Suskunluğuna Aldanmayın, TRON 3 Emin Adımlarla Geliyor!

Şu noktada boynumu eğip, gözlerimi ayakkabıma dikip bir itirafta bulunmak istiyorum: Tron serisini pek sevmiyorum ben. Yıllarca ilk Tron’u sevmeyişimi zamanlama sıkıntılarına verdim. Neticede film çok farklı bir zamanın estetik / hikaye anlayışıyla yapılmıştı; benim daha modern kafam filmi hakkıyla algılayamıyor olabilirdi. Herhalde bu yüzdendi ki oyununu da pek sevememiştim. Evet evet, sorun “farklı dünyaların insanları” olmakla ilgiliydi, Tron iyiydi, sadece bana göre değildi.

Lakin sonra benim naçizane avuntumu yerle yeksan etmek için Disney toplandı, 2010 yılında yeni bir Tron çektiler. İçine de Jeff Bridges, Michael Sheen ve Olivia Wilde gibi sevdiğim aktörleri doldurdular ki seyretmekten başka bir çarem olmasın. Kendi kendime kurduğum küçük yalan dünyamda barınamayayım. Filmi açayım, izlemek zorunda kalayım ve beğenmeyeyim; sonra da eşe dosta açıklayacak meramım olmasın. “Evet, ehi, Tron işte farklı bir kafa ben saygı duymak var ama…” de kesmesin artık milleti. “E Legacy peki?” desinler, ben cevap veremeyeyim.

Fakat ne hikmetse sonra bu değirmenin suyu kesildi. Disney Tron 3 konusunda acayip bir sessizliğe büründü. Film bütçesine kıyasla saygıdeğer bir gişe rakamına ulaşmasına rağmen üçüncü Tron filminden haber alamaz olduk. Bir ara çekileceği kesindi, ama Disney konu hakkında ketumdu. Ne yönetmeni, ne oyuncuları, ne senaryosu belli değildi. Bugüne kadar. Öhm, yani, senaryosu hâlâ belli değil; ama en azından ellimizde belli başlı dedikodular var.

Slashfilm’in kendi kaynaklarına dayanarak yaptığı habere göre Disney Tron 3’ün çekimlerine bu sene içerisinde başlama kararı almış. Şimdilik belirledikleri tarih Ekim’in 5’i gibi gözüküyor. Film Tron: Legacy gibi yönetmen Joseph Krasinski ile çalışacak ve Legacy’nin kadrosundan Garrett Hedlund tekrar Sam Flynn karakterini canlandıracak. Diğer karakterlerden dönecek olan var mı; senaryoyu kim yazacak, konu ne olacak bilmiyoruz; fakat anladığımız kadarıyla müzik departmanında Skrillex’e görev verilme ihtimali de mevcutmuş. Şimdilik bunların hepsi dedikodu; ama dört yıllık sessizliğin ardından en azından elimizde dedikodu olması da iyidir diye düşünüyorum; yanlış mıyım?