Salgından etkilenen ve çekim sürecini bir yıldan biraz fazla şekilde ertelemek durumunda kalan bir dizi de Netflix’in gözdelerinden, The Witcher olmuştu. Fakat dünya genelinde aşılanmanın başlamasıyla birlikte, görece uzun bir sessizlikten sonra, Witcher için de işler hızlanmış gibi görünüyor. Geçtiğimiz günlerde Nivellen rolündeki Kristofer Hivju’nun sete vedasının ardından, birinci bölümün hazır olduğunu biliyoruz mesela. Bugün de Netflix, resmi olarak ikinci sezon kadrosuna eklenen yeni isimleri onayladı, onlardan bahsetmeye geldim.
Hem kitap serisini okuyanların hem de oyunları izleyenlerin merakla ve heyecanla beklediği bir ikiliyle açalım diyorum haberimizi. Bir de bu iki oyuncu zaten daha önceden seçilmişti, biliniyorlardı yani; resmi onayları yeni geldi.
Cassie Clare
Cassie Clare, bir şekilde yolu Witcher’a düşen herkesin tanıdığını düşündüğüm Philippa Eilhart karakterini canlandıracak. Phillippa Eilhart, Büyücü Locası’nın karizmatik liderliğini sırtlamasının ve Kral Radovid’e danışmanlık yaparak siyaseti önemli ölçüde etkilemesinin yanında; Cirilla üzerinden dönen planların, Yennefer’in başına gelen bütün kötü şeylerin de baş mimarı sayılabilir. Bu yüzden kendisinin dizideki varlığını pek çoğumuz heyecanla bekliyorduk.
Graham McTavish
Phillippa dedikten sonra sayılacak ikinci isim, elbette Dijkstra olmalıydı. Graham McTavish’in, kitaplardan ve üçüncü oyundan iyice tanıdığımız Sigismund Dijkstra karakterini canlandırmak üzere aslında bundan birkaç ay önce role seçildiği yönünde söylentiler dolanıyordu. Bugün, onlar da onaylanmış oldu. Dijkstra, Redania İstihbaratı’nda yetkili bir görevli, bir ajan. Çoğunlukla bir ‘kont’ ünvanı arkasında gizli görevlere katılıyor. Roman serisi içerisinde hem Kıta siyaseti bakımından hem de ana karakterlerimizin başlarından geçen olaylarda payı olması bakımından önemi bulunan bir karakter.
Adjoa Andoh
Adjoa Andoh, oyunlarla seriye dâhil olanların duymadığı bir ismi, Nenneke‘yi canlandırmak üzere seçilmiş; kitap okuyucuları içinse bayağı tanıdık bir karaktere hayat verecek açıkçası. Melitele inancına mensup bir başrahibe olan Nenneke, kitaplarda Geralt için tatlı sert bir anne figürü diyebiliriz. Bunun yanında Yennefer ile olan ilişkileri, Geralt’ın kaçınılmaz kaderi ve Cirilla için de isabetli öngörüleri oluyor.
Nenneke’nin ilk sezonda, kitaplarda olduğu şekliyle Striga mücadelesinden sonra hikâyeye dâhil edilmeyip, ikinci sezondan itibaren hayatlarımıza girmesi de ikinci sezon için yol haritasını kestirmeye büyük katkı sağlıyor denilebilir. Büyük değişikler yapmadılarsa ikinci sezonda Yennefer ve Cirilla’yı bol bol beraber göreceğiz, bu da beni çok mutlu ediyor.
Liz Carr
İngiliz oyuncu ve komedyen Liz Carr, Temeria içerisinde bir şehir olan Dorian’da yer alan ünlü bir hukuk ve dedektiflik firmasının iki ortağından birini, Fenn‘i canlandıracak. Oyuncunun gerçek hayatında da hukuk eğitimi almış olması tatlı bir detay bence.
Simon Callow
Dorian’daki hukuk ve dedektiflik firmasının ortaklarından ikincisi Codringher‘i de Simon Callow canlandıracak.
Kitapları okuyanlar için bu iki oyuncunun seçimi, sürüsüne bereket bir olaylar ağını hatırlatıyor olmalı deyip, buralar spoilerlarla dolmadan haklarında bilgi vermeyi kesmem gerekiyor.
Kevin Doyle
Yeni açıklananlar arasında karakterini kitaplardan yahut oyunlardan tanımadığımız tek oyuncu seçimi, Kevin Doyle oldu. Gelen bilgilere göre kendisi, Ba’lian isimli bir karakteri canlandıracak. Karakterin rolü ve hikâyedeki katkısının ne olacağını ise ikinci sezonda öğreneceğiz.
Chris Fulton
Sonuncu ama yine heyecanla beklenen karakterlerden birine geldik. Chris Fulton, Rience‘i canlandırmak üzere seçilmiş. Kitaplarda Cintra’dan sonra Cirilla’yı bulmak için görevlendirilen bir büyücü kendisi, dizide de bu açıdan rolde bir değişiklik yapıldığını düşünmüyorum.
The Witcher’ın ikinci sezon kadrosuna eklenen bu yedi isim, önceki seçimlerle birlikte ikinci sezon hakkında benim heyecanımı yeniden yeşertti diyebilirim. İlk sezonda yapılan fakat serinin sıkı bir takipçisi olarak memnun olmadığım pek çok şey vardı, bunları da bu sayfalardan bölüm incelemelerinde tek tek paylaşmıştım. Fakat inkar edilmeyecek bir şekilde dizi, kendi eklemelerini beğenelim ya da beğenmeyelim, oyunlara nazaran roman serisini ana kaynak olarak kullanmakta daha sadık bir yol izliyor diyebiliriz. Bir uyarlamada bu gerekli midir, orası başka bir tartışmanın konusu.
İkinci sezonda kitaplarda yapılan değişiklikler bakımından senaristlere ne kadar özgürlük tanınacak, diziyi izlemeden bunu bilmek imkansız. Ancak öyle görünüyor ki “canavar avcısı, kafa kopartan Geralt“ın değil, Cirilla’nın başrolde olduğu roman serisinin hikâyesini anlatmaya devam etme niyetindeler. İkinci sezonu 2022’den önce izleyemeyeceğiz; yine de bu, özellikle seçilen son roller ışığında, şimdiden heyecan duymamıza engel değil. Ben hatta gidişata göre, üçüncü bir sezon olursa Regis’i hemencik görmeye kesin gözüyle baktığım ve iki ayrı karakterin, iki ayrı yol hikâyesine şahit olacağım için bir tık daha fazla heyecanlanıyorum. Sizler ne dersiniz?
