Matrix şüphesiz ki bilim kurgu sinemasının mihenk taşlarından biridir. Uzun siyah deri ceketleri, slow motion efektleri, “Kırmızı mı mavi mi?’’ sorusu ile sıkça anılır sinemaya dair sohbetlerde. Benim üçlemeyi izlemem ise lise birinci sınıf yazında geçirdiğim 72 filmlik üç ay içerisinde gerçekleşmişti. O zamandan beridir de üçleme hakkındaki düşüncelerim hiç değişmedi: İlk film harika, ikinci filmin aksiyon sahneleri başarılı ama özellikle sonlar filan fazla zorlama/karışık, üçüncü film ise tamamen zayıf bir kapanış.

En son filmin çıkışının üstünden tam 15 sene geçti bildiğiniz gibi ve bu süreçte de Matrix’e dair şaşırılacak derecede az materyal ile karşılaştık, çünkü bilirsiniz ki popüler olan serileri her bir koldan sömürmek bu işin raconunda vardır ama bu seri için geçerli olmadı ta ki bundan iki sene önce tam da bu vakitlerde varlığını resmi olarak öğrendiğimiz Matrix 4’e kadar. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Cinemacon’da filmimizin resmi adı Matrix: Resurrections olarak açıklandı, zaten bu sonbaharda hem sinemalara hem de -WB’nin senenin başlarında duyurduğu gibi- aynı gün HBO Max’e de geleceğini de önceden biliyorduk.

Bahsettiğim Cinemacon fuarında diğer birçok gelecek filmde olduğunu gibi Matrix: Resurrections için de bir video yayınlandı. Tüm detaylarına şu linkten ulaşabileceğiniz fragmandan bazı kesitleri söylemek gerekirse Neo’nun geçmişine dair hiçbir şey hatırlamadığını ve buna dair rüyalar gördüğünü, terapisti olarak Neil Patrick Harris’in karakteri ile konuştuğunu, ayrıca tıpkı Matrix’ten uyanmadan önce olduğu gibi Thomas Anderson adını kullandığını öğreniyoruz. Yahya Matul Abdeen II’nun genç Morpheus olabileceğine dair imalar var fragmanda. Trinity ve Neo birbirlerini görüyorlar ama ikisi de “Seni gözüm bir yerden ısırıyor’’ seviyesindeler henüz. Serinin imzası olmuş uçuk aksiyon sahneleri var. Son olarak da fragman Neo’nun klasik kurşun durdurma sahnesi ve ardından da bir füzeyi, gönderildiği helikoptere geri yönlendirmesiyle bitiyor.

İnternette dönen teoriler filmin Resurrections (dilimizde bu kelime ”ölümden dönme’’ ya da ”tekrar canlanma’’ şeklinde kullanılabilir) adının Neo ve Trinity’nin geri dönüşüyle bağlantılı olduğuna yönelik ki gayet mantıklı. Yine aynı teorilerde bu karakterlerin orijinal bedenlerindeki anıları, bilgileri, bilinci alınarak makineler tarafından yeni taze bedenlere yerleştirildiği yönünde. Zaten fragmanda iki karakteri de Matrix’in farklı bir versiyonunun içinde görüyor olmamız buna işaret gibi duruyor.

Fragmanın eli kulağındadır, film aralık sonunda gelecek çünkü. Özlem duygunuz kabardı mı peki? Yoksa üçlemenin gittikçe daha da zayıflayan filmleri sebebiyle buna da soğuk mu bakıyorsunuz? İlk filme yakın bir şey olması çok mutlu eder beni, o kadar olabileceğini sanmıyorum ama umudum o yönde. Benzer veya tam tersi şekilde düşünüyorsanız da Ajan Smith’e dönüşerek Matrix içindeki bir PC’den cevabınızı bizimle paylaşın. Onlar da dönüyor bu arada, söylemiş miydim?

Author

Hikâye odaklı oyunlar oynarım, film/dizi izlerim, arada sırada da çizgi roman okurum. Bunlarla meşgul değilsem de muhtemelen uyuyor olurum. "Benim düşünceme göre endişelenenler iki kez acı çeker."

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.