Bir tek benim ölmediğim bir Game of Thrones sezonunun daha sonuna geldik. Sezonun son bölümünü ve genelini şöyle bir incelemiş idik. Tüm diziyi baştan almak yemediği için en beğendiğim sahneleri derlemek istedim. Çünkü liste yapmak harika bir şey. “Ya nidin sipiylır viriyırsınız” demeyin diye baştan belirtelim: AĞIR SPOILER VAR. YALNIZ SAĞLAM SPOILER VAR. BURALAR HEP SPOILER.

daenarys-1024
Her bölümün ardından istisnasız olarak “Game of Thrones bu sefer çok mu ileri gitti?” başlıklı yazılar yazan birkaç gerizekalı yabancı site yazarı muhakkak çıkıyor. Özellikle bu sezon ayyuka çıkan tecavüz ve şiddet eyyorlamalarını pek anlayamıyorum. Sanki hepimiz 5 senedir her sabah büyük bir mutlulukla günaydın diyerek mahalle sakinlerini selamlayan bir Doris Day filmi izliyorduk da bu sezon aniden senaristler kafayı yiyip onu bunu parçalamaya başladılar. Ne izlediğiniz ortada, nasıl bir hikaye izlediğinizin farkındasınız. Şiddetin her çeşidine tanık olmuşsunuz önceki 4 sezonda, halen daha çıkıp “ne bu şiddet?” diye tartışmanın alemi yok. George Martin güzelce açıklıyor bu konuyu: “Ben burada kurgu bir öykü anlatıyor olabilirim ama anlattığım şey özünde Orta Çağ’da geçen bir savaş hikayesi. Ve bir savaş hikayesinde ölen kahramanları ve o ‘cool’ savaşları anlatırken tecavüzü anlatmamak iki yüzlülük olur. Bu hem o dönemin hem de günümüzün bir gerçeği maalesef. Sanki tecavüz yokmuş gibi davranmamalıyız.”

Olur da merak edilir, baştan belirtiyorum: Sansa’nın düğün gecesi sahnesini koymadım. Her ne kadar kıyameti koparsa da Ramsay gibi sapık ve psikopat bir karakterden gelebilecek bir hareket olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki grafik olarak gösterilmeyen, başarıyla altından kalkılan bir sahneydi. Bunu isteseler çok daha çarpıcı ve çok daha olay yaratacak kadar sert çekebilirlerdi fakat bu oyunlara başvurmamışlar. Daha etkileyici bulduğum sahneler olduğu için bu listeye alamadım. Shireen’ın diri diri yakılmasını ise, üzerine konuşamayacağım kadar üzüldüğüm için listeye almak bile istemedim. Uydun o kızıl şeytana, yaktın kızcağızı Stannis. Neyse ki çabuk buldun belanı. Huzur bulamayasın öbür tarafta da inşallah.

Jon Snow’un ölümünü almamamın sebebi ise beni tahmin ettiğim kadar vurmaması oldu. Zaten genel olarak Game of Thrones’un bu öldürme fetişinin seyirciyi de duygusal anlamda boşaltmaya başladığını hissediyorum. Hadi seyirci adına konuşmayayım da kendi adıma konuşayım: ben artık tüm bu ölümleri giderek kanıksamış bir halde izliyorum diziyi. En sevdiğimiz karakterler hunharca harcandı bu dizide. Kimilerinin ardından günlerce yas tuttuğumu bilirim. Herkesin öleceğini bile bile bir diziyi izlemek çok keyifli bir deneyim değil. Nitekim Jon Snow’da da ne şaşırabildim, ne de üzülebildim. Ölmesi şart mıydı, hikaye neler getirir, onun olmaması neler götürür onlar başka yazının konusu.

