Penny Dreadful bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde dizi finalini yaptı ve perdeyi kapattı. Peki bu kadar iyi kastı, çok başarılı atmosferi, ağır ilerlemesine rağmen asla sıkmayan edebi anlatımı olan ve de reytingleri de iptal edilme sınırının yakınında bile olmayan bir dizi neden bitti? Yaratıcısı John Logan’ın dediğine bakarsanız kendisinin “anlatacağı hikayeler tükenmiş“. Showtime’ın başkanı David Nevins de “Artık televizyon böyle bir şey. Yedi sezon yapmak için yedi sezon yapmak zorunda değiliz. Bazı diziler ona uygun, bazıları ise değil” demiş. Yani diyor ki bu abiler “biz zaten en başından 3 sezon planlamıştık, iptal değil bu, zaten bitecekti.” Yedik mi? Tabi ki yemedik. Neden yemediğimizi anlatacağım fakat ağır spoiler içereceğinden fotoğraftan sonrasını diziyi izlemeyenlere tavsiye etmiyorum. Bu arada diziyi izlememiş olanlar da bu yazıya bakıp izlememezlik etmesin, ilk iki sezon müthiş, sırf atmosferi için bile izlenir bu dizi.

Cast-Slider_001

Biz bu bariz iptali, planlı dizi finali kisvesine sokma çabalarını yemedik de neden yemedik? Bir kere bu dizinin olayı hiçbir zaman hızlı hızlı bir şeyler anlatmak olmadı. Hep elindeki karakterleri yavaş yavaş açık eden, ilmek ilmek işleyen bir dizi oldu Penny Dreadful, fakat dizide bir yere bağlanacak diye izlediğimiz bazı hikaye arkları, finalde sanki başka dizilerin hikayeleriymişçesine kendi içlerinde yaşanıp bitti. Neden mi bahsediyorum? Mesela Brona’nın Dorian Gray ile hedonistik ilişkisi, bu ilişkinin Brona’nın feminist devrim hazırlıklarına evrilmesi çok enteresan bir adımdı. Merakla nereye bağlanacak, ana hikayeyi ya da o olmadı esas karakterlerimizi nasıl etkileyecek diye bekliyorduk, sonunda bu hikaye Victor Frankenstein dışında kimseyi etkilemeden kendi içinde yaşandı bitti. Ki sonradan girilen feminist devrim kısmının da aslında Victor’a bir etkisi olmadı, Brona sadece Dorian ile takılıyor olsaydı da Victor’un hikaye akışında hiç bir değişiklik olmazdı.

Hazır Victor demişken, bu sezon dizimize teşrif eden Dr. Jeykll, sezon başından beri “ha şimdi Mr. Hyde oldu, ha şimdi olacak” diye bekledik durduk. “Hah şimdi bu deneyi kendi üstünde deneyecek” diye kaç sahnede bekledik. En sonunda Victor adama Lord Hyde dedi sonra adam da gitti. Ya bu repliği 4. sezon için yazdılar sonra dizi iptal olunca değiştirmeyi unuttular ya da bu gergin abimize spin-off dizi çekecekler. Bilinen bir edebi karakteri diziye sokup, sonra bu karakter sürekli alamet-i farikası olan konuların etrafında dolaştırıp yükseltip yükseltip sonra sezon finalinde alter egosunun adını söyleceksin, sonra “bu sezon finali değil, dizi finali, bu karakteri bir daha göremeyeceksiniz” diyeceksin. Hem de bunları 2 sezon edebi anlatımı tavana vurduran bir yazar ekibi yapacak. Kim inanır buna allasen? Keşke tek sıkıntılı tamamlanan yan hikaye bu olsaydı diyorum ama maalesef değil.

Hiç bir yere bağlanmayan bir başka konu ise John Clare’in aile hayatı. Yanlış anlaşılmasın bu karakteri ve kendisini canlandıran Rory Kinnear’ın müthiş performansı bana dizide en keyif veren kısımlardan biriydi. Fakat o hasta çocuğu daha gördüğümüz saniyede bir noktada öleceği ve John Clare’i yeni bir travma ile şekillendireceği belliydi, o kadar belliydi ki utanmasalar Çehov’un Silahı koyacaklarmış çocuğun adını, utanmışlar da Jack demişler. Asıl merak ettiğimiz; o travmadan sonra John’a ne olacak, John teselliyi Vanessa’da mı bulacak, o huzuru bulurken artık Vanessa’nın sorunlarından haberdar olup konuya mı dahil olacak bunları merak ederken. Jack 9 bölüm can çekiştikten sonra dizi finalinde öteki tarafa gitti, oğlunun ölmesi yetmedi, John bir tekme de karısından yedi ve sonrasında… Hiçbir şey olmadı… Çünkü dizi bitti. E oldu mu şimdi bu?

penny-dreadful-1

Hadi yan hikayeleri sıvadılar diyelim, peki esas hikayeye ne demeli? En büyük sıkıntı ana hikayenin finalinde yaşandı. 3 sezondur Tanrı’nın Kurdu diyerek gazlanan bir karakter, dizinin final dövüşünü kurt adama dönüşmeden, mermisi bitmek bilmeyen altıpatlarlarla yaptı ya la. Dracula’nın korktuğu kurt adam, Dracula’nın planlarını bir alelade kurşunla bitiriyorsa ne anlamı kalıyor ki bu adamın kurt adamlığının? Hadi bu metaforik bir şeydi diyelim, karakterinin şekillenmesi için bu adam kurt oldu, gerçekten o formda Dracula ile dövüşsün diye değil diyelim, peki Vanessa’ya ne demeli? Hayır madem Vanessa ölünce iş bitiyor, karakter de ölmeyi göze aldı, alelade bir kurşunla da ölebiliyor… E neden kendini öldürmüyor Vanessa? Günah diye mi?

Ethan ile Vanessa içerde mumlar ile romantik anlar yaşarken peki içeride ne oluyor? 5 tane dümdüz insan, ki biri psikolog, biri de laboratuvar faresi sayılacak bir bilim adamı; bir kamyon dolusu vampir ile dövüşüp onları yendikten sonra, Dracula ile dövüşüyor ve bir tanesi dahi ölmüyor, bırak ölmeyi ağır yaralanmıyorlar bile.

Sırtını 100 yıllık fantastik edebi karakterlere dayayan ve bu edebi anlatımı iliklerimize kadar hissettiren bir dizi, dizi finalinde bu kadar tembel yazarlık örnekleri gösterip, hikayeyi vaadettiği doruk noktalarına bile ulaştırmadan sonlandırdığında bu finalin planlı olduğuna inanmak mümkün değil maalesef. Hadi David Nevins kanalın adamı, o “iptal ettik, finali de piç ettik demez” de dizinin yaratıcısı John Logan bu diziyi iki sezon ince ince işlemişken neden bu basiretsiz finali sahipleniyor onu anlamak mümkün değil. Dizinin iptalinde de bir tuhaflık var ama ne olduğunu hiç bir zaman öğrenemeyeceğiz sanırım. Peki siz de benimle aynı fikirde misiniz? Yoksa beğendiniz mi bu finali?

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.