X-Men: First Class ile birlikte gençleşen kadroya itirazı olan var mı? Yani gerçekten. “Hayır, James McAvoy gerçekten de berbat bir oyuncu, Michael Fassbender ile de hiç kimyalar yok” diye bir görüşe bir defa dahi denk gelmedim internet seyahatlerim boyunca. Kimse tutup “Ya lütfen, Rebecca Romjin varken Jennifer Lawrence kim?” demiyor. Genel olarak herkes gayet memnun yeni tercih edilen kadrodan.
Bununla ilgili tek üzüntümüz, Days of Future Past ile birlikte serinin bundan mütevellit yeni nesle odaklanacağının ayyuka çıkmasıyla beraber eski nesle dair duyduğumuz bir özlemden kaynaklanıyordu. Yani evet; McAvoy’u, Fassbender’i, Lawrence’ı, Hoult’ı çok iyiydi, güzeldi ama, insan dünyanın gelmiş geçmiş en iyi BFF’lerini, yani Ian McKellan ve Patrick Stewart’ı bir daha göremeyeceğini düşününce içinde bir parçanın kopmasına mani olamıyordu.
Ama hayırlı haber geldi bugün. Her ne kadar ana X-Men filmleri Apocalypse ile birlikte Days of Future Past’in belirlediği çizgiden ilerleyecek olsa da, bu eski toprakları görmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Malumat da direkt membağından geliyor üstelik. Collider’a konuşan Patrick Stewart, kendisinin üçüncü Wolverine filminde “öyle bir görünmekten çok daha fazlası” olarak tabir ettiği şekilde boy göstereceğini açıkladı.
Bu elbette hem bizi sevindiriyor, hem de üçüncü Wolverine filminin Old Man Logan olacağına yönelik kuvvetli şüphelerimizi iyice inandırıcı kılıyor. Anımsayacaksınız, Hugh Jackman Comic-Con’da çıkıp “Old Man Logan diyorum, başka bir şey demiyorum. Siz nasıl almak istiyorsanız öyle alın” demiş, bu esprinin içindeki son cümle ve sonrasında Fox’un “Yok yok Jackman şaka yaptı, çekmiyoruz Old Man Logan falan” demeyişiyle birlikte bizim inancımız pekişmişti. E şimdi Professor X yaşlı hâliyle gözükecekse, en azından Wolverine 3’ün direkt Apocalpyse’den sonra vuku bulmayacağını biliyoruz. Hatta bilakis, Days of Future Past’in finalinde gördüğümüz, resetlenen zaman çizgisinin geleceğinden devam edebilir. Dürüst olalım, bu da bizi sevindirir!
