Genel medyada bulunan birçok tür içinde korkunun en sevmediğim ve garip bulduğum kategori olduğunu daha önce açıklamıştım bu sitede. İnsanın bu tür olumsuz bir duygu selinden nasıl haz duyabildiği gibi konulara değinmiştim. Size bir garip gelebilir ama korku türünü ne kadar itici buluyorsam, gerilim filmlerini de bir o kadar seviyorum. Saw serisine bayılırım mesela, A Quiet Place filmleri çok iyidir, yine bu seneden A Last Night in Soho var; Cloverfield’ın ilk iki filmi keza yine baya severek izlediğim örneklerdendir türe dair.

Gerilim filmlerini sevmemin en büyük sebebi sürükleyicilik ve insanı diken üstünde tutup, sürekli filme odaklanmamızı sağlaması galiba. Ayrıca korku filmleri kadar “korkunçlu kadın” üzerine yaslanmadıklarından film olarak da daha güzel ve tatmin edici hikâyeler sunabiliyorlar. Bir yandan sizi geren bu yapımlar bir yandan da yine farklı türden yaklaşımlar sergileyebiliyorlar. Bu tür bir örneğe dahil olan ve her filmiyle konsept aynı kalsa da bayat hissettirmeyecek kadar değişebilen serilerden biri de Final Destination’dır. Uzun zamandır hasret kaldığımız seriye yeni bir film sonunda geliyor.

Final Destination serisi benim kişisel favorilerimden. Her filmini en az iki üç kez izlemişimdir. Saw serisinde her bir cinayetin orijinalliği hayran bırakırken –kurgu sınırları içinde tabii- bu seride de ölmek için sırasını bekleyen her bir karakterin, nasıl ters köşe bir şekilde öleceğini düşünmek merakımı cezbeder. Örneğin küvetin dibindeki saç kurutma makinesinden elektrik çarpacağını beklediğiniz adamın, duş perdesine tutunayım derken kendi kendini boğması benim ilgimi çekiyor.

Bu sefer sinemalara değil de HBO Max’e gelecek devam filmimiz olan Final Destination 6’nın yapımcıları arasında şu sıralar Spider-Man: No Way Home ile adından söz ettiren Jon Watts bulunuyor. Ayrıca kendisi bu filmin genel hatlarını çizmiş ve hikâyeyi oluşturmuş. Bu hafta ülkemizde de vizyona girecek olan ve oldukça övülen yeni Scream filminin baş senaristlerinden biri olan Guy Busick de senaryoda katkı sağlayacak bir isim. Bir süredir ara ara yeniden geleceğini duyduğumuz ama bir türlü net bir şey olmayan seri resmi olarak bu kadroyla dönüyor anlayacağınız.

Yukarıdaki korku-gerilim ayrımı da gittikçe silikleşiyor gibi sanki bu arada. En iyi korku filmleri ana odağı korkutmak değil de germek olanlar oluyor sanki. Hazır sona gelmişken bu fikrimi de aradan çıkartayım dedim. Sizde de vardır bazı fikirler eminim, aşağısı o yüzden var. Haber ilginizi çekti mi? Seriye karşı sempatiniz var mı? Baş karakterlerin başına gelen olayı siz yaşasanız nasıl hareket ederdiniz? Yeni bir Elm Street filmi görmemize ne kadar kaldı sizce? Kafanızdakileri, bir öngörü olarak bizim zihnimize yerleştirin.

Author

Hikâye odaklı oyunlar oynarım, film/dizi izlerim, arada sırada da çizgi roman okurum. Bunlarla meşgul değilsem de muhtemelen uyuyor olurum. "Benim düşünceme göre endişelenenler iki kez acı çeker."

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.