Takvimler 21 Haziran 2019’u gösterdiğinde Geekyapar’da “Hazır MOIRAINE DAMODRED’in Oyuncusu Da Belirlenmişken ZAMAN ÇARKI’nı Sizlere Uzun Uzun Anlatalım Dedik” diyerek bir başlık attım ve bu başlığın ardından şimdiye kadar otuza yakın yazı yazdım. Hem diziyi, hem kitabı birbirleriyle karşılaştırarak inceledik, övdük yeri geldiğinde de yerden yere vurduk. Tamam tamam, bir türlü elim gitmediği için bu yerden yere vurma kısmını hiç yapamadık ama sanırım zamanı geldi. O halde gelin, dizinin The Flame of Tar Valon bölümü sonrası klavyemizin başına oturduk ve şöyle güzel bir eleştiri yapalım..

Mat ve Anlatılmayan Hançer!

The Flame of Tar Valon bölümünde birçok değişikliğin yapıldığını söylemiştik. Ve bu yapılan değişiklikler ilk defa gözüme batmaya başladı. Zira bu zamana kadar dizinin, kaynak eserle bire bir gitmek gibi bir zorunluluğu olmadığına ve kendi içerisinde tutarlık gösterdiği sürece ilerleyen zamanlarda derdini daha iyi ifade edebilecek alanlar oluşturacağına inanmıştım. Fakat bu bölüm buna olan inancım bir miktar azaldı. Zira ilk sezonu bitirmemize sadece iki bölüm kaldı ve karakterlerimizin, gelişimlerini yaşayacakları birçok temel yarım yamalak atıldı.

Bu zamana kadar her yazımda, kitabı okumayanlara çok fazla spoiler vermeden “Bakın Mat’te bir haller var”, “Bu çocuk normal değil”, “Şu hançere dikkat edin” gibi cümleler kuruyor ve siz değerli okurlarımızın dikkatini Mat’in, Shadar Logoth’dan aldığı yakut kabzalı hançere çekmeye çalışıyordum. Tabii bunu yaparken bir yandan hikâyeyi öğrenmeniz için sabırsızlanıyor diğer yandan da dizinin konuyu yavaş yavaş anlatma isteğine saygı duyarak kendimi dizginliyordum. Fakat hiç benim düşündüğüm gibi olmadı ve bu zamana kadar yeterince iyi anlatamadığını ve seyirciye geçmediğini düşündüğüm hançer hikâyesini bir anda bitirerek beni şok ettiler.

Yani bu hançer, Mat’in karakter gelişiminde o kadar önemli bir yer tutuyor ki anlatamam. İkinci bölümde eline aldığı bu hançerle birlikte çok uzun zaman geçirmesi ve ona adeta “Kıymetlimis” gözüyle bakması gereken, ayrıca bu saplantısı yüzünden ölümün eşiğine gelen karakterimizin ekranda sadece iki kere hançerle birlikte gözükmesi ve sonunda Moiraine Sedai’nin çok basit bir operasyonla bıçağı ondan çekip almasını büyük bir üzüntüyle izledim. Daha çok üzüldüğüm şey ise ilerleyen zamanlarda yeniden görüldüğünde hiçbir izleyici bu hançeri hatırlamayacak ve tüm karakter gelişimi bir anda çöpe atılacak. Hatta bence şimdiden çoğu insan yakut kabzalı hançeri unuttu. O kadar önemsemediler…

Tar Valon, Amyrlin ve Aes Sedailer

Artık güçten yalıtılmış olan Logain’in; Mühürler’in Koruyucusu, Tar Valon’un Alevi, Amyrlin Makamı’nın sahibi Siuan Sanche’ın önüne getirildi ve bu sayede biz hem Siuan’a hem de genel olarak Beyaz Kule’ye genel bir bakış atma fırsatı bulduk. Fakat ne yalan söyleyelim, özellikle Aes Sedailer’e attığımız bu bakış beni pek fazla memnun etmedi.

Aes Sedailer, önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi ekrana aktarılması zor bir topluluk. Saidar sayesinde hem çok uzun yıllar yaşayan hem de yüzlerinde yaşlılık belirtisi barındırmayan bu insanlar, aynı zamanda tepkisiz olmalarıyla da biliniyorlar. Normal bir insanın vereceği en küçük tepki bile bir Aes Sedai verdiğinde büyük bir reaksiyon olarak gözükür. Hal böyleyken kitaplarda bu şekilde tanıtılan, evrenin en önemli karakterlerini dizinin kısıtlı süresinde vermek çok zor bir hâle geliyor. Ama yine de bu imkânsız demek değil.