Öyle ya da böyle, bir şekilde beni etkilemeyi başarmış, üzmüş ve şaşırtmış sahneleri listelemek istedim. Ortaya şöyle bir şey çıktı:

10. Bran Stark’ın Aşağı İtilmesi

bran-climb3
İlk bölüm finali, ilk şok. Zaten bölümün içinde Cersei – Jamie ilişkisinin tohumları atıldığı için ikisinin gizli kaçamağı o kadar sürpriz olmamıştı hiçbirimize. Bran, kuleye tırmanıp ikisini tam iş üstündeyken bastığında öldürülebileceği ihtimali ilk aklımıza gelen şeydi. Fakat bizi asıl sürüncemede bırakan şey Jamie’nin Bran’i tutup öldürmeyecekmiş gibi yapması olmuştu. Bran’in ilk bölüm finalinde aşağı itilmesi önemli bir sahneydi, çünkü seyirci olarak daha ilk bölümden Game of Thrones’un alıştığımız tarzda bir dizi olmayacağını anlamıştık. Annemin bir lafı vardır: çok atlayanın kıçına kazık batar. Annenin “tırmanma evladım her yere, düşeceksin” demiş olmasına rağmen laf dinlemediğin için daha ilk bölümden kötürüm kaldın işte Bran. Oturacaktın kıçını kırıp kimseye de eyvallahın olmayacaktı.

 

9. Melisandre’nin Gölge Doğurması

GameOfThrones_S2_EP204_06
Bu kadının içinden ‘normal’ bir şey çıkmasını zaten beklemiyordum ancak o ana kadar çok fazla fantastik konulara girmeyip daha tarihi dizi kıvamında ilerlemiş oldukları için bir karakterin ne idüğü belirsiz gölge bir yaratık doğuracağına pek ihtimal vermemiştim. Zaten manyak mıyım ben, neden böyle bir ihtimali düşüneyim Allah aşkına? Melisandre’nin bacakları arasından Lost’un Smoke’u gibi bir şey çıktığında Sir Davos’un gözlerindeki “tövbe yarabbim” ifadesi, ekran başındaki herkesin hislerine tercüman olmaya yetmiş de artmıştı bile.

 

8. Theon Greyjoy’un Hadım Edilmesi

theon-ramsay-penis-game-of-thrones-43
Birini hadım etmek bu dizinin standartları düşünüldüğünde gayet ‘normal’ bir eylem olabilir. Fakat çükünü kesip sucuk yapmak suretiyle ailesine göndermek çok başka bir kafa. Uçkuruna sahip çıkamayan Theon gibi aşağılık ve sinsi bir karakter için ideal bir cezalandırma yöntemi gibi görünüyor, kabul ediyorum. Yine de Ramsay Bolton’ın kendisine yaptığı işkenceyi ve dönüştüğü Reek karakterinin içler acısı halini görünce üzülmeden edemiyorum. Dizinin en grafik şiddet sahneleri serisi olabilir bu. Zira tek bir bölüm değil birkaç bölüm süren, seyircinin de sınırlarını zorlayan bir hikayeydi.

 

7. Dracarys!

maxresdefault
Khaleesi’nin alevlerin arasına girip küllerin içinden ejderhalarla çıktığı sahneyi koymayı düşünmüştüm buraya aslında. Etkileyici bir sahne olmasına rağmen, illa ki bir Khaleesi sahnesi koyacaksam bunun Lekesizler ordusunu kendine bağladığı ve Dracarys diye seslenip ortalığı yakıp yıktığı sahne olması gerektiğine karar verdim sonra. Hem önemli, hem de çok güzel çekilip oynanmış bir sahne. Khaleesi için yükselişe giden yolda ilk adım. Valyrian dilinde konuşmaya başladıktan sonra Kraznys’in yüzündeki şok ifadesini ve cayır cayır yanışını görmek paha biçilemez (benim bir öfke problemim var anlaşılan arkadaşlar). Bu sahneyi takriben gelen Lekesizler’i özgür bırakma ve ejderhalar eşliğinde yürüyüşe geçtikleri kısımların güzelliğinden bahsetmiyorum bile.

