Doctor Who’nun bu bölümü, kendisinden önceki iki bölümün beklentilerimizi yükseltmesine kurban gitmiş olabilir. Çünkü ilk bölümler, dizi hakkında beklentilerimizin en dibe çekildiği, artık umutlarımızın bittiği yerde, bize bu diziyi neden izlediğimizi hatırlatan muhteşemliklerdi. Geçen sezona göre birbirlerine daha uyumlu bir karakter grubu ve daha Doktor gibi bir Doktor görmüş olmamız, en azından bu sezondan itibaren Doctor Who’nun kendisini affettirebileceğine dair ufak işaretler verebilmişti biz izleyicilere. Fakat bu bölümle görüyoruz ki, beklediğimiz bu zümrüdüanka, ölü doğabilir.

Baştan belirteyim, yazı dev spoilerlar içerecek. Eğer izlemediyseniz ve “İzlemeden spoiler yemek istemiyorum” diyorsanız, burayı terk edip, bölümü izleyip geri gelmenizi tavsiye ve rica ederim. Bu uyarıdan sonra bizimle kalanlarla beraber bölümü konuşmaya başlayalım.

Dizimizin bu bölümü, Graham’ın birkaç kuponu birleştirip, tüm ekibi bir otele ışınlamasıyla başlıyor. Tropik bir mekanda kurulu olduğunu gördüğümüz bu otelde ekibimize, ikinci sezonda benzerlerini New New New New -buraya birkaç New daha gelebilir, emin değilim- York’un hastanelerinde hemşire olarak gördüğümüz kedi-insan melezi Hyph3n eşlik ediyor. Sıcak bir karşılamadan sonra istedikleri yerlere, tabiri caizse bedava açık büfeye dalar gibi dalan ekip, kendilerini bu rahat ortama alıştırıyorlar. Fakat Doktor, tedirgin davranışında ısrarcı bir biçimde gezinmeye devam ediyor. O da gittikten sonra, bir şeyin otelin güvenliğini aştığını görüyoruz. Otelin içerisindeki güvenlik odasında bilgisayarlar alarm verirken, otelin o ana dek gördüğümüz ikinci ve üçüncü çalışanları olan Vorm ve Kane durumu değerlendiriyor. Sonrasında Kane, Vorm’u eline silah verip dışarıya, güvenlik açığına bakmaya yolluyor.

Bir sonraki sahneye yaşlı bir çift giriyor. İsimlerinin Benny ve Vilma olduğunu öğrendiğimiz bu çift, havuza karşı oturdukları esnada, Benny tam Vilma’ya evlenme teklifi edecekken Yaz araya giriyor ve ortam hakkında hoş sohbete giriyorlar. “Herkes eğleniyor, iyi hoş da şimdi ne olacak?” dediğimiz kısımda, o sırada barda olan Ryan’ın eline, otomattan aldığı cips paketinden hopper virüsü giriyor. Bu ufak, solucan benzeri paraziti anlık bir tesadüfle fark eden Doktor, ilk yardım bilgisi sayesinde virüsü Ryan’ın içerisinden alıyor. Ryan parmağı ağzında, bir masanın altında oturup beklerken, Kane bir güvenlik ihlali daha görüp, misafirlerin toplanma alanına geçmesi için tatbikat alarmını çalıyor. Ekibin Ryan hariç hepsi toplanma alanına giderken, Doktor da güvenlik alanını bulmak için yola koyuluyor.

O sırada, yanında kendisi gibi parmağını emen bir kadını gören Ryan, onunla tanışmaya geçiyor. Otel eleştirmeni olduğunu söyleyen bu kadına kendisini pilot cerrahı olarak tanıtıyor. Adının Bella olduğunu öğrendiğimiz bu kadın, ilk başta Ryan’a soğuk davransa da, sonrasında birbirleriyle konuşmaya başlıyorlar. Elbette durum onlara garip geliyor, yani hangi tatbikatta önünden silahlı bir görevli geçer ki?

