Warner Bros’un en kıymetli markalarından biri olan DC Comics’ten uyarlanan filmler, bildiğiniz gibi, yıllardır bizleri sinema salonlarında karşılıyor. Uzun bir süre diğer çizgi roman filmlerinde de gördüğümüz gibi, aralarında bağlantılar olmadan ve daha ziyade kendi başlarına durarak ilerlediler. Bu olay ise DCEU adını verdikleri paylaşılmış evren ile değişti. Man of Steel ile başlayan evrenin en son üyesini geçtiğimiz aralıkta Wonder Woman 1984 ile gördük. Fakat yine sizin de bildiğiniz gibi, WB bu evrene dair çok sağlam adımlarla ilerleyemedi.

Gerek üstümüze boca edip çoğundan ses seda duyamadığımız, bir kısmı proje aşamasında debelenip duran filmler olsun, gerek Zack Snyder vizyonuyla başlayıp iki-üç film sonra yavaş yavaş halı altına süpürmeye başladıkları gelecek planları olsun; gerekse de Joker ya da önümüzdeki yıl izleyeceğimiz The Batman gibi, farklı evrenlerde geçen veya HBO Max’e geleceği söylenen Batgirl, Blue Beetle gibi hikâyeler olsun, DC Comics markasından uyarlanan filmlerin durumu bizim gibi haberleri yakında takip etmeyen genel izleyici için kafa karıştıracak bir halde; hatta bizim bile zaman zaman kafamızın karıştığı oluyor, hangisinin hangi evrene bağlı olacağına dair. Neyse ki geçtiğimiz aylarda açıkladıkları takvim ile en azından işin DCEU kısmının önümüzdeki birkaç yılda nasıl ilerleyeceğini biliyoruz, tabii yine bir değişiklik olmazsa!

Yine bu proje duyurularını üzerimize boca etme döneminde adı geçen ve beni oldukça heyecanlandıran projelerden birisi ise The Lego Movie’nin yönetmeni Chris McKay’e emanet edilecek olan Nightwing filmi idi. Filmin isminden de anlaşılabileceği gibi hikâye, Richard Grayson’ın Blüdhaven’da, Batman’den bağımsızlığını kazandığı dönemdeki kahramanlık maceralarına odaklanacaktı. Batfamily’nin açık ara en sevdiğim üyesi olan Nightwing, çok güzel de bir potansiyel barındırıyordu. O dövüş sahnelerini düşündükçe ağzım kulaklarıma varıyordu. Ve tabi Dick’in alaycı tavırları da yine çok hoşuma giden bir başka özelliğiydi. Güzel de bir senaryoyla aksiyonu sağlam, zaman zaman da Dick’in ukalalıklarıyla tebessüm ettiren bir proje görecektik. Peki, neden bu filmden bahsediyorum onca zaman sonra? Çünkü yakın zamanda yönetmenin filme dair iki farklı yerde, iki zıt tarafta olan açıklamaları oldu. Nasıl açıklamalar mı? Gelin bakalım.

İlk başta CinemaBlend’e konuşan McKay fim hakkında şunları dedi: ‘’Umarım hala planlar geçerlidir(projeyi kastediyor). Umarım hala bu filmi yapma fırsatını bulabiliriz. Bildiğim kadarıyla, kaybedilmiş bir şey yok. Belli ki şöyle bir şey var… Onların başka öncelikleri vardı (WB’yi kastediyor), başka zorluklar yaşadılar. Yapmaları gereken şeyler oldu ve bence yapmanın yolunu buldular. Yakın zamandaki başarılarını ve yapmayı planladıkları şeyleri düşünüyorum, bence bu bize hala bir Nightwing filmi yapabilmemiz için bir kapı açıyor. ‘’Alternatif bir evrenin içinde’’ diyebilirsiniz ya da onların çokluevren versiyonlarından birini seçebilirsiniz, yapmanın farklı yolları var. Ama Nightwing büyük, aksiyon dolu ve duygusal bir film…’’ Bayağı umut dolu ve iddialı da sözler değil mi? İnsanı heves ettiriyor ve filmi daha da sabırsızca beklemeye sevk ediyor. İşte ben de böyle düşünüyordum sözlerini ilk okuduğumda fakat yalnızca iki hafta sonra bu sefer farklı bir siteye konuşan yönetmen, projeye dair umutlarımızı söndüren, tam zıttı bir açıklama yaptı, o da şöyle:

‘’(Proje) Bir intikam filmine dönüşüyor ve Blüdhaven ile Nightwing’e dair giriş niteliğinde olacaktı. Bir sürü kötü adam olacaktı.’’ Hayda! Görüyor musunuz, geçmiş zaman kiplerini? N’oldu yahu iki haftada? Madem projeden ümidini kestin, niye iki hafta önce sanki olacakmış gibi konuşuyordun? Vallahi anlamadım ben ve üzüldüm açıkçası. Yönetmen bu sözlerin sonrasında filmde olması planlanmış başka şeylerden de bahsediyor: Gerçekçi olacaktı, bir çeşit kötü baba (Batman’i kastediyor) ile büyümüş bu karakter hakkında bir çalışma olacaktı; bunun, bu genç yetişkini o dünyadan mümkün olduğunca uzaklaşmak için nasıl bir mücadeleye soktuğu ve geri oraya sürüklendiğini anlatacaktı.’’

Yani, sonradan söyledikleri de ilgi çekici duruyor cidden, tabii işin sonu yine Fuck Batman! diyen Dick Grayson’a gitmediği sürece. Şaka bir yana, siz nasıl bir çıkarım yaptınız arasında çok kısa bir süre bulunan bu iki açıklama hakkında? Sizce cidden adam da projeden ümidi kesmiş mi? Yoksa sadece zaman kiplerine fazla mı anlam yüklüyorum? En sevdiğiniz Robin kim? En sevdiğiniz Batfamily üyesi kim? Bunları da yazın da, haber bahanesiyle konuşalım beraber.

Author

Hikâye odaklı oyunlar oynarım, film/dizi izlerim, arada sırada da çizgi roman okurum. Bunlarla meşgul değilsem de muhtemelen uyuyor olurum. "Benim düşünceme göre endişelenenler iki kez acı çeker."

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.