Filmlerin bizim hiç görmediğimiz, adlarını çok bilmediğimiz, suretlerini odamıza poster diye asmadığımız kahramanları vardır. Burada set çalışanları, ışıkçılar, teknisyenler gibi işin tüm övgüyü ve alkışı hak eden fiziksel emektarlarından söz etmiyorum. Onlar zaten hak ettikleri hürmetin çok uzağındalar her şekliyle. Bir de başka kahramanlar var. Yaptıkları işten fark etmeden fayda gördüğümüz, bir filmin “iyi” olmasında direkt katkıları bulunan, filmin kalbini attıran insanlar. Biz o insanlardan birini kaybettik bugün.

Dünyanın belki de gelmiş geçmiş en iyi görüntü yönetmenlerinden biri olan Avustralyalı Andrew Lesnie bugün hayatını kaybetti. Muhtemelen siz de haklı olarak kendisinin adını pek bilmiyorsunuz. 27 Nisan 1956 Sydney doğumlu olan Lesnie, 59 yaşındaydı. Sinema kariyerine 1978’de, 22 yaşındayken kamera operatör asistanı olarak başladı. O sırada hâlâ Avustralya’nın köklü sinema okullarından AFTRS’de okuyordu. Mezun olduktan sonra ilk işi, ödüllü televizyon programı Simon Townsend’s Wonder World’de kameramanlıktı. Oradan görüntü yönetmenliğine terfi oldu seksenlerde. Doksanlarda Babe ve Doing Time for Patsy Cline gibi filmlerle dikkat çekmeye başladı.

lotr-trotk-werk-47

Ama bizim radarımıza takılması ve belki de adını sinema tarihine yazdırması, 2001’de görüntü yönetmenliğini yaptığı bir üçlemenin ilk filminin vizyona girişiyle oldu: The Lord of the Rings: Fellowship of the Ring. Oradan sonra Lesnie’nin kariyeri, resmen son on beş yılda çıkıp görsel olarak bizi dumur etmiş tüm filmlerin katmanlı bir listesi gibi. Yüzüklerin Efendisi serisiyle Oscar kazanan Lesnie, ondan sonra King Kong, I Am Legend, The Lovely Bones, The Last Airbender, Rise of the Planet of the Apes ve The Hobbit üçlemesi gibi filmlerle çalıştı. Son filmi, Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz’ın da oynadığı Russell Crowe filmi The Water Diviner’dı.

Çok ilginç bir anektod vereyim sizlere. Geekyapar’ın ilk kurulduğu aylarda, hasbelkader bize The Water Diviner sebebiyle Türkiye’de olan Andrew Lesnie ile röportaj yapma imkanı doğmuştu. O günden bugüne yolumuz kendi alanında efsane olan pek çok isimle kesişti; yerli, yabancı; oyun yapımcısı, müzisyen, yönetici, sinemacı, yazar… Ama hiçbirine, Lesnie kadar heyecanlanmamıştım. Ona soracağım o kadar çok soru vardı ki filmlerindeki o muhteşem görselliği nasıl sağladığıyla ilgili… Şimdi bunları hiçbir zaman soramayacak olmak, beni biraz üzüyor açıkçası. Ruhun şâd olsun Andrew Lesnie. Sinema dünyası çok büyük bir üstadı yitirdi…

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

1 Comment

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.