An itibariyle Hideo Kojima‘nın efsanevi video oyun serisi Metal Gear Solid‘i beyaz perdeye uyarlamak üzere çalışmakta olan muhteşem sinemacı ve garip insan Jordan Vogt-Roberts, geçtiğimiz günlerde IGN’e bir röportaj verdi. Röportajında uyarlamayı kovalarken nelere dikkat ettiğini, Metal Gear serisiyle ilgili düşüncelerini ve Kojima’ya olan sınır tanımaz hayranlığını dile getirdi… Ama bunlara çok coşmadık. Yani güzel beyanlar hepsi, yanlış anlamayın. Ama Vogt-Roberts gözümüzde esas şöyle demeye başladığında parladı.

Soru, bugüne kadar video oyunlarının sinema uyarlamalarının neden çalışmadığıydı:

Bence daha önceden video oyunlarını uyarlamaya çalışan sinemacılar… Nedir biliyor musun, bir ara uzun süre boyunca iyi bir çizgi roman uyarlaması olmamasına benziyor bu. Sonra işin içine gerçekten çizgi romanlardan etkilenerek büyüyen yönetmenler girdi, örneğin Sam Raimi, gerçekten Örümcek-Adam’ı seviyordu. Öyle değil mi? Çizgi romanlardan etkilenerek büyüyen ve hakikaten iyi sinemacılar olan adamlar çözdüler işi. Şimdi de Dan Trachtenberg ve benim gibi küçüklüğünde beyni Zelda ve Metroid tarafından şekillendirilmiş adamlar var. Çünkü video oyunlarının bir mantığı var, değil mi? Kendine has bir lisanı var. Bence daha öncesinde bu şekilde beyni şekillenmiş yönetmenler yoktu.

Bence bugüne kadarki yönetmenler aktif bir deneyim ile pasif bir deneyim arasındaki farkı da; aktif bir deneyimi cezbedici pasif bir deneyime nasıl çevirebileceğini de anlamakta kökten bir zorluk yaşadılar. Çünkü hikaye anlatıcılığı bakımından aktif bir deneyimde yedirebileceğiniz ama sinemada kesinlikle çalışmayacak şeyler vardır. Pek çok alandadır bunlar; karakter olsun, aksiyn sekansları olsun… Öyle şeyler vardır ki aktif deneyimden çıkarttığınız an çekici hiçbir tarafları kalmaz. Bir anda hiçbir işe yaramıyor olurlar. Ben farkı anlama yolunda en önemli kısmın burada yattığını düşünüyorum ve aktif deneyim ile pasif deneyim arasındaki bu farkın gerçekten anlaşılmadığını düşünüyorum. Bence yaklaşıyoruz. Yakında bir tane harika oyun uyarlaması filmin geleceği günler yaklaşıyor.

Jordan Vogt-Roberts

Vogt-Roberts’ı okurken Duncan Jones ve Warcraft‘ı düşündüm. Jones da aslında video oyunculuğu geçmişi bol olan bir yönetmendi, ama Warcraft’ı uyarlarken çok da büyük bir başarı elde edememişti. Ki bunu Warcraft’ın eldeki oyun uyarlamaları arasında en iyisi olduğunu tartışmadan söylüyorum. İyi bir film değildi Warcraft. Neden değildi peki?

Çünkü bence Vogt-Roberts’ın dediği beyin şekillenmesi muhabbeti çok kritik. Video oyunlarıyla büyümüş insanların, video oyunlarından uzak insanlarla farklı düşündüğü kritik noktalar var. Bu noktaları bir lisan olarak görüyor olması müthiş bir bakış açısı Vogt-Roberts adına. Aynı zamanda yaptığı aktif deneyim – pasif deneyim ayrımı da çok sağlıklı. Bütün bunlar önceki filmleriyle, nevi şahsına münhasır kişiliğiyle ve Kojima hayranlığıyla birleşince insanın içindeki ümidi arttırıyor.

Bakalım, Metal Gear Solid’e mi nasip olacak bu laneti kırmak? Göreceğiz. Siz ne diyorsunuz?

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.