Bir koza düşünün. Kenarları yavaş yavaş soyuluyor. Hiç acelesi yok. İçinde ne olduğuna dair çok ufak izlenimler edinebiliyorsunuz, çok tatlı ipuçları görebiliyorsunuz. Bunlar sizi daha da heyecanlandırıyor, ama koza işi ağırdan alıyor. Tek tek, hiçbir şeyi yırtmadan, parçalamadan döküyor sınırlarını. En sonunda, içinden güzeller güzeli bir kelebek çıkıyor. O kelebek güzel, çünkü onun o kozadan narince çıkışını izlediniz uzun süre. Bu kelebeği o bekleyiş güzel kıldı. Kozasını böyle ustaca silkmese üzerinden, belki de kanatları o kadar parlak olmazdı. Bayanlar baylar, Daredevil’ın dokuzuncu bölümü aynen böyle yaşandı işte. Koza bitti, o kısık ateşte yanan su kaynadı. Artık ana yemeğe geçme zamanı.

Bu bir orijin hikayesiydi. Başından beri öyle. Ve defalarca söylediğim gibi, bu sadece Daredevil’ın değil, Kingpin’in de orijin hikayesi. En sonunda, iki karakter de artık ne yapmaları gerektiğini çözdüler. Kimliklerini buldular ama, bu süreçte biz de oradaydık. Yanlarında durduk. Emin olamadıkları anlarda, şüpheye düştükleri saniyelerde gözlemleme şansımız vardı. Bunları da yavaş yavaş, inandırıcı bir şekilde yaptılar. Ama en sonunda, kılıçları çekili artık. Zırhlarını kuşandılar.

Daredevil S01E09 Church

Her süper kahramanın ve süper kötünün orijin hikayesinde bir kırılma anı yaşanır. Onu kafasındaki şey her neyse değiştirmeye iten, ve bizim tanıdığımız hâline sokan bir olay. Bu bölüm yazarlar bunun Kingpin için Vanessa; Daredevil için ise Elena olduğunu net bir şekilde vurguladılar. Vanessa zaten geçen bölüm vuku bulan bir şeydi, Elena ise bu bölüm oldu. Bangır bangır oldu hem de, bağırarak oldu, muhteşem oldu. Onun morgdaki bedenine bakınca, bizim izleyici olarak bile Daredevil olasımız geliyordu zaten, bırakın Matt Murdock’u…

Ama bu bölüm dizinin yaptığı en önemli şey, savaşı başlatmak oldu. Tüm taşlarını yerine koydu dizi. Daredevil iç hesaplaşmasını yaptı, hedefini belirledi, kaba tabirle haçlı seferine başlama kararından dönemeyeceği kadar derin girdi işte. Kingpin kendini kamu önünde konuşlandırdı, daha acımasız olma kararı aldı. Her şeyden önemlisi, o da Daredevil’ı kendine baş düşman belirledi. Eskiden siyah maskeli adam Wilson Fisk için bir rahatsızlık sebebiydi; şimdi ise etkisiz hâle getirmesi gereken ilk karakter konumuna terfi etti.

Daredevil S01E09 Fisk

Bunlar artık ateşin biraz daha harlanacağına delalet. Bölüm zaten doğru yaptıklarına devam ediyor, bu bölüm de etti. Nobu vs. Daredevil dövüşü –keşke bölüme yayılmasaydı ama- tam Frank Miller’ın ninja-vari Daredevil’ına saygı duruşu niteliğindeydi; rahiple Matt’in sohbetleri Kevin Smith’in dinle hesaplaşan Daredevil serisini dahi utandırdı, Vanessa’nın galerisinde Matt’e önerdiği resim de, o resmin Kingpin’in resmiyle olan zıtlığı ve “Beyaz vs. Kırmızı” savaşı da, o resmin gösterildiği sahnede şahaneydi.

Ama artık vites arttırıldı. Taraflar belli. Taraflar birbirlerine de bellil durumdalar. Kozlar oynandı. Yüz yüze gelinildi. Bundan sonrası çok daha klasik bir süper kahraman hikayesi olacak. Hoş, işin içerisinde bu kadar kaliteli bir metin, böylesine efsanevi bir sinematografi ve dokuz bölümdür zerre bozmamış dövüş koreografileri varken, ne kadar “klasik” bir süper kahraman hikayesi olacak, emin değilim. Ha şimdiden söyleyelim, şu koreografiyi yapan adam eğer Iron Fist’te de çalışacaksa, şimdiden kendimizi Danny Rand’e aşık olmaya hazırlayalım; sonradan sıkıntı olmasın…

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

3 Comments

  1. Enki Bircan Reply

    Nobu’nun Hand üyesi olduğunu düşünüyorum. Kırmızı ninjamsı kıyafetini gördüğümde zaten, “Ulan bu Hand kostümüne çok benziyo.” dedim kendi kendime, sonra da Nobu “Yaşlı adam sana bizim gibi dövüşmeyi öğretmiş” filan dediğinde, emin oldum diyebilirim.

    • Berke Kadam Reply

      Bölüm boyu gözlerim Elektra’yı aradı zaten 😀

  2. TC Türker Yurtöver Reply

    Ben dizinin iyi olacagini tahmin ediyordum ama bu kadar da iyisini beklemiyordum ne yalan soyliyim.9 bolumdur muthis bi hikaye orgusu var kavga sahneleri desen ayri bi konu.Eger dizinin dovus koreografi iron fistte de calisirsa o da efsane olacaktir size sonuna kadar katiliyorum ve sabirsizlaniyorum.

Enki Bircan için bir cevap yazın Cevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.