Tüm Ajah temsilcilerinin bir araya toplandığı Kule Salonu, Zaman Çarkı evreninin diplomatik açıdan en önemli yeridir. Tüm savaşların, barışların, ticari anlaşmaların, söylentilerin, istihbaratların konuşulduğu bu salonda alınan kararlar Aes Sedailer’in içinde yaşadıkları dünyayı dolaylı ya da direkt olarak manipüle etmelerini sağlar. Tabii sadece dış dünya içinde değil, kendi içlerinde de politikalar ve entrikalar döndüren Aes Sedailer, hem kız kardeşlerine sonsuz güvenirler hem de sırtları duvara dayalı bir şekilde yürürler.

Fakat ne yazık ki dizimiz ne görsel sanatlarla ne de zekâdan uzak diyaloglarıyla Kule Salonu’nun bu önemli atmosferini izleyiciye geçiremedi. Ekranın odağında duran Siuan, Moiraine ve Liandrin’den başka hiçbir Aes Sedai’nin düzgün bir diyalog kurmaması, tüm Kule Salonu’nu figüranlardan oluşan bir ortam gibi göstermiş ne yazık ki. Sanki dizi Ejder’in değil de Moiraine Sedai’nin macerasını anlatıyor gibi gözüküyor. Rosamund Pike’ın yıldız bir oyuncu olması, dizideki diğer bütün karakterleri gölgede bırakıyor tabii bu da her bir karakteri birbirinden önemli olan Zaman Çarkı serisi için büyük bir sorun teşkil ediyor.

Yahu, bunlar öpüşüyor!?

Evet, bu hafta aslında belki de en az konuşmamız gereken ama yine de en fazla konuştuğumuz konuya geçelim. Evet, Siuan ile Moiraine öpüştüler arkadaşlar ve evet bu da kitaplarda yoktu. Fakat emin olun bu değişiklik dizinin bu zamana kadar yaptığı, hikâyeyi en az etkileyen değişiklik. O yüzden bu konunun üstünde çok fazla durmamızın bir anlamı olduğunu zannetmiyorum.

Fakat işte dizi bu ilişkiyi de bu bölüm o kadar kötü işledi ki. Moiraine ve Siuan’ın birbirleri ile olan diyalogları, Moiraine’in Nynaeve’e ettiği “Amyrlin makamı sadece tek bir kadını bekler ve o sen değilsin” tarzında trip atması… Gerçekten o kadar incelikten uzak bir şekilde işlendi ki gözlerime ve kulaklarıma inanamadım. Zaten insanların tepki vereceğini biliyorsunuz bir de bu kadar zekâdan yoksun bir şekilde yazıp insanların eline malzeme vermeniz. Gerçi bu konuda ağzınızla kuş tutsaydı dizinin yapımcıları kimseye yaranamayacaktı ya, olsun.

Nasıl tak diye buradayım? Saniyede!

Hah. Gelin şimdi birazcık önemli değişikliklerden bahsedelim. Daha önceki bölümlerde Moiraine’in duvarda asılı duran bir tabloya bakmasına anlam verememiş ve bu tablonun ne manaya geldiğini çözmeye çalışmıştık. Tabii konu hakkında hiçbir ipucumuz olmadığı için başarısız olmuştuk. The Flame of Tar Valon bölümünde ise bu tablonun Moiraine ile Siuan odası arasında “seyahat” etmelerini sağlayan bir araç olduğunu gördük. Şimdi kitabı okumamış dostlarım, “Ne var canım bunda? Kadın o kadar yönlendiriyor, bunun için de vardır bir büyüsü?” şeklinde itiraz edebilirler. Ama benim görevim de Zaman Çarkı evreni açısından bu seyahatin ne kadar absürt olduğunu anlatmak öyle değil mi?

