Jurassic World ilk duyurulduğu andan, ilk görüntülerinin basına servis edildiği ana; hatta önceki gün teaser fragman yayınlandığı saniyeden şu yeni fragmanı izlediğim saniyeye kadar kafamda aynı soru vardı: Nasıl? Jurassic Park çok tekil bir filmdi. “Bu adam bir süper kahraman” gibi geniş ve ucu açık bir temel konusu yoktu. Olan şey, birilerinin bir dinozor parkı açmak istemesi ve bunun test aşamasında yaşanan felaketimsi fiyasko üzerinden ilerliyordu. Vakti zamanında çekilen devam filmleri bile bu konuyu esnetememişken (“bu arada, bir ada DAHA varmış yan tarafta dinozor beslediğimiz”), bu film nasıl iyi olacak, nasıl beni heyecanlandırabilecekti?

Eğer siz de benim gibi kafanızda bu soruyla filmi merak ediyorsanız Jurassic World’ün resmi fragmanı sizin için çekilmiş. Filmin konusu net bir şekilde ortaya çıkıyor bu fragmanla birlikte. Video aşağıda, onu zaten izlersiniz ama biz yine de bir özet geçelim: O meşhur park en sonunda açılmıştır ve ziyaretçilerle dolup taşmaktadır. Bir yandan Jurassic Park başarıdan başarıya koşarken, bir yandan da işin mutfağında bilim adına çığır açılmaktadır.

Fakat biraz fazla çığır açılmaya başlanır. Bilim adamları sadece sivrisinek genetiklerinden dinozor diriltmekle yetinmez, eldeki genetik verilerle yeni bir dinozor yaratmaya kalkışırlar. Peki ne olur? Doğru tahmin ettiniz, yeni dinozor kaçar ve adayı terörize etmeye başlar.

Fragmandan anladığımız kadarıyla elimizde Jurassic Park’tan ziyade Godzilla, Cloverfield gibi kaiju filmlerine yakın bir şeyler var. Fragman ısrarla bu genetik olarak özel tasarlanmış dinozoru göstermiyor, aynı vakti zamanında Cloverfield’ın yaptığı gibi. Ve bütün film de bu canavardan kaçma çabalarını konu alıyor. O bakımdan, bence bir Jurassic Park filminin bulabileceği en orijinal konuyu bulmuşlar. Bir ara cidden korkuyordum “bu arada ÜÇÜNCÜ bir ada daha varmış biraz daha güneyde” gibi bir konuyla karşımıza çıkacaklarından…

Fragmanı izleyin, kendiniz karar verin. Ne diyorsunuz?

Author

Yalnız olduğunu düşünen, ama bunun uzun sürmeyeceğini bilen bir adam. Bir gün Kaliforniya'nın yeşillikleri uğruna Arizona'daki evini terk edip gitti, geri dön çağrılarına da kulak vermiyor.

2 Comments

  1. Tutku Tuzlu Reply

    Ben biraz hayal kırıklığına uğradım. Fazla klişe olduğunu düşünüyorum konunun. Resmen Deep Blue Sea’nin dinozorlusu olmuş. Klasik keyifli başlayıp sonlara doğru klişelere takılı kalacaklar izlenimi uyandırdı bende. Ama dediğin gibi bu temaya başka nasıl bir konu işlenebilirdi bilmiyorum. Olabildiğince, hatta biraz fazla ilk filme gönderme yapmaya çalışılmış gibi duruyor fragmanda. Elimiz mahkum izliycez tabi. Fragmandaki sahnelerde bile heyecanlandım..

    Bide alakasız olarak; Hollywood’un bir star çıkarıp onu bitirine kadar her filmde oynatma merakına karşıyım. Chris Pratt’ı seviyorum ama iki büyük franchise’da aynı adamı görmektense farklı, yeni birilerini görmeyi tercih ederim. En son Shia LeBeouf’a böyle yapmışlardı, sonu iyi olmadı.

  2. Lenny Nero Reply

    üçüncü filmi bile çok seven biri olarak zerre heyecanlanmadım çünkü hikaye şablonu hiçbir yenilik sunmayıp orijinal filmi bize yeniden ısıtıp sunuyor. onun dışındaki tüm manalı yorumları tutku arkadaşımız yapmış zaten.

    ingilizlerin bir lafı vardır, you don’t repair if it isn’t broken diye. bunu pek anlamıyor hollywood

Lenny Nero için bir cevap yazın Cevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.