Suicide Squad’ın eleştirileri kötü geldi. Bunu kabul edelim, ve hayatımıza bunu kabul etmiş insanlar olarak devam edelim. Bu konuda yapabilecek bir şeyimiz yok. Kendi payıma, fikir belirtecek durumda değilim; zira henüz filmi izlemedim. Ancak eleştirmenlerin geneli beğenmedi işte. Şu an bunu eleştirmenler üzerinden tartışmanın bir anlamı yok. Özellikle de şu önümüze gelen bilgi gerçekse. Zira durum doğruysa, ortada çok daha vahim bir tartışma konusu var.

Öncelikle şunu söyleyelim, haberimiz The Hollywood Reporter gibi asırlık bir kurumdan geliyor. Boşa laf atmayacak bir mecranın, ciddi bir ithamı. Özetle, şöyle izah edilebilecek bir durumdan söz ediyorlar: Warner Bros, DC filmlerine yaratıcılarını neredeyse hiçe sayacak bir biçimde, komite kararıyla yaklaşıyor. Hatırlayacaksınız, Wonder Woman’ın orijinal yönetmeni Michelle MacLaren ve Flash’in orijinal yönetmeni Seth Grahame-Smith de benzer şeylerden şikayet etmişti. Suicide Squad’ın genel olarak eleştirilen noktası ton uyumsuzluğu da bundan kaynaklanmışa benziyor.

Şöyle, THR’ın istihbaratına göre David Ayer filmi bitiriyor. Ancak Warner Bros, Dawn of Justice’e yönelik gelen acımasız eleştirileri olabilecek en vizyonsuz şekilde alıp, “demek ki karanlık film yapılmayacak” kararı alınca, Ayer’inkinden farklı bir kurgu kestiriyor. Bu konuda da filmin ilk ve ton olarak hafif fragmanını kesen Trailer Park şirketinden yardım alıyor. İki versiyonu da test izleyicilerine izlettiriyor. Ancak bir versiyon ön plana çıkmıyor. Warner Bros ne yapıyor? İkisini birleştirme kararı alıyor.

suicide-squad

THR’ın haberine göre kısa bir süre önce gerçekleşen tekrar çekimlerin sebebi de bu zaten. Ayer’in orijinal karanlık vizyonuyla, Warner Bros’un ilk fragman ayarındaki versiyonu arasında köprü olması için milyon dolarlar harcanıp ek çekimler yaptırılıyor. Bunun sonucunda da izleyen eleştirmenlerin “ton olarak dev uyumsuz, çok kötü” dediği bir film çıkıyor. Hatta pek çok eleştirmen “iki alakasız film birleştirilmiş gibi” demiş mesela ya… Hakikaten öyleymiş anladığımız kadarıyla.

Bakın, üzerimde mim var, ne desem ters anlaşılacak ama söylemem lazım: Böyle film yapılmaz. Elbette prodüksiyon şirketinin söz hakkı var. Ancak mevcut dört farklı paylaşılmış evren yaratma ekolü arasından (Bir kişinin dizi patronu gibi hareket ettiği Marvel modeli, iki kişilik bir ekiple götürülen Fox modeli, senarist ve sinemacılardan beyin takımı yaratan Paramount modeli, eski tip komite ile karar veren Warner modeli) açık ara en kötü olanı bu. Çünkü bu samimiyetsiz, ruhsuz ve uyumsuz filmler yaratır; özgürlüğüne düşkün sinemacıları da kaçırır.

Yani pardon ama, vizyonuna güvenmeyeceksiniz Ayer gibi bir yönetmene anahtar teslim etmenin manası ne? Dün yönetmen olmadı ki bu adam? İşe karışmak zaten kötü, bir de yani bu şekilde; adeta mikrodalga fırın piyasaya sürecekmiş gibi bir süreç yöneterek karışmak gerçekten berbat. Bu filme dair eleştirilerden bir ders alacaklarsa, o da Wonder Woman, Justice League gibi filmlerde bunu yapmamaları olsun, rica ediyorum. Böyle film yapan mı kaldı Allah aşkına yirmi birinci yüzyılda…

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.