Ryan ve Bella gerçekte ne olduğunu araştırmak üzere bardan çıkarken, Doctor da Hyph3n’ı kendisini güvenlik odasına alması için psişik kağıtla otel müfettişi olduğuna ikna ediyor. Vorm ise o arada otelin içerisine giren yaratıklarla karşı karşıya kalıyor ve canını zor kurtarıyor. Bu sırada bara yönelen Graham, orada çalışan yeşil saçlı tamirci Nevi ve oğlu Sylas ile tanışıyor. Bu iki karakterde belli ki bilgisi ve zekası yüksek olan Sylas, yaşından dolayı babası tarafından asla dinlenmiyor. Aynı anda, Graham’ın “Işınlanma sistemleri bozuk, barla uğraşacağına oraya bak” demesini yok sayan, Doktor’un “Çabuk çamaşırhanenin içindeki güvenlik odasına gelin, bu bir tatbikat değil” diye tüm otele anons yapmasına rağmen “Sorun yok, her şey yolunda” demesi, bence Nevi’nin aslında ne kadar aptal bir karakter olduğunu güzelce örnekliyor.

doctor who s.12ep3 - nevi james buckley

Elbette bu hengamede Ryan ve Bella, girebilecekleri en yanlış yere, buhar odasına girip, üstlerine yaratık gelmesini beklerken flörte devam ediyorlar. Zaten tüm bölüm boyunca bu iki karakter, nerede ve ne kadar tehlikede oldukları fark etmeksizin sürekli flört halinde. Bir yerden sonra fazlasıyla can sıkan bir ayrıntıya dönüşen bu flörtleşmeye karşı Doktor’un yaklaşımı da umudumu fazlasıyla kırıyor diziye karşı. Her neyse, hikâyemize devam edelim.

Güvenlik odasında bir öğreniyoruz ki, otelin etrafında bir “iyon membranı” varmış ve bu membran, oteli dıştaki tehlikeli canlılardan koruyormuş. E hani burası tropik bir alandı, neden böyle bir önleme gerek var? Bozulan iyon membranı tabakayı tamir edecek olan Doktor’un, kendisine bunun imkansız olduğunu söyleyen Kane’e “Eğer elimde pastel boyalar ve yarım teneke jambon olsaydı, seni bile sıfırdan yaratabilirdim” diye cevap vermesi de, nadir gördüğümüz bir Doktor anı. Misafirlerin bir kısmı, yani Graham, yanındaki tamirciler, Yaz ve Velma, güvenlik odasına varıyorlar. Vorm’un sayesinde diğer misafirlerin ışınlanma bölgesinde olduğunu görüyor ve yaratıkların oraya yöneldiğini biliyoruz, yani odadakilerden ve Ryan ile Bella’dan başka misafirin hayatta kalmadığını varsayabiliriz.

Doktor’un iyonik membranı tamir etmesiyle beraber otelin içerisindeki herkes kurtuluyor. Ancak bu sefer de Doktor’un aklında birkaç soru var: Tropik bir alana yapılmış bir otelin oksijen seviyesi neden bir istatistik olarak tutulsun ki? Ayrıca Kane’den adlarının Dreg olduğunu öğrendiğimiz bu yaratıkların iyonik membran sistemini kırabilmesine veya Hopper virüslerini salabilmesine imkan yok. Kim, neden bu sistemi sabote etmiş olabilir ki? Her neyse, Vilma ninemiz, kahramanlarımızdan Benny’nin dışarıda olduğunu, hâlâ yaşadığını ve kurtarılması gerektiğini söylüyor. Kane her birisine akıllı bir oksijen tüpü veriyor, kısaca her şeyi anlatıyor ve kamyona doluşup yola çıkıyorlar.

Doctor, Kane’e gezegenin neresi olduğunu soruyor, Orphan 55 yanıtını alınca endişesi ve Kane’e kızgınlığı artıyor. Sonradan kamyonda öğreniyoruz ki, bu Orphan denilen gezegenler, eskiden üzerlerinde uygarlık kuran akıllı canlılar tarafından yok edilmiş, üzerinde neredeyse hiç canlı yaşamayan gezegenler. Kane birisi üzerinde bu oteli yapmış ki, ucuza gezegeni terraform edip parselleyerek satabilsin. Bunu öğrenen Doktor’un tepkisini yetersiz buldum açıkçası. Eski doktorlar olsaydı, bunu öğrendikten sonra Kane’i haşlarlardı tabiri caizse. Vilma’nın Kane’in üstüne altın kolyesini atıp kocasının peşinden gitmeye devam etmekte ısrar etmesi ise güçlü bir sahneydi açıkçası.doctor who - benny, wilma

