Günlük yaşantımızın sıkıntıların uzaklaşmak için birçok hobimiz var fakat bir o kadar da az zamanımız var. İzlenmesi gereken onca film, oynanması gereken onca oyun, okunması gereken onca çizgi roman var fakat biz hep seçmek zorunda kalıyoruz. Tabii bir taraf seçilen olurken diğer taraf da mecburen zihnimizdeki bekleme salonuna dönüp bir sonraki fırsatı kolluyor.

Bilimkurgu klasikleri arasında hatrı sayılır bir yere sahip olan ve kendisinden sonra gelen birçok eseri de etkilemiş Blade Runner ve devam filmi Blade Runner: 2049, benim için tam da önceki paragrafta bahsettiğim kategoriye düşüyor. Bir yandan merak ediyorum ama diğer yandan da bir şey izlemek istediğimde aklıma ilk gelen filmler arasında olmuyorlar. Geçtiğimiz aylarda bir teaser ile duyurulan ve bu hafta yeni fragmanını gördüğümüz aynı evrende geçen Blade Runner: Black Lotus animesi, belki de benim gibi filmi izlemeyenlere bir teşvik unsuru olur.

Serinin iki filmi arasındaki bir zamanda geçecek olan animemiz, yaratılma amacı gizli olan replicant  Elle’nin yolculuğuna odaklanacak. Çoğu insan animenin görsel tarzını beğenmemiş fakat ben oldukça beğendim. Daha bugün sezon finalini izlediğim What If…? çizgi dizisini de andırdı ki bu kötü bir şey değil. Düşük fpsli animasyon tercihini pek anlamlandıramadım yalnız. Blade Runner’ın ağır havası pek hissedilmiyor fragmanda bir de, daha hafif tonlu bir şeymiş gibi duruyor ama bu beni üzmedi; aksiyonu iyi olursa zevkle izlerim. 13 Kasımda gelecek olan animenin yapımcılığını Crunchyroll ve Adult Swim ortak olarak üstleniyorlar.

Doğal bir süreç ile her türlü medyaya yayılan eserleri seviyorum aslında. Hayranlar için gittikçe artan sayıda içerik oluyor. Kötü yanları da var tabii, işin dengesi çok önemli neticede. Yakın zamanda hem dizisi hem de yine anime türünde filmi gelmiş olan The Witcher var popüler örneklerden. Disney’in kendi yaptığı animasyon filmlerden bir de bölüm başı yirmi dakikalık günlük çizgi diziler çıkarmasını çok severdim ben. Gerçek oyuncularla çekilmiş filmlere baktığımda aklıma Karayip Korsanları geliyor mesela, onun da iyi yazılmış bir animasyon serisi olsa bayağı izlenirdi.

Çizgi dizi, animasyon veya bu tür anime tarzı medyalar ile evreninin genişlemesini, daha fazla detay görmeyi istediğiniz filmler var mı sizin de? Daha katı düşünüp ‘’Nerede başladıysa orada devam etsin, yayılmaya gerek yok’’ mu diyorsunuz? Ya da aşırı klişe bir şekilde ‘’Eserden eser değişiyor’’ ile mi uğurlayacaksınız bizi? En iyisi gidip aşağıdaki yorum alanına kendi görüşleriniz ile yayılın siz de.

Author

Hikâye odaklı oyunlar oynarım, film/dizi izlerim, arada sırada da çizgi roman okurum. Bunlarla meşgul değilsem de muhtemelen uyuyor olurum. "Benim düşünceme göre endişelenenler iki kez acı çeker."

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.