Seyahat etmek ya da bizim anlayabileceğimiz şekilde bir noktadan çok daha uzak bir noktaya ışınlanmak, Zaman Çarkı evreni içinde öyle sıradan bir özellik değil. İkinci Çağ ya da diğer adıyla Efsaneler Çağı’ndaki Aes Sedailer’in kullandığı “Yolculuk” adı verilen bu yetenek, Dünyanın Kırılış’ı sırasında unutuluyor ve sadece efsanelerde kendine yer bulabiliyor. Eğer bir gün, biri bu yeteneği tekrar ortaya çıkaracak olursa bu muhtemelen tüm dünyayı sarsan mükemmel bir keşif olurdu. Böyle iki Aes Sedai arasında gizlenecek bir şey kesinlikle olmazdı. Bu yüzden sahneyi gördüğümde ne kadar fazla hayal kırıklığına uğradığımı anlatamam.

Dizinin seyahat için kullandığı bir diğer günah da Yolkapısı’ydı. Yolkapısı, tıpkı bu bölümde anlatıldığı gibi karanlık bir varlık tarafından ele geçirilmiş ve girenlerin bir daha çıkamadığı tekinsiz kısa yollar. Bu yüzden de Zaman Çarkı evrenindeki insanlar, Yolkapısı’nı bulsalar bile zorunda kalmadıkça bu yollardan geçmeye cesaret edemezler. Bulsalar bile diyorum çünkü çoğu Yolkapısı, kendisini tanıyan ve ne aradığını bilen varlıklar dışındakilere oldukça sıradan gözükür. Dizimizde çok yeni tanıştığımız ve tam bir kitap kurdu olan Loial ise okuduğu kitaplar sayesinde bu Yolkapısı’nı tanıyan ve nasıl çalıştığını anlayan özel kişilerden biridir. Zaten biraz da bu yüzden kendisi ekibimize dâhil olmak durumunda kalır.

The Flame of Tar Valon bölümündeki Yolkapısı ise kitaplarımızdan tamamen farklı olarak gözden kaçırılmayacak kadar önemli bir yer haline getirilmiş. Loial’in bulmasına gerek olmadan açıklıkta bu kadar büyük iki sütunun varlığını gören herhangi biri, bu sütunların bir işe yaradığını pekâlâ fark eder. Tabii bunun Yolkapısı olduğunu anlar anlamaz kendisinden uzak durur. Fakat bizim karakterlerimiz ise, peşlerinde hiçbir tehlike olmadan, tamamen kendi hür iradeleriyle bu yola adım attılar. Bu da benim bir miktar sinirimi bozdu.

Sinirimi bozan bir diğer şey ise Mat’in geride kalması. Yahu gerçekten tek bir mantıklı açıklaması yok bu kararın. Neden bu karakter geride kaldı, tüm olay Dünya’nın Gözü’ndeyken, biz neden Mat’i ayrıca bir hikâyesini dinliyoruz inanın bilmiyorum. Tek isteğim gerçekten bu kararların altında haklı bir sebep olması. Umarım bağlarsınız sevgili senaristler.

Neyse efendim biliyorsunuz, konu Zaman Çarkı olunca beni susturabilmek pek mümkün değil. Bu yüzden lafı daha fazla uzatmadan size bırakıyorum. Siz, The Flame of Tar Valon bölümünü nasıl buldunuz? Yorumlara gelin bakalım.

Author

Kalabalıkta sesini kaybetmemek için içerik üreten biri. Her ateşin iyi bir hikâyeye ihtiyacı olduğunu düşünür. Film, kitap, dizi, karikatür oyun ve müziğin her türlüsüne ilgisi vardır ama parası yoktur. Onu her yerde "Tavşan" diye çağırabilirsiniz.

7 Comments

  1. amma ağlamışın be sanki çok alternatifi var da bi witcher bi bu işte

    • M. Halit Koçak Reply

      Alternatifi olmadığı için övme ya da katlanma gibi bir zorunluluğum yok ki. Kitaplarını okuduğum, geeki olduğum ve şimdiye kadar zevk aldığım bir diziyi inceliyorum ben.

