Gerek yoğunluğum sebebiyle gerekse yazıları takip edenlerin uzun yazılardan içleri bayılmasın diye, The Flash ve Arrow yazılarında biraz sadeleşmeye gitmeye karar verdik. Her hafta neresi iyiydi neresi kötüydü kısa kısa bahsedip geçeceğiz. Zaten Geek Muhabbet ekibi her hafta güzelce verip veriştiriyor.

The Reverse-Flash Returns ile ilgili spoiler‘lı düşüncelerim resimden sonra ektedir.

Neleri Sevdik?

Reverse-Flash boş yere getirilmedi.

Geçen bölüm sonunda Reverse-Flash’ın Earth-2’dan geldiği teorisini kaba etimden sallamıştım. Neyse ki durum sandığım gibi değilmiş. Reverse-Flash ile The Flash arasında başlayan husumetin tohumlarının atıldığı zaman bu zamanmış meğerse. Ben halen geçen sezon varlığı tamamen zaman çizgisinden silinen Reverse-Flash’ın nasıl geldiğini, Harry güzelce anlatmış olmasına rağmen, anlayamadım ama sırf Reverse-Flash’ı getirelim heyecan olsun kafasıyla yapmadıklarını görmek hoşuma gitti. Geçen sezon analarından emdikleri sütü burunlarından getiren adamla tekrar karşılaşmak hepsi için çok zordu ve bunu da iyi verdikleri kanısındayım. Özellikle Cisco’nun direkt olarak etkilenebileceği aklıma gelmemişti. Güzel bir ters köşe oldu. Bu arada Cisco, Vibe gözlüklerine de kavuştu. Geliyor alemin kralı yemin ederim ya. Aslanı, koçum benim.

Patty salak yerine konmadı.

Kızcağızın geçen bölüm çok buruk gönderilmesine üzülmüştüm. Başarılı da bir karakterdi, çok da güzel oynuyordu. Shantel Vansanten. O yüzden ne yalan söyleyeyim bu bölüm düzgün bir veda gördüğümüze sevindim. The Flash olduğunu kendi çabalarıyla öğrendi ve en azından artık Barry’nin neden gitmesine izin verdiğini biliyor ve anlıyor. Bu kadar zeki bir karakterin salak yerine konup 3 hayırla uğurlanması senaristlere yakışmazdı zaten.

Hunter Zolomon sürprizi yaşadık.

Hiç beklemediğim yerden geldi itiraf ediyorum. Aklımıza ne teoriler geldi de bunu akıl edemedik. Jay Garrick’in amansız hastalığının bu tip bir ters köşeyi beraberinde getireceğini düşünmemiştik. Earth-1’da Jay Garrick yokmuş çünkü evlatlık verilip Hunter Zolomon olarak yetiştirilmiş. Bildiğiniz gibi Zoom’un gerçek adı çizgi romanlarda Hunter Zolomon. Bu noktadan sonra yok aslında Zoom o da değil başkası derlerse eeeh yeter be deyip ekrana kafa göz dalabilirim. Fiziksel olarak Zoom’un kalıplarına da çok uyuyor. Jay’in bunca zamandır aslında kendi ikizine karşı savaşıyor olduğu gerçeği tokat gibi yüzüne çarpmalı ve bunu mükemmel bir sahneyle izlemeliyiz. Yalnız benim kafamı kurcalayan Hunter Zolomon’un efendi efendi bankta oturuşu oldu. Zoom’da insani hiçbir şey göremiyoruz. Bu adam sanki Zoom olmak için fazlasıyla ‘normal’ bir duruşu sahip. Acaba Hunter Zolomon, hayatının o noktasında henüz Zoom’a dönüşmemiş olabilir mi? Yani hem zamanda hem de uzayda (portallar arası) seyahat eden bir speedster ile karşı karşıya olabilir miyiz? Belki de Jay ile düşmanlıklarının başlayacağı nokta burası olacak?

Neleri Sevmedik?

West Ailesi’nin draması bitmek bilmedi.

West Ailesi’nden bana fenalık geldi. Joe’nun ‘buddy cop’ stilinde yer yer Cisco ile zaman zaman Barry ile olayları çözmelerini özledim. Adamın potansiyeli resmen harcanıyor. Bitmek tükenmek bilmeyen bir aile draması. Bu bölümün yarısını da Francine’in ölüm döşeğinde olmasının yarattığı dramayla yediler. Kadıncağız da artık, sanıyorum öldüğüne göre, ufaktan Wally’i Barry ve ekibiyle kaynaştırmaya başlayıp gücünü kazanacağı yola girmeye başlasak olmaz mı?

Barry, yine yeni yeniden The Flash olduğunu söylememeye devam etti.

Şimdi yukarıda ne dedin aşağıda ne anlatıyorsun diyeceksiniz ama Patty’i gördüğümüze sevinmekle birlikte bölümün başından sonuna kadar Barry’nin ısrarla The Flash olduğunu söylememesi muhabbetinden fenalık geldi. Benim Barry’nin niyetiyle ilgili sorunum yok. Patty ile birlikte olursa zarar göreceğini düşünüyor, bu yüzden de içi acısa da Patty’nin gitmesine izin vermesi gerekiyordu. Açıklasa biliyor ki kız kalacak. Bunlara eyvallah. Fakat geçen sezon birebir aynı tartışmaları yaşadılar Iris ile ilgili. Önceki bölüm ve de ondan önceki bölüm sürekli olarak bunun muhakemesi yapıldı. Yemin ederim Thalia’nın Brezilya dizilerinde bile mevzular bu kadar uzamıyordu. Neyse ki konuyu bağladılar ve umuyorum burada kapandı bu mesele.

Author

Bir reklam ajansında esnek saat olarak çalışıyor. Geekyapar yazarı. Hobi olarak spoiler vermeyi seviyor. Dreamer değil. Vizyonsuz. Şu hayatta hep Hufflepuff'liğindan kaybetti.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.