Geçtiğimiz hafta DC film dünyasından son haberleri bzlere sunduğu bir özel yayın gerçekleştirdi; Dawn of the Justice League. Marvel bu tip hareketleri kendi kanalında zaman zaman yapıyordu ve biz geekleri sevindiriyordu. DC bu konuda genelde daha muhafazakardı. Ama bu yayını izleyenler katılacaktır, hiçbiri Dawn of the Justice kadar başarılı değildi, ki bazı kısımlarına şurada ve şurada değindik. Ama bence görmeyenler duymayanlar için tüm yayını ayrı bir başlık altında yorumlamamız daha uygun olacaktı. Öğrendiklerimizi ayrı ayrı inceleyeceğim ama önce bir genel yorum yapayım istedim.

İlk olarak sunucu olarak Kevin Smith‘i seçmiş olmaları inanılmaz doğru olmuş. Halihazırda süper bir geek olmasını, hatta geek camiasına pek çok katkıda bulunmuş olmasını da geçtim, adamın kızının adı Harley Quinn Smith yahu! Bu filmler için gerçekten heyecanlı olduğunu zaten hissediyorsunuz. O kadar içten ki, izlerken siz de onun bu haliyle gaza geliyorsunuz. Yanına da DC’nin CCO’su, önemli DC yazarlarından, CW dizilerinde de prodüktör olarak katkıda bulunmuş Geoff Johns‘u ekleyince güzel bir sunum ekibi yakalamışlar.

Başlangıç olarak kısa bir Justice League tarihçesi anlatıyor ikilimiz, sonra bu evrenin oyuncularının DC ile hatıralarına şöyle bir bakıyoruz. Jared Leto süper zaten, Jeremy Irons’ın da konuya hakimiyeti etkileyici. Amy Adams gene klişe laflarla beni tatmin etmese de bu kısımda DC evrenini bilmeyenlere güzel bir başlangıç noktası oluşturmuşlar. Sonra DCEU’ya (Extended nedir ya?) giriyoruz yavaş yavaş.

 

1. Batman v Superman: Dawn of the Justice

batman-vs-superman

DCEU’yu esas başlatan filmle başlıyoruz. Görüntülerde çok yeni, farklı bir şey yok ama ara röportajlarda filmin felsefesi, Batman’in Superman’e, Superman’in Batman’e bakış açısı, genel olarak dünyanın bu kahramanlara bakış açısı güzel verilmiş. Ben Affleck her konuştuğunda karaktere daha da oturuyor, Comic-Con panelinden beri bu işe nasıl bu kadar yakıştığına inanmakta güçlük çekiyorum, çünkü normalde saygı duysam da çok sevmem kendisini. Henry Cavill de son derece başarılı. Lex Luthor ise tam tersi, burada onu bize mantıklı bir şekilde sunmak için çok çaba sarfediyorlar, çizgi romana falan atıfta bulunuyorlar ama olmuyor. Karizmatik, ABD Başkanı olabilecek potansiyelden çok uzak ve açıkçası çok da karikatür duruyor.

Sonra BvS’deki Wonder Woman‘a geçiyoruz, ki bu geçişi güzel bağlamışlar -her ne kadar sinemada bizi etkileyebilecek bir sahneyi baltasalar da-, kendisi oldukça etkileyici bir giriş yapıyor. Sonra kötü adamlardan bahsediyorlar ve “o Doomsday değil” diyenleri hayal kırıklığına uğratıyorlar -ki önceden Zack Snyder da açıklamıştı zaten-, filmin kötü adamı olarak Lex ve Doomsday olarak netleşiyor. Lex kahramanlarımızı manipüle edip birbirine düşürecek, sonra büyük ihtimalle kazara Doomsday’i yaratacak, kahramanlarımız Wonder Woman’ın katılımıyla onu dövecekler. Bu arada yayının en sonundaki görüntülerde Süpo ile Batman’in birbirine dalışı da kesinlikle görülmeye değer.

 

2. Suicide Squad

Suicide-Squad-header

Oradan ikinci filmimize geçiyoruz. Yayının sonunda yeni fragmanı da gösteriyorlar –şurada yorumlandı-, şu anda DC işleri içerisinde en heyecanla beklediğim film ve her görsel, her fragman, her bilgi heyecanımı daha da arttırıyor. Hemen fragmanla ilgili kısa bir yorum yapayım, sonra yayına devam edelim. Müzik seçimi –Queen – Bohemian Rhapsody– inanılmaz başarılı, fragmanla uyumu da kusursuz. Karakterlerimizi daha detaylı görmek de süper. Kafamda soru işareti olan daha yan karakterlerin de en azından yeterli olduğunu görmek sevindirici. Farklı, karanlık ve deli bir çizgi roman adaptasyonu görmek için sabırsızlanıyorum. Bu arada fragmandan sonra teoriler Enchantress‘ın filmin kötüsü olduğu, Joker’in de Harley’i kurtarmak için olaya dahil olduğunu söylüyor. Siz ne diyorsunuz?

