Şu hayatımda anlayamadığım bazı şeyler var. Mesela Transformers filmleri neden gişeyi her seferinde darmaduman ediyor çözemiyorum. Çizgi roman yayıncıları neden bir karakteri dahi kalıcı olarak ölü bırakmazlar idrak edemiyorum. Oyun yapımcıları yeni fikirlerden niye bu kadar korkar mantığım almıyor. Ama en çok, gerçekten en çok niye hâlâ Resident Evil filmleri izleniyor ve yenileri çekiliyor onu anlayamıyorum.
Yani gerçekten, çok alakasız bir şekilde iki tanesini izledim bu filmlerin. Gerçekten çekimlerini anlayamıyorum. Diyalogların korkunç derecede odun ve stereotiplerin utanç verici derecede çömez olduğu Transformers’a bile bakıp “abi demek ki robot dinozora binen robotlar birilerine çekici geliyor” deyip, anlayabiliyorum. Kötü oyunculuk, kötü yönetmenlik, kötü aksiyon sekansları ve berbat bir hikaye kime çekici geliyor, samimi sorumdur, hakikaten çözemiyorum…
Ama işte Resident Evil filmleri çekilmeye devam ediyor… En azından şimdilik. Bildiğiniz gibi şu sıralar Resident Evil 6’nın çekimlerine hazırlanılıyor. Filmin ismi, geçici olarak The Final Chapter olarak belirlenmiş. İnsan isminden bir işkilleniyor, “herhalde?” diyor, ama bu film serisinin daha önce çok “final” yaptığını anımsayınca bir geri adım atıyor. Ama neyse ki, o noktada da Ali Larter devreye giriyor. Filmde Claire Redfield’ı oynayacak olan Larter, “yok yok, senaryoyu okudum, kesin bitiyor bu” demiş.
Kendisi baya üzerine basıyor, “sonu çok iyi, tüm açıkları kapatıyor, duygulandırıyor, muhteşem” diye övgüye boğmuş. Ben yine de şüpheciyim. Finalde herkes ölse, dünyayı patlatsalar, evren içe doğru bükülse Resident Evil 7’yi duyurup, “tüm RE6 bir rüyaydı aslında ehere” diyebilirler. O yüzden, serinin seveni varsa, ümitsizliğe kapılmasın. O film geçen seferki gibi 300 milyon dolar gişe yapsın, ben o zaman görürüm “final” bölümünü…