Yolculuk devam ettikçe Dregler hakkında bilgi almaya devam ediyoruz. Her türlü şarta adapte olabilen, nükleer kış ortamında hayatta kalabilen, tıpkı bitkiler gibi karbondioksit alıp oksijen veren avcılar. Bizim kamyonumuzun takıldığı türden tuzaklar kurabilecek derecede akıllı varlıklar ayrıca. Kamyonunu etrafına toplanan Dregler, yanlarında Benny’i de getiriyor ve belki de o ortama en absürt duracak olay gerçekleşiyor: Benny, Dregler tarafından tutulurken Vilma’ya evlenme teklifi ediyor! Tamam, biz bu dizide Donna’nın uzaylılar tarafından kaçırılırken hala evliliğine kafayı taktığını gördük, Doctor’un Amy ve Rory’nin düğününe TARDIS’le daldığını gördük falan ama bu artık çok fazla! Her neyse, Hyph3n Dregler tarafından avlanıyor ve bizim ekip otele geri dönmek için servis tünellerine giriyor. Tam o sırada Bella, Kane’in onun annesi olduğunu ve onunla babasını terkettiği için oteli sabote ederek başına yıkmayı planladığını açıyor ve biz de artık işin suyu çıktı diyoruz. Moffat’ın bile bu kadar pilot twist yapmadığına yüzde yüz eminim. Ayrıca Kane’in, kızı kendini açana dek kızını tanımaması da gözden kaçmıyor.

Her neyse, Bella ve Ryan otele tek seferde ışınlanıyor ve ekibimiz tünelde yoluna devam ediyor. Doctor, Yaz ve Graham, duvardaki Rusça bir tabela sayesinde buranın aslında Dünya gezegeni olduğunu öğreniyorlar. Daha sonrasında bir Dreg’in hafızasından öğrendiğimize göre Orphan 55, iklim değişikliği, kıtlık ve nükleer savaş sonucunda yok olan Dünya gezegeninden, Dregler ise mutasyona uğramış insanlardan başka bir şey değillermiş. Otele çıktıklarında, Graham ve Nevi, Sylas’ın sayesinde ışınlanma makinesini tamir ediyor, Yaz ve Ryan dışarıdan gelecek Dregler için bir savunma alanı oluşturuyor, Doktor ve Bella ise peşlerinden gelen ve Doktor’un Wheezy ismini taktığı lider Dreg’i hapsediyorlar. Bella ve Kane arkada kalıyor, otel bombalarla havaya uçuyor, herkes evine, bizim ekip de gemiye dönüyor. Ne Doktor ne de ekibin diğer üyeleri Kane ve Bella’yı kurtarmak için TARDIS ile gitmeyi akıl edemiyorlar. Biz de diyoruz ki, değiştirilemez bir olay olan Pompeii’deki yanardağ faciasından o aileyi kurtaran Doktor ile bu Doktor aynı olamaz, olmamalı! Aralarında Kane ve Bella için endişelenen tek kişi Ryan. Graham öylece duruyor, Yaz ise “Oranın Dünya olduğunu ne zaman anladın?” gibi saçma ve alakasız bir soru sormaktan öteye geçemiyor. Doktor ise onlara bunun olası bir gelecek olduğunu söyleyip bir Greta Thunberg konuşması yapıyor.

Sonuç olarak, bölüm genel olarak iyi ancak tıpkı geçen sezondaki gibi çok fazla karakter olduğu için kırk altı dakikalık hikâye insana üç saat gibi geliyor. Her karakteri gereğinden fazla derin yazan Chibnall ve onun izinden giden Ed Hime, yine Doctor’a çok az yer bırakmış maalesef. Hiçbir karakter kendisi gibi değil nedense. Ayrıca Nevi ve Sylas arasındaki kopukluk veya Bella’nın gerizekalıca bir tavırla annesinin canını yakmak için tüm oteli patlatma planı da gözümüzden kaçamayan kötü hikâye ve karakter yazım örnekleri. Kane gelecekte iyi bir companion bile olabilirdi açıkçası, fazlasıyla gerçekçi ve dolu bir karakterdi. Bütün bunları ele alırsak, ilk iki bölümün yarattığı umut havası, tüm sezon için geçerli olamayacakmış gibi görünüyor. Umarız sonraki bölümler bizi haksız çıkarır.

Author

Kendisinden başka mülkü olmayan, tüm insanlığa karşı sevgi dolu, sıradan bir insan. Beat yapmayı, çizgi roman yazıp çizmeyi amatör ruhuyla, profesyonelce sever. Kendisini Instagram'da @thewritermusic adıyla bulmanız mümkündür.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.