Yayına dönersek, öncelikle kısaca orijin anlatılıyor, sonra takımımızı şöyle bir tanıtıyorlar bize. Deadshot’la başlayalım, hala Will Smith‘in yanlış tercih olduğunu, sinemada Deadshot‘ı değil de, cosplay yapan Will Smith göreceğimizi düşünüyorum ama en azından film içinde çok sırıtmayacağını düşünüyorum. Margot Robbie‘nin Harley Quinn rolüne görsel olarak çok yakıştığını görmekle birlikte fragmanlarda gördüğüm karakterin cosplay ve erkek tayfasını peşinden sürükleyeceğini ama oyunculuk anlamında biraz fazla abartı, biraz fazla karikatürize olmasından korkuyorum. Kısaca diğer takım üyelerinden bahsettikten sonra esas oğlana geliyoruz; Joker. Daha önce de söyledim, Heath Ledger’ın Joker’i gelmiş geçmiş en süper Joker’dir ve bir daha o düzeyde bir şey görmemiz zor. O yüzden buradaki Jared Leto‘nun daha psikopat Joker yaklaşımının hem geçmişle kıyaslanmamak hem de bu filmin temasın uygunluk açısından doğru tercih olduğunu düşünüyorum.

 

3. Wonder Woman

WonderWomanMovieHorse3

Buradan Wonder Woman filmine geçiyoruz. Önce kısaca karakterimizden bahsedip, filme geçiyorlar. Konuyla ilgili Yiğitcan’ın şuradaki yorumlarına katılıyorum. Film güzel görünüyor. Savaş dönemimde geçiyor olması bir artı, oradaki tek sorun 1.Dünya Savaşı’ndan Steve Trevor‘u ve dolayısıyla Chris Pine‘ı günümüze taşıyamayacak olmaları sanırım. Tek filmlikmiş anlaşması demek ki. Wonder Woman’ın orijini anlatan bir film olması Gal Gadot ile ilgili “rolün ağırlığını veremiyor” sıkıntılarını ortadan kaldırıyor bence, çünkü genç bir WW olarak yeterli görünüyor. Bir de filmin yönetmeni Petty Jenkins‘i konuşturmasalarmış iyiymiş. Bu merhametsiz, soğuk kanlı, hemen sinirlenen Amazon Prensesini, Disney Prensesi anlatır gibi “Güçlü ama sevecen bir kalbi var” şeklinde anlatması olmadı. Film böyle değildir ama endişelenmeyin. Dövüş kareografileri de fena durmuyor.

 

4. Diğer Justice League karakterleri

justice-league-art-166767

Aquaman ile başlıyorlar biz de öyle yapalım. Olmuyor, o kadar anlatıyorlar ama olmuyor. Evet Kral rolünü kaldırabilir Jason Momoa ama Aquaman höt diye kral mı olacak? Ayrıca kral olunca deneyimsiz bir kral olmayacak mı? Bu görüntü ona uygun mu? Bence değil. Hele bir de burada New 52 çizimlerini de kullanınca aradaki fark, uyumsuzluk iyice ortaya çıkıyor. Adam -film kötü olsa da- Conan’a çok uygun, tamam ama Aquaman’e hiç olmuyor. Filmde bambaşka bir şey olur, gerçekten süper bir performans ortaya çıkar o zaman hakkını veririm ama şu ana kadar gördüğüm kadarıyla kötü bir oyuncu seçimi. Sunucularımızın filmi anlatırken ki heyecanı ise filmle ilgili beklentilerimin hala yüksek olmasına faydalı oluyor tabi.

Sonra Flash var. Bir diğer sizle anlaşamadığımız karakter. Ezra Miller tümüyle alakasız rolle. Kısa saçlı hali de olmamış. Kendisi çok iyi bir oyuncu olmasına rağmen önceki rolleri de bu role uygun olduğuna dair hiç bir ışık göstermiyor. Kostümle, makyajla falan kurtarırlar diye ümit ediyorum. Beni burada en çok etkileyen Cyborg oldu. Ray Fisher görüntü olarak çok sağlam duruyor. Tam kafamdaki Cyborg olmuş. Flash ve Aquaman için aynı şeyi söyleyemem ama arada gösterdikleri konsept çizimlerdeki Cyborg on numara olmuş. Bir de film için düşündükleri tema da solo film için heyecan yaratmaya yetti.

greenlanterncorps

Oradan öyle bir yere geçiyorlar ki, bağırmamak için kendimi zor tutuyorum. Evet daha önce de geleceği söyleniyordu burada duyunca heyecanım hiç azalmadı. Evet geekler bu filmlerden sonra bir de Green Lantern Corps filmi geliyor. Çok detay vermediler ama Justice League’e bağlanacağı ve kahramanlarımızın uzaya gideceğini duymak bile yeter. Merakla bekliyoruz.

İşte bir DC sunumu böyle geçti. Eğer izlemediyseniz bir şekilde bir yerlerden izleyin. Yayının en güzel yanı, kendinizi bir comic-con panelinde gibi hissetmenizi sağlıyor olması. Ellerini de korkak alıştırmamaları, gerçekten heyecan verici bilgileri güzel bir şekilde sunmaları da cabası. Siz ne düşünüyorsunuz geekler DCEU hakkında? Heyecanlar katlandı mı? Yukarıdaki söylediklerimle ilgili katıldığınız katılmadığınız yanları yorumlarda paylaşabilirsiniz. Başka bir yazıda görüşene dek esen kalın.

Author

A Man Who Walks Alone... @tutkutuzlu

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.