Ya arkadaşlar çok önemli bir şey söyleyeceğim: Animasyoncu-başı olarak adım hala çıkmadıysa artık rica ediyorum çıksın. Çünkü bu yazıda öve öve bitiremeyeceğim şey bir animasyon ve gerçekten de geek damarlarımı kabartan şahane bir şey! Biraz da abartıp “Animasyon dediğin böyle olur bebek!” diye bir cümle de eklemek istiyorum büyük izninizle.

Spider-Man denince, birçok geek için akan sular durur biliyorsunuz ki. Çocukluğumuzdan bu yana, neredeyse hiçbir dönemimizi es geçmemiş mahallemizin canayakın dostu Örümcek Adam, şu anki yıllarımızı da boşa geçirmeyelim diye bizlerle olmaya devam ediyor. Marvel’ın belki de en çok ekmeğini yediği kahramanlarından biri olan Spider-Man’in, yıllardır Peter Parker üzerinden döndürüle döndürüle anlatılan hikayeleri, nihayet klas bir törenle tahtını alternatif evren hikayelerine devrediyor. Miles Morales olarak çizgi romanlardan bildiğimiz bir diğer Spider-Man kimliğini, Peter Parker ile nostaljik ama bir o kadar da yenilikçi bir projede görmek, üstelik ikisinin de bizzat aynı yerde olması, inanın bizi çok fena gazlıyor.

Bahsettiğimiz şey Spider-Man: Into The Spider-Verse elbette! Önce sıcağı sıcağına düşen fragmanını şöyle bir bırakalım, sonra lafımıza devam edelim:

Miles’ın sesiyle “Senin evreninde yalnızca bir Örümcek Adam var. Ama başka bir evren daha var ve tıpkı senin evrenin gibi gözüküyor olabilir. Ama aslında öyle değil.” cümlesi aslında, bütün bir fragmanın ve animasyonun ana fikrini veriyor izleyiciye. Marvel’ın bu alternatif evrenler dediği kavram gerçekten var ve biz de bunun sinema ekranlarına gelişini paşalar gibi izleyeceğiz.

Üstelik fragmanı izlerken ekrana yapışıp onu öpüp koklamaya başlamadıysanız, size bunu yapmanız için güzel bir sebep verelim: Sony’nin bu müthiş animasyonu, tam anlamıyla çizgi romanların hayat bulmuş hali gibi! Miles sokaklarda koşarken ardında bıraktığı konuşma kutucukları, çizgi roman okuyormuş hissi yaratan inanılmaz animatik sahneler… İnanın imkanımız olsa şu fragmanı bile IMAX’te falan izlemek isterdik, o derece şahane!

2017-12-10-1-1

Fakirliğin dibini yaşayan Peter Parker’ın bir hamburger parası bile olmaması bizim için alışılagelmiş bir gerçek elbette. Ancak kim derdi ki zıpçıktı Parker gün gelecek de bir liseliye akıl hocalığı yapacak diye? Üstelik “Benim gibi yapma. Kendin ol.” tarzında aşırı klişe ama büyük önem taşıyan akıllı cümlelerle. Dünyayı kurtarmak her yiğidin harcı değil elbette ama bir stili olduğu kesin.

Peki fragmanın sürprizi ne mi dersiniz? Son saniyelerde gözüken Spider-Gwen ve Peter’ın “Bunu Comic-Con’a sakla.” diye patlattığı dördüncü duvarı paramparça edip tansiyonumuza şölebertli etki yaratan sözleri. Miles’ın bu animasyona uyarlanacak hikayesine feci tav olmuştuk, minik detaylar ve sürprizlerle coştuk, üstüne kalitenin hası animatiklerle salyamızı akıttık. Biz bu animasyon filmini daha ne kadar övelim gerçekten bilmiyoruz arkadaşlar.

Siz böcek-geeklerinin de söyleyecek üç-beş lafı vardır diye umuyoruz. Sony’nin kendini aşmış olduğu düşüncesi, sizce ne ölçüde bir “gerçek”? Çünkü sahiden aşmışlar ha…

Author

Geveze, aşırı heyecanlı, domates surat. Ailenizin mülayim, cep tipi ponçiği. Profesyonel inek. Özel gücü ise role play yazmak. @poncikbruiser

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.