  2. Eminim kitabı okuyunca her şeyi daha net anlayacağım ama kitaplığımda olmasına rağmen henüz ilk kitabı elime alma şansı bulamadım. Benim film ile ilgili şikayet(imsi) sorum şu: Bir hikayede ‘ne’ anlattığın mı daha önemlidir yoksa hikayeyi ‘nasıl’ anlattığın mı? Evet, eminim 14 kitabı anlatmak o kadar kolay bir süreç olmayacak hatta belki de hikayeyi yeniden kurgulayacaklar bu süreç içinde ama ben kendi adıma hikayeyi her bölüm geçtikçe daha az sindirebildiğimi fark ettim. Oysa daha sakin ve etkileyici bir anlatım sunabilirlerdi diye düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz dizinin geleceği hakkında? Söylenen oyuncu değişimleri ya da hikayedeki değişikliklere rağmen sizin için -kitabı okumuş biri olarak- keyifle izlenebilirliğini koruyacak mı? Son olarak son haftalardaki en büyük eğlencem sizinle beraber twitchte bölümleri izlemek oluyor. Teşekkürler güzel iş; devamı gelen olsun.

    • Birgamerinalbumu Reply

      Öncelikle bu bölümle birlikte keşke Aes Sedaileri bize hiç göstermeselerdi de kitapta olduğu gibi moiraine’nin anlatıkları ve cevreden duyduğumuz kadarıyla bilseydik. Çünkü dizide ben Aes Sedailerin ne kadar güçlü olduğunu Politik güçlerinin ne kadar güçlü olduğunu hiç anlayamadım. Kitapta daha büyük ve huşu dolu şekilde anlatılmıştı. Değişikliklere gelirsek bunları bütün hikayeyi sarsma güçlerine göre sıralıyacağım.
      Birincisi Ejderin kadın olması durumu, İncelemenizde kadın olsun belki daha iyi olurdemişti biri ama bu hikayeyinin bütün cazibesini yok edicek kadar önemli. Çünkü özünde hikaye zaten iyi kötü mücadelesi. Hikayedeki asıl dikkat çeken ve derinleşmesini sağlayan ejderin erkek olup kurtarıcı olduğu kadar yok edici olma ihtimali ve bu durumun cevreyi etkilemesi. Ayrıca ejderin halkı hikayesi ne olucak. Ejderin voltran olma durumu bundan daha bile saçma yani.

      İkincisi Siuan ve Moiraine’nin birbirlerine aşık olması bakın cinsellikten bahsetmiyorum. Sadece cinsellik olsa umrumda olmazdı ama burda bayağı aşık muhabbeti yapılıyor ve hatta Siuan bu hayatta buluşamazsak diğer hayatımızda birlikte oluruz gibi birşey söylüyor. Bu iki kişinin biri her ne kadar kitaplarda iyi işlenmese de hikayenin belli bölümleri için çok önemli olan kendilerine ait aşk hikayeleri var. Özellikle Moiranie’nin aşk hikayesi Son savaşa bile etki ediyorken bunu yapmalarına inanamıyorum.

      Üçüncüsü Yol kapıları ve açılma kısmı, yani böyle bir yol kapısını bulmak için loial’e ne ihtiyaç vardı. Kocaman açık alanda duran bir şey ve gayette bir geçite benziyor. Aes sedailer bunun ne olduğunu bilmiyorlarsa zaten gerizekalı olduklarını düşünürüm. Tek güçle açılması da ayrı bir saçmalık. O zaman bunu yönlendiren herkes kullanabilir. Bunlar nasıl kapanıcak. Yani bunu değiştirmenin ne gereği vardı. Mantıksız

      Dördüncüsü mat’in hançer kısmı ve geride kalması, yani hançerden bu kadar kolay kurtulması çok saçmaydı. Şimdi ikinci sezonda olucak olan rand ve Matt’in motivasyonları tamamen gitti. Zaten hançeri güzel işleyemediniz. En azından devamını ikinci sezona bıraksaydınız da biz ne kadar tehlikeli birşey olduğunu anlasaydık. Geride kalması da saçmalığın daniskası zaten bu resmen mat karakterini baltalamak gibi geliyor bana.

      Beşincisi ise kapıyol durumu, sanırsam moiraine ve siuanın buluşmak için kullandığı bir ter’angrail ama yani bunu bu şekilde kullanmak ne kadar mantıklı bilemedim. Unutulmuş bir yetiyi uygulayabilen bir ter’angrail’in olsa bunun için mi kullanırsın yoksa inceleyip yetiyi mi bulmaya çalışırsın bilemiyorum. Kullanılmaması gereken birşeydi açıkcası. Kapıyol yetisinin önemini düşürdü dizide.