 

6. Ak Yürüyenlerin Saldırısı

game-thrones-season-5-spoilers-white-walkers-hardhome
Bu sezon gördüğümüz Ak Yürüyenler saldırısı, The Walking Dead’e taş çıkarır nitelikteydi. O ilk gelen dalgayla yaşanan panik ayrı korkutucuydu da benim asıl unutamadığım, yenilgi sonrası Jon Snow, kayıkla yavaş yavaş uzaklaşırken Ak Dedemizin savaşta ölenleri canlandırdıktan sonra kıyı şeridinden Jon Snow’a attığı bakıştı. Onca sezon The Walking Dead izledim, o sessizlik içinde akan sahnede gerildiğim kadar gerildiğimi hatırlamıyorum.

1 2
Author

Bir reklam ajansında esnek saat olarak çalışıyor. Geekyapar yazarı. Hobi olarak spoiler vermeyi seviyor. Dreamer değil. Vizyonsuz. Şu hayatta hep Hufflepuff'liğindan kaybetti.

11 Comments

  1. Red wedding hakikaten fena bir şeydi. Kitap spoilerı almadan izlediğim için mi bilmiyorum beni en çok etkileyen kesinlikle red wedding sahnesiydi dizi boyunca. Keza Oberyn reisin Mountain ile kapışması da ne kadar sonucunu bilsem de beni en çok etkileyen 2. sahne olmuştur. Jon Snow, Joffrey ve Ned Stark ölümleri de bunların devamıdır benim listemde.

  2. Sadık Dişli Reply

    Listenin tümüne katılmakla beraber 6. sıra biraz daha mı yüksek olsaydı diye düşünmeden edemedim.

  3. Bonus olarak Tyrion’un duruşma sahnesini de buraya iliştireyim. Aklıma yazacak bir şey gelmedi o sahnenin üstüne. Fazlasıyla efsane olduğu için 😀 Yoksa elbette ki reyizin kalbimizde yeri ayrı.

  4. Yunus Emre Orhun Reply

    Tyrion’un duruşma sahnesi ile Jon Snow’un ölümü

  5. Önce baktım Red Wedding bir numara mı diye, eğer aksi bi durum olsaydı hiç okumayacaktım listeyi, hala buz kesiyorum o sahnesyi düşününce nası soktular bıçağı çat çat çat diye :S :S

  6. dizi saçmalıyor ned starkı öldürdün robbu öldürdün janıo öldrüdün cercei adisini öldürsene ne olacka şimdi dizi abuk subuk bir hal oldu stannisde öldü amaç ne amaçsız ilerliyor işde ama sinema filmnde ned starkı görecek olmamız iyi birşey çılgın kral ile 🙂

  7. Oberyn’in ölümünden sonra kitabı 2 hafta açmadığımı hatırlıyorum.

    • Kitaptan girdin diye sana ek yapayım dedim Lordum. Dizide listeye katılıyorum ama kitapta beni Oberyn’in gelip Tyrion’a ben senin şampiyonun olurum dediği sahne vurmuştu. O noktaya kadar “Kesin ana karakterlerden biri ölecek.” rutinine bağlamıştım ve “Tyrion’u buradan hayatta kurtaramazlar, başımız sağolsun.” moduna girmiştim. Tam o sırada Oberyn oyunu değiştirmişti. Gecenin bir yarısı diğer bölümleri de okuyup hikayenin sonunu öğreneceğim diye sabahlamak zorunda kalmıştım.

  8. Alkın Yılmaz Akter Reply

    Ben Stannis’in kızını yaktığı sahneden de çok etkilendim ama en beklemediğim şey Ned Stark’ın idamıydı. O zamanlar spoilerlar havada uçuşmuyordu. Hiçbir fikrim yoktu. Videoyu durdurup durdurup tekrar oynattım. Gerçek olmadığına dair delil aradım.

  9. Kuzey Batı Reply

    Beni en çok şaşırtan şeylerden biri Lysa’nın kocasını zehirlediğini öğrendiğimiz sahneydi. Lysa zaten deli bir karakterdi ama öyle bişey yapacağını düşünmemiştim. Littlefinger keranecisi favori karakterim oldu ondan sonra.

GeekLord için bir cevap yazın Cevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.