Rings of Power dizisini izlemeye başladığımız anda hemen bunun kitaplarla uzaktan yakından alakası olmadığını söylemiş ve bu yüzden diziyi kendi içerisinde değerlendirmeye başlamıştık. Fakat geldiğimiz noktada ne yazık ki Rings of Power, kendi başına değerlendirilse bile “ortalama” bir dizi olmaktan öteye gidemiyor. Bu da başında “Yüzüklerin Efendisi” ismi bulunan bir yapım için aslında başarısızlıkla aynı anlama geliyor. Yani Rings of Power dizisine kötü bir dizi demek için hâlâ çok erken fakat bu onu başarısız bir Lord of the Rings yapımı olmaktan kurtarmıyor ne yazık ki. İçime dert olan bu konuyu aradan çıkardığımı düşünerek artık Rings of Power’ın “Partings” isimli beşinci bölümünü spoilerlı olarak incelemeye başlıyorum.

Sana Sauron Desek, Sauron’a Ayıp…

Partings bölümüyle birlikte Rings of Power, yeniden ilk iki bölümünde olduğu dört farklı koldan hikâyeyi anlatma konseptine geri döndü. Aynı bölüm içerisinde Harfootlar’ın, Arondir ile Bronwyn’in, Elrond ile Durin’in ve son olarak Halbrand ile Galadriel’in maceralarını izleme fırsatı bulduğumuz bölüm bana göre dizinin ikinci perdesini açtı. Fakat bu açılan perdeyi çok da sevdiğimizi söyleyemeyiz ne yazık ki.

Bölümümüz Meteor Adam ile birlikte seyahat etmek zorunda kalan Hobbit dostlarımız ile açılıyor, bu yüzden biz de onlardan konuşarak başlayalım istiyorum. Kervanlarının en arkasına atılan ve Meteor Adam’ın yardımıyla geri kalmamaya çalışan Nori ve ailesinin uzun ve tatlı yolculuğunu seyretmek benim gayet hoşuma gitti. Hatta Poppy Proudfellow’un bu yolculuk esnasında söylediği şarkıyı tekrar tekrar dinlediğimi de söylemek isterim.

Fakat Rings of Power tabii ki bize sadece böyle küçük tatlı bir hikâye izletmeyecekti. Bölüm içerisinde Nori sayesinde konuşmayı öğrenmeye başlayan Meteor Adam, Nori ve diğer Hobbitler’i tehdit eden kurt tehlikesini, neredeyse büyü diyemeyeceğiz bir güç kullanarak defetmeyi başardı. Fakat bunu yaparken incittiği kolunu iyileştirmeye çalışırken farkında olmadan Nori’yi de korkuttu. Yani artık Meteor Adam iyi mi kötü mü bilemiyorum ama gerçekten bir an önce dizinin bunu bize açıklamasını istiyorum. Zira bu noktadan sonra Meteor Adam kim çıkarsa çıksın bizi hayal kırıklığı uğratacak gibime geliyor.

Rings of Power yayınlanmadan önce “Acaba şu Sauron mu?” dediğimiz hatta özellikle Sauron’un, Annatar hâli olduğundan şüphelendiğimiz Bridie Sisson‘un canlandırdığı isimsiz karakter de dizi sahnesine çıktı. Şimdilik Sauron olmadığından emin olduğumuz bu karakterin bir şekilde Sauron’a hizmet ettiğini ve Sauron’a tehdit oluşturabilecek Meteor Adam’ın varlığını araştırmak için onun düştüğü yeri incelediğini düşünüyorum ben. Bana göre şu ana kadar bize gösterilen karakterlerden hiçbiri Sauron değil. Hepsi birer hedef şaşırtmaca!

Arondir, Bronwyn ve Direnemeyenler

Dizinin başından beri hemen hemen en heyecanlı sahnelere sahiplin eden Arondir ve Bronwyn’in hikâyesi ne yazık ki bu bölüm bizi tatmin edemedi. Bronwyn’in oldukça başarısız motivasyon konuşmasından sonra insanlar, sığındıkları kaleyi terk ederek kendilerini Adar’ın insafına bıraktılar. Waldreg önderliğinde bir kez daha karanlığa hizmet etmeye karar veren bu kalabalık güruh, bize insanlığın hatalarından asla ders almadığını kanıtladı. Adar’ın Sauron ismini duyduğunda kendini kaybetmesi “Acaba Sauron ile Adar, aynı amaca farklı yollardan mı hizmet ediyorlar?” sorusunu sordurdu bize. Bu ikilinin nasıl bir geçmişleri var, gelecekte karşılaşırlarsa Adar taraf değiştirerek Sauron’a saldırır mı? Açıkçası bunlar da bölümden benim aklımda kalan diğer sorular. Tüm bunların cevapları ilerleyen bölümlerde belli olacak.

Bölümün en önemli detaylarından birisi Theo’nun, Waldreg’in ahırında bulduğu kılıç kabzasının, Elfler’i köleleştirmek ya da belki de onları birer Ork’a çevirmek için kullanılan bir eşya olduğunu öğrendik. Başından beri deforme olmuş bir Elf olarak karşımıza çıkan Adar’ın, bu kabzayı bu kadar çok istemesinin sebebi, kabza sayesinde dönüşümünü tamamlamak olabilir. Bu dönüşüm sayesinde artık tam anlamıyla bir Ork lideri hâline gelecek olan Adar, adının da hakkını vererek bir Ork babası olma yolunda emin adımlarla ilerleyecek gibi gözüküyor.

Meğer Ne Değerliymişsin Sen Be Mithril!