      Genel olarak arkadaşlar dizi hikayenin kafasına sıkma yolunda şu an en az dört tane harekette bulundu. Bence bunlardan en az biri kurtarılamıyacak gibi hayırlısı artık umarım dizi iptal edilirde daha fazla rezalet olmaz diye düşünüyorum. Yazık oldu.

  3. Ya doğru demişsin o öpüşmenin hikayeyi bozan en az şey olduğu doğru tamam ama yani saçmalık ya, duyar kasma yeri olmuş dizi. Türbanlı, yaşlı aes sedai kabullenmiştim de lezbiyen aes sedai ne demek???

  4. Tutmayın küçük enişteyi diyeceklerim var.

    Öncelikle tüm dünyadaki Zaman Çarkı fanları biliyordu ki bu işler kitaplardaki gibi olmayacak, değişiklikler olacak. Böyle diye diye 6.bölüme kadar her şeyi mazur gördük. Ama artık olmaz.

    1. Mat ve Hançer
    Zaten Shadar Logoth bu kadar basitçe anlatılıp geçilmişken, Mashadar tam bir başarısızlıkken en azından hançeri harcamasaydınız. Yazılanlara kesinlikle katılıyorum. Hançer Mat’in karakter gelişimi için önemli değil, karakter gelişiminin başlangıcı. Zaten Abel Cauthon’u, canım ciğerim güzel adam Abel Cauthon’u pislik gibi gösterdiniz, zaten hırsızlıkla alakası olmayan Mat’i en başından fakir, pis, hırsız yaptınız, bari hançeri doğru işleseydiniz. Mat hançerle az zaman geçirdi diyelim, hadi onu kabul ettik. Screen time dedik. Şifada ortalama olan Morinaine’nin hop emcükledim tavrıyla Mat’i hançerden kurtarması ne oluyor? Arkadaş o bağ öyle ki birkaç şifada güçlü Aes Sedai birlikte çalışıyor Mat’i kurtarmak için, ki yine de lekesi kalıyor.

    Hadi onu kabul ettik.

    2. Aes Sedailer
    Biz sizden yaşsız gözüken Aes Sedailer istemedik. Biz kitapta anlatılan duygularını belli etmeyen, bu yüzden duygusuz zannedilen Aes Sedai’ler istedik. 5.bölümdeki Alanna’nın tavırlarından azıcık belli etmişlerdi de, 6. bölümde artık iyice suyu çıktı. Hadi Alanna kitapta bile Aes Sedai standartlarına göre biraz duygusal ama 6.bölümde işin suyu çıktı artık. Hele o Liandrin nedir? Hadi tipi tutturamadınız. Nerede o bal saçlı, gül dudaklı yürek hoplatan Liandrin! Ama dizide iyice duygularına yenik düşmüş, açık açık entrika çevirip dedikodu yapan Liandrin görüyoruz.

    Hadi bunu da kabul ettik.

    3. al’Lan Mandrgoran
    Duygular demişken. al’LAn Madragoran, Malkier’in taçsız kralı, Dai’shar. Hayatının en önemli insanı ölünce bile duygularını belli etmeyen, duygularını sadece bir kadına belli eden adam oturdu kankası öldü diye (ki kitapta da böyle bir arkadaşlık yokken) böğrünü dövdü, hönküre hönküre ağladı.

    Hadi bunu da kabul ettik.

    4. Moiraine ve Siuan
    Bu kitabı güzel yapan, sevdiren daha en başından itibaren tüm ırklar ve cinsel yönelimleri (üstü kapalı da olsa) benimsemesi olmuştu. Kadın egemen bir dünya en başında. Tear’ın “brown” diyebileceğimiz insanlarından, “black” Athaan Miere’lere, kitapta çekik gözlü diye tanımlanan ve en azından 7.bölümde işlenen uzak doğulu sınırboylulara, kızıl-sarı saçlı mavi/gri/yeşil gözlü (güneşte kavrulmuş) Irsih’imsi Aiellere. O yüzden bembeyaz tenli, mavi gözlü Siuan için yapılan cast’ı başta kabul edememiştim. Zaten ırkların güzel bir temsili var elimizde demiştim de kabul ettim bunu da her şey gibi.

