Trent Reznor şu an bambaşka bir adam. Artık rafında bir adet çok hak edildiği tüm dünyaca kabul edilmiş bir Oscar duruyor. Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden Apple, müzik servisini adam etmesi için kendisini göreve çağırıyor. Sinema dünyasının en elektrikli yönetmenlerinden bir tanesiyle müthiş bir yol arkadaşlığına girdi. Artık bir nevi bir öğretmen yani Reznor. Bir bilge. Bir üstat. Ve o şekilde davranıyor.
Her zaman böyle değildi. Trent Reznor, her zaman özel bir adamdı ve her zaman bir Rönesans insanıydı. Yani beş parmağında beş marifet vardı hep. Video oyun dünyasını kimse ciddiye almazken, o Quake‘in müzik süpervizörlüğünü yapıyordu. Uzunca bir süre de endüstriyel rock’ın tek başına bayraktarı oldu, sektör o yönde ilerlemezken. Canlı performans konusunda da çıtayı hep yükseltmeye çalışıyordu, daha 2000’lerin ortalarında üstelik.
Ancak bizce, en büyük yeteneği hep gölgede kaldı: Müthiş fragman müzikleri yapabilmek. Gerçekten, Reznor’un on parmağındaki on marifeti toplasak, herhalde bizim gönlümüzün en çok kaydığı tartışmasız fragmanlara yakışır müzik yapabilme meziyeti olur. Kendisinin efsane tüm şarkılarını dinleyin. Her birini bambaşka filmlerin hayali fragmanlarına kafanızda uydurabildiğinizi fark edeceksiniz. Üzgünlü fragman mı? Hurt. Aşk acılı fragman mı? The Fragile. Goygoylu, tempolu, kaotik fragman mı? Starfuckers.
Biz de bu tandanstan yürüyüp, sinema tarihinden üç müthiş fragmanı derleyelim dedik. Yine seslendirmesiz bir videoda, yine müziği başrolde bırakarak Nine Inch Nails‘in fragmanlara çok yakıştığına üç ispatı art arda dizmek istedik. Böylelikle Terminator: Salvation, The Avengers ve 300 fragmanlarını koyduk, üzerlerine şarkıları yazdık ve gerisini Reznor’un kabiliyetine bıraktık. Şöyle bir video oldu, umarız keyifle izlersiniz. Buyurun!
