazsan çıkacaklara bak, bir de ses hızındaki slowmotion yumruğa bak… ck ck ck…

  3. VivaLaVida Reply

    Bakalım Raina’ya ne olacak? Bir de Tripp Age of Ultron’da görünmeyecek miydi 🙁

  4. Can Sungur Reply

    Sevgili JH, Joss Whedon denen it yıllardır böyle yazar zaten, Bafi’de de Encik’de de riskli hamleler yapardı. Şaşırmayalım.

  5. Shadow in the Dark Reply

    Raina’nın dönüşümü farklı oldu.Alttaki incelemede bundan bahsedilmişti.
    ”Randac isimli bir genetik mühendisi Terrigen kristallerinden yayılan
    bir dumanın canlı formlarda mutasyona yol açtığı fark edilir. Bu dumana
    maruz kalanlar süper güçler edinmektedir. Fakat pek çok Inhuman dumana
    ters tepki verir ve korkunç yaratıklara döner”.#Geekyapar!

  6. Can Doğanay Reply

    Diziyi baştan beri izleyen (1.sezonun yarısını bir oturuşta izledim binge-watching tarzı [Yiğitcan’ın yazısına selam olsun :D]), MCU’daki bütün filmleri gören birisiyim ben de. Çok rahatlıkla derim ki dizinin açık ara en iyi bölümüydü. Diziyi resmen alıp MCU’nun geleceğinin göbeğine koyan harika bir bölüm (özellikle Skye’ın sondaki slow-motion sahnesi), valla takdir etmekten başka ne yapılır bilemiyorum. Kafamdaki tek soru, bu üç ay nasıl geçecek, nasıl?

    • Akın Akıncı Reply

      Suicide Squad bölümünde Harley Quinn gördük bu diziye katılamayacak bile olsa Batman’in zaten var olduğunu göstermez mi ?

  7. Berke Kadam Reply

    Şimdi bu yeni karakterler için bir Süper Kahraman Ansiklopedisi iyi gider bence 😀

  8. Önce Flash ve Arrow yorumlarına bir şeyler söylemek istiyorum. Bence bu iki dizi (özellikle Flash) genç kitle yaratalım DC tvde gözüksün kafasında yapılmış. Arrow Batman yan paketi gibi geziyor. Flash zaten inandırıcılıktan uzak hayallerimi yıkan bir dizi oldu. AoS ise tüm MCU ya bu sezonla beraber omurga olan bir yapım. Ama sırf crossover bölümleri için Flash ve Arrowda güncele gelicem. O zaman daha sağlıklı yorum yapabilirim. Konumuza ihtişamlı bölümümüze gelicek olursak SHIELD 1 sezon ilk yarısındaki sabrımın, filmleri izleyip diziyi izlemeyenlere yaptığım baskının karşılığını verdi hatta üstüne beni borçlu hissettirdi. Ne yalan söyleyeyim İnhumans hakkında tüm bildiklerim Geekyapar yazılarından ibaret ama heyecanım tavan. Skye in son sahnesi beni zırhı deneyen Iron Man sahnesi kadar heyecanlandırdı. Tek yapacağım 3 ayı sayıp yeni bölümde tekrar büyülenmek olacak.

  9. Bu arada… Bu senenin başında Inhumanity event’i sonrası yayınlanmaya başlayan Inhumans serisinin logosuna dikkat eden oldu mu hiç? Meğer o işaretlerin Inhuman’lara çıkacağı oradan, başından belliymiş. Yeni farkettim… Bilen?

  10. Ekrem Ekicigil Reply

    Bu yazının başlığını görene kadar diziyi hiç sallamamıştım… ne yalan söyliyim çevremde de pek izleyen yok sanıyordum (varmış!). Spoiler olmasın diye yazıyı da okumamıştım ama meraktan stresli bir insan haline dönüştüm… iş temposuyla birlikte 4-5 günde tüm bölümleri sindirdim. ve o son slow motion sahne gerçekten tüylerimi diken diken etti. Ne yalan söyliyim Marvel’ın, DC’nin yaptığı her şeyi severim çünkü kolay kolay üzmezler beni. Beklentisiz, keyif alacağımı bile bile seyrederim. Çizgi Roman dünyasına da MCU’da gözüküğü kadar hakimim aslında… bir de ara ara yapılan sohbetlerden.

    Neyse… bu bir teşekkür postu olacaktı o başlığı attığınız için.

    Saygılar.

GeekLord için bir cevap yazın Cevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.