    Ne kadar kitapta açık açık anlatılmasa da dizide gördüğümüz gibi kitaplarda da bir Aes Sedai’ye bağlı muhafızlar arasında da gönül ilişkisi olabileceğine göz kırpılıyor, arada bazı Aes Sedai’ler için yastık arkadaşı yorumları yapılıyordu. O yüzden gay, lezbiyen, biseksüel vb. ilişkiler o kadar güzel, o kadar kitapla uyumlu işlenebilirdi ki. Ama Moiraine ve Siuan ilişkisi plot line’a aykırı en başından. Thom-Moriaine ilişkisi ne olacak ya da Siuan-Gareth Bryne ilişkisi? Tek umudum dizi devam ederse eğer bu ilişkileri tamamen silmemeleri ve “biseksül bu arkadaşlar da” diyip hikayeyi devam ettirmeleri.

    5. Yolculuk
    Yolculuk Efsaneler Çağı’nda bilinen, 3.çağda unutulmuş, 5. ya da 6. kitapta (hangisi tam hatırlamıyorum) tekrar keşfedildikten sonra olay olan bir yeti. Yeti demeyelim de bilgi. Yeti ayrı bir şey ne de olsa. O nedenle açıklaması ter’angreal bile olsa kabul etmiyorum böyle bir şeyi. Ki hadi öyle bir ter’angreal var diyelim, 20 sene boyunca tek amaçları yenidoğan ejderi bulmak olan iki Aes Sedai’nin bu ter’angreal’i sadece sevişmek için kullanması Mavi Ajah mantığına aykırı. Çünkü nedir Mavi Ajah için önemli olan hedefleridir. En ateşli mavileren olan Siuan ve Moiraine’nin böyle bir şey yapması kabul edilemez.

    Bunu kabul etmedik de hadi kabul ettik diyelim.

    6. Yolkapıları
    Yolkapıları gizlenmiştir. Ogier’ler bunları hissedebilir, bu şekilde bulunabilir. Yolkapıları tek güçle açılmaz, avendesora leaf oyması belirli bir yere koyunca açılır. Kılavuz taşlarını Ogier’ler okuyabilir, Bu nedenle Loial yolculuğa çıkar bizimkilerle. Ama dizide görüyoruz ki kapıyı bulan Moiraine, kapyı açan Moiraine, yolu gösteren Moiraine. Eeeee Loilal neden geldi? Her şey Moiraine’i daha yüce göstermek için yapılmış ama zaten bu kadar epic bir karakteri daha da epic göstermek için hikayenin içine etmeseydiniz.

    6.1. Machin Shin (7.bölüm)
    Machin Shin kuşkularını, korkularını söylemez sana. Tek aklında olan “Kan, kan, sıcak kan, yırtılan etler, kan”dır.

    Bunu kabul etmedik de siz kabul ettik sayın.

    7. Mat’in geride kalması
    SPOILER VAR ARKADAŞLAR!!! Ejder yönelndirebilen erkeklerdendir. Bu nedenle en başından Mat, Perrin ya da Rand olabilir olarak düşünmüştür Moiraine. Ama kadınlara eşitliğin gerek olmadığı bu fantazi evrende daha da kadınlara eşitlik diyoruz ya Nynaeve ve Egwene de ejder olabilir dedik. Hatta işin suyunu çıkardık bir ara Logain bile olabilir diye düşündük. Bunları da plot line’a zararı yok diye kabul ettik. Ama Rand ejder olsa da Perrin ve Mat de güçlü taavereler ve olayların gidişatını hele de Rand etraftardayken feci etkileyebiliyorlar. Bu kadar ana bir karaketeri bir anda, hele ki Dünya’nın Gözü sahnesinden önce kesmek hangi mantığın ürünüdür bilemiyorum.

    8. Tek güzel taraf
    O zamana kadar gelmiş geçmiş en güçlü Aes Sedai’den bile güçlü olan Nynaeve (bebeğim) tek güç sahneleri gönlümü kazandı ama.

    Kabul ettik mi bunları? Ben edemedim sanırım. Ama izlemeye devam ediyorum.
    Ama bir Lord of the Rings ya da Game of Thrones’dan öte, paramparça edilip mahvedilmiş bir epic fantezi kitap uyarlaması göreceğiz gibi duruyor.

  5. mehmet kinay Reply

    çok kötü bir yazı tek güzel taraf falan denmiş gayet de güzeldi şu an günceldeki en iyi dizilerden biri.

wanderer için bir cevap yazın Cevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.