Geekyapar’daki ilk yazım olduğu için midir, yoksa dizinin ilginç yapısından mıdır bilinmez, bu sezon beni en çok etkileyen işlerin arasında yer alıyor iZombie. Aşırı yüksek bir beklenti yaratmayayım ama her bölümde belli bir kaliteyi yakalayan ve ellerindeki artık suyu çıkmış zombi temasını farklı ve güzel bir şekilde kullanmasıyla, dizinin çizgi roman adaptasyonları arasında kendine oldukça güzel bir yer edindiğini düşünüyorum. Bu arada bu sezonla ilgili görüşlerimi detaylı bir yazıda paylaşmak için sezon finalini bekliyorum.

Eğer siz de benim gibi dizinin hayranı olduysanız, sizlere süper bir haberim var: Yayıncı kuruluş CW ile 2.sezon için anlaşmaya varıldı. Yapımcı Rob Thomas’ın resmi twitter hesabından yaptığı duyuru benim gibi diziyi her hafta takip eden hayranların yüreğine de su serpti.

Tabii biz biraz uzak olduğumuz için bu haber bizi şaşırttı, zira dizi Amerika’da başladığı günden beri oldukça başarılı gitmekte aslında. Şu anda eleştirmenler ve izleyiciler tarafından kanalın en başarılı işlerinden biri olarak gösterildiğini, “Metacritic” ve “Rotten Tomatoes”da yüksek ratinglere sahip olduğunu, kendisinden önce yayınlanan ve reytinglerine katkıda bulunduğu aşikar olan Flash’ın tekrarlarının yayınlandığı günlerde bile belli bir düzeyin üstünde izlenme oranı aldığını düşünürsek diziyi yeni sezonda yayında istemeleri çok büyük bir sürpriz değil aslında. Tabi Bu başarıyı CW’nin klasik güzel kızlar, kaslı erkekler, sulu ilişkiler formatına uymayıp tümüyle yaratıcılıklarıyla başarmış olmaları da ayrı bir alkışı hakkediyor kanımca.

izombie-2-625

Henüz açıklama resmi olmasa da, The CW kanalının 2015-16 dönemi yayın programını açıklayacağı 14 Mayıs’ta listede yer almasıyla resmiyet kazanmış olacak. CW daha önce de, halihazırda yayınlamakta olduğu Arrow, Flash, Supernatural gibi dizileriyle de yeni sezon anlaşmasına varmıştı. Eğer hala iZombie’ye şans vermediyseniz, şu ana kadar yayınlanmış sekiz bölümü çabucak izlemeye başlamanızı tavsiye ederim.

Author

A Man Who Walks Alone... @tutkutuzlu

10 Comments

    • Yalnız resmen aklımı okumuşsun. Habere koysam mı diye düşünüyordum sonra çok alakasız olur diye sezon değerlendirmesine saklarım dedim. Benden önce davranmışsın.. 🙂

      • Ruşen Akman Reply

        Teşekkürler 🙂 Backstrom ve Constantine ile üzüldük umarım iZombie yüzümüzü güldürmeye devam eder. Diziye beklentim çok düşük başladığım için daha çok keyif aldım sanırım, çünkü bence her bölüm çıtayı biraz daha yükseltmeyi başardılar. Tema şarkıları ve soundtrackler aslında fark ettiğimizden çok daha fazla etkiliyor dizileri. Şahsen Supernatural’ı “Carry On Wayward Son”, Chuck’ı “Short Skirt/Long Jacket” veya Monk’u “It’s a Jungle Out There” olmadan düşünemiyorum. Bununla ilgili ayrı bir yazı olsa süper olurdu 😉

  1. Ben çok beğendim diziyi güzel haber her bölüm farklı bi heyecanı var ama şu babinoks mudur nedir dedektife kıl oluyorum orası ayrı 😀

  2. Onur Ayanoğlu Reply

    Fena değil gerçekten eğlenceli bir dizide dizi yağmuru içerisinde malesef 4 bölüm izleyip bırakmak zorunda kaldım. Çok sempatik karakterlere sahip bir dizi iZombie zamanı olan ve eğlenceli bir 40 dk arayanlar kaçırmasın öyle boş bir dizi değil yani.

  3. Emre Taşçı Reply

    dizi çok güzel özellikle dedektiflik öyküleri ama babineaux galiba sen okumuş polis olmuşşun liv in görü gördüğüne nasıl inanıyorsun hiç kurcalama bile yapmadı bile direkt tamam dedi

    • Ruşen Akman Reply

      Abd’de polis teşkilatı zaman zaman medyumlardan danışmanlık yapmaları için faydalanıyor. Özellikle kayıp insan vakalarında vb. Yani işe yararlığı hakkında şüpheler olsa da duyulmamış birşey değil.

      • Emre Taşçı Reply

        Ya ona bişey demiyorum sadece bi sorgulamadan direkt inanması garip geldi insanın içinde bir şüphe olur yani

        • Belki kendisini tek adam yerine koyan o olduğu için kendi kendisini inandırıyordur. (Psiko-analiz yaptım size 🙂 ).

          İlk bölümlerde hafif bi çekinceyle yaklaşmıştı ama söyledikleri doğru çıkınca o çekincesinden kurtulmuştu sanki.

          Amaaan zombi olduğuna inanıyosun da, medyumluğa inanmamasına mı inanmıyosun. 🙂

        • Ruşen Akman Reply

          Doğru haklısın, dedektife ısınamamızın nedeni de bu tür kişisel laylarını görmememiz zaten. Diğer karakterlere ısınırken onunla ilgili hala yüzeysel şeyler veriyorlar bize. Dediğin durum ilk sefer için geçerli, peki kızın her gördüğü doğru çıkmasına rağmen her sefer oflayıp puflamasına ne demeli. İlk seferden sonra peş peşe olay çözdürüyor sana, normalde işi gücü bırakıp hatunun dediklerini yapması lazım.

Emre Taşçı için bir cevap yazın Cevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.