The Purge, her ne kadar çevremdeki herkese zorla izlettiğim bir dizi de olsa, dizinin aslında ne kadar rezalet olduğunu kendime itiraf etmeye çok çekiniyorum. Film serisinin tekdüzeliğini savunurken “Zaten tema oydu”, savunmamı kullanabilmiş olsam da dizi için bunu bile yapamadım. Bir gecenin, bir sezonda anlatılması kararı verilirken ne kadar düşünülmüş bilmiyorum ama benim gibi bir “Purge Fangirl” için bile bir sezonu izlemek, nefes daraltıcı düzeyde sıkıcıydı. Her bölüme geçişimde sanki o geceyi yaşıyormuşçasına bitmesini dilerken bir yandan da hoşuma gittiği gerçeğini düşünerek izledim iki sezonunu da.

Adından da tahmin edebildiğiniz gibi, dizinin konusu gereği bir gece boyunca tüm suçları işlemek serbest ve bu gecede herkesin bir amacı var. Kimi zenginliğinde boğulduğu bir hayatta malikanesinde “arınmak” için insan satın alırken kimi yakınlarını korumak için sokaklarda, kimi ise -ki bunlar benim favori topluluğum- sadece insan öldürmek için, korkunç maskelerle bağırarak etrafta koşuşturuyor. Dizinin film serisinden tamamen kopuk bir zaman diliminde geçmesi insanları hayal kırıklığına uğratırken çoğu insan böyle bir dizi olduğunun bile farkında değil. Yetersiz reklam ve yaratıcı olmayan fikirler sonucu ortaya çıkmış bir dizi olmasına rağmen kan ve şiddet seven Purger’lar için, yine de haz veren bir dizi.

Dizinin işlenişindeki her an, zorla yaratılmak istenen aksiyonun böyle bir gece için gerekliğini kabul edebilirim fakat bu karmaşa içerisinde herkesin, her tehlikeden milisaniyeler ile kurtarılması film serisinde yeterince baymışken dizide, daha da fazla göze batıyor. Arınma gecesi konseptini çok seven ve kopmak istemeyen biri olarak bile diziyi değerlendirirken kötü yönlerinin yok sayılamayacağının farkındaysam, tarafsız değerlendirme yapmak için izleyen ya da anormal düzeyde hayranlığını yapmayan bir izleyici için seyretmesi ne kadar acı dolu bir seri olduğunu tahmin etmek zor değil.

Konusunu ve bu konunun işlenişini bir kenara bıraktığımızda, dizide kötüleyemeyeceğimiz bir şey varsa o da şarkı seçimleridir. Arınma gecesindeki kaotik ortamı, şiddeti ve duyguları müzikle iyi yansıtmış olmaları, bence diziyi biraz daha katlanılabilir kılıyor. Purge saldırganlığı, bazı Rapper’lar için ilham olarak şarkılarında yer alabilmiş; en azından müzik üzerindeki etkisinin, izleyicilerdeki etkisinden daha büyük olduğunu söyleyebiliriz.

The Purge’ün yeni bir sezonu olmayacak, film serisinin de sona erdiğini göz önünde bulundurarak bu dünyaya bir arınma rüzgârı geldi ve tüm kaynaklarını tüketerek de sona erdi diyebiliriz. Kendime kötü olduğunu itiraf etmekte ne kadar zorlanmış olsam da kötü olduğunu bile bile izlediğim diziler kategorisinde, “En azından eğlendim başlığı altında tutup, sizlere izlemenizi önerebilirim.

Yazan: Aysu Kantemir

Author

Geekyapar okurları Yazı Çağrısı altında toplaşıyor, belirlenen konularda kalem coşturuyor. Sen de parçası olmak istiyorsan, duyuruları takip et!

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.