Partings bölümünün en güzel yanı yine Elrond ile Durin’in maceralarına şahit olduğumuz sahnelerdi diyebilirim. Elrond ile birlikte Khazad-dum’dan çıkarak Elf diyarların ziyaret eden Durin, Yüksek Kral Gil-Galad’ın huzuruna çıktı. Gil-Galad’ın kendisine yönelttiği iğnelemelerden büyük bir ustalıkla sıyrıldı hatta bir de üste çıktı desek yeridir. Özellikle Gil-Galad’a attığı “masa” tiradı ve bahsettiğimiz bu masayı Khazad-dum’a kadar Elfler’e taşıttırması dizinin şimdiye kadar ki en güzel sahneleri arasında yer alıyordu. Vallahi biz Durin’den razıyız!

Fakat gelin görün ki dizimizin bu güzel sahnelerinin üzerine gölge düşmesi çok uzun sürmedi. Yüksek Kral Gil-Galad’ın, Hithaeglir’in Kökleri adı altında anlattığı hikâyeye göre Mithril madeni, bünyesinde Silmariller’den birini taşıyan bir ağaca şimşek çakmasıyla oluşmuş bir mucizeymiş. Bu mucizeye tutunan Elfler Mithril madenini, karanlığa karşı Valinor’un ışığını bünyelerine katmak için bir araç olarak görmüşler. Bu yüzden de Elrond’u, Khazad-dum’a bu madenin gerçekliğini doğrulamak için casus olarak göndermişler.

Yani dizinin Mithril’e bu kadar büyük ve bir o kadar da mantıksız bir misyon yüklemesine anlam veremedim. Amazon senaristleri Hithaeglir’in Kökleri hikâyesini o kadar büyük bir özgüvenle uydurmuş ki son birkaç günümü internette bu hikâyenin kitaplarda nasıl işlendiğini araştırarak geçirdim. Fakat tabii ki hiçbir şey bulamadım. Vallahi böylesine büyük ve bir o kadar da anlamsız bir değişiklik bana pes dedirtti. Aslında yapmaları gereken şey o kadar basitti ki… Sevgili “Yüksek Kral” Gil-Galad, Orta Dünya’yı gelecekte bekleyen savaşta Elfler’i koruması için Mithril’den zırh ya da silah yapmak için bu madeni araştırmaya çıkabilirdi. Biz de daha önce Frodo üzerinde gördüğümüz Mithril’den yapılma bir zırhın değerini anladığımız için Gil-Galad’ın amacına hak verebilirdik. Ama şimdi “Elfler ışığını kaybediyor, bize taşlara saklanmış Valinor ışığı lazım!” motivasyonuna anlam veremiyoruz.

Kıyametine Yürüyen Bir Númenor!

Kendini gerçekleştiren kehanetinin peşinden adım adım ilerleyen Númenor’un, gönüllü ordusuyla birlikte Orta Dünya’ya yelken açmaya hazırlandığını gördük bu bölüm. Fakat koskoca Númenor’dan çıka çıka beş gemi çıkması beni bir miktar hayal kırıklığına uğratmadı desem yalan olur. Gerçi Númenor konusunda beni hayal kırıklığına uğratmayan çok az şey var ne yazık ki.

Daha önce size Elendil’in, oğulları arasına neden Earien adında bir kız çocuğu eklediklerini anlamadığımı söylemiştim. Bu bölüm öğrendik ki Earien’in de dizideki varoluş amacı, Pharazon’un oğlu Kemen ile anlamsız bir gönül ilişkisi yaşayarak saçımızı başımızı yoldurmakmış. Kardeşleri ve babası savaşa gitmesin diye Kemen üzerinden Pharazon’u etkilemeye çalışan Earien, bize izlenilmesi zor anlar yaşattı.

Geçtiğimiz bölüm de bahsetmiştim fakat bu Númenor’un yıkılması için Sauron’a ihtiyacı yok. Pharazon ile oğlu Kemen arasında yapılan konuşmada Pharazon’un ne kadar güç düşkünü ve hırslı olduğunu anlıyoruz. Númenor’un yıkımında önemli bir rol oynayacağını bildiğimiz Pharazon’un, bu yıkıma neden olması için Sauron’dan tavsiye almasına hiç gerek olmadığına kendi gözlerimizle şahit olduk. Zira bu adam Númenor’un başında olsa, bir aya kalmaz Valar’ın öfkesi Númenor’un üzerine olur!

Yeniden zırhları üzerine geçiren Galadriel yanına Halbrand’ı da alarak sonunda Orta Dünya’ya doğru yelken açtı. Açıkçası umarım Galadriel’in Númenor’daki bizi çileden çıkarttığı sahneler Númenor’dan ayrılmasıyla birlikte son bulur ve Orta Dünya’ya adım atar atmaz yine sevdiğim Galadriel’e kavuşuruz. Yoksa bu Galadriel’in karakter gelişimini yaşamasını beklerken hepimiz yaşlanacağız.

Rings of Power dizisi daha önce sizi uyardığım gibi yokuş aşağı yuvarlanmaya başladı gibime geliyor benim. Her yeni bölümüyle, önceki bölümlerini aratan dizimizin sonu ne olacak bilemiyorum. Fakat artık kitapları bir kenara bıraksak bile kendi içerisinde tutarsızlıklar gösteren bir dizi hâline geldi Rings of Power. Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı mutlaka bekliyorum.

Author

Kalabalıkta sesini kaybetmemek için içerik üreten biri. Her ateşin iyi bir hikâyeye ihtiyacı olduğunu düşünür. Film, kitap, dizi, karikatür oyun ve müziğin her türlüsüne ilgisi vardır ama parası yoktur. Onu her yerde "Tavşan" diye çağırabilirsiniz.

2 Comments

  1. Gayet güzel dizi eleştiri de haklı olduğun tek bir bölüm var oda mythrill madenin ağaçdan doğuşu

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.