Bir dönem arkeolojiye merak salmış mıydınız hiç? Ya da en azından değerli bir mücevheratı yuvasından söküp sonra üzerinize yıkılmaya başlayan tapınaktan koşa koşa kaçmak, devasa taş gülleler tarafından kovalanmak ya da Nazi kovalamak istediniz mi? Eğer cevabınız evetse “Neden?” sorusunun cevabı o kadar da şaşırtmayacak: Indiana Jones. 2008’de Kingdom of the Crystal Skull ile beyaz perde geri döndüğünde aşırı uç iki farklı tepkiye boğulan Indiana Jones.  Yeni devam filminden epeyce uzun bir süredir, ki bu durumda iki yıl oluyor bu, haber gelmeyen Indiana Jones.

Ama yakın zamanda Phoebe Waller-Bridge’in kadroya dâhil olduğu haberini aldık, üstüne bir de Steven Spielberg’ın yönetmenlikten ayrıldığını öğrendik ve tekrar zihnimizde bir ışık yandı. Yani böyle bir film var, bir yerlerde şekilleniyor ve Harrison Ford’u bir kez daha şapkasını düzeltirken görmemiz yakındır, ne de olsa . Henüz elimizde bir isim yok, konusu hakkında da bir fikrimiz yok ama en azından yönetmenliğini yapmasa da Spielberg’ün yapımcı olarak filmle içli dışlı olacağını ve pek çok adımdan sorumlu olacağını bilmek yüreğinize su serpebilir. John Williams’ın müzik adına yine nota kâğıtlarının başına geçeceğini duymak sizi mutlu edebilir, o ikonik tema müziği aklınıza geldi mi? Tabii filmden gelen en yeni haber ise yeni oyuncu seçimi: Mads Mikkelsen’ın da an itibari ile filme dâhil olması.

Rolü hakkında bir bilgiye sahip değiliz ancak Deadline’ın haberine göre prodüksiyona bu yaz başlayacaklar. Bu noktada biz de tahmin yürütüyoruz, ve elbette diyoruz ki “Muhtemelen kötü adamı oynayacaktır Mikkelsen.” Bizi şaşırtmaları ve Mikkelsen’i bambaşka bir karakterle servis etmeleri de muhtemel pek tabii ama ister istemez Hannibal olsun, sert simasının yapıştığı başka roller olsun kendisini antagonistten başka rolde de pek hayal edemiyoruz doğrusu.

Bir yandan da yükselen yıldızlar geçidi oldu film, Phoebe Waller-Bridge’i zaten elini attığı tüm işler de hevesle takip ediyorduk ki skala inanılmaz geniş kendi komedi dizilerinden Mr. & Mrs. Smith’te, oradan James Bond senaryosuna uzanan işlerden bahsediyoruz. Mikkelsen de şu aralar kontrattan kontrata koşuyor gibi duruyor, poüler evrenlerin hepsine bir kere ayak bastı sayılır: Grindelwald olarak Wizarding World’e de girdi, Marvel’da zaten vardı, Star Wars’ta gezindi, üstüne Another Round gibi küçük işleriyle de bu sene iyi eleştirileri kaptı.

Filmin, bir aksilik çıkmazsa 2022 yazında çıkması planlanıyor ancak ertelenir korkusuyla 29 Temmuz tarihini buraya yazmaya elim gitmiyor. Sinemalarda gösterime girme cesaretini gösterir mi, ya da o zamana kadar sinema hala bir cesaret işi olarak mı kalır henüz bilemiyoruz. Aksi takdirde Disney Plus’ta görücüye çıkması da muhtemel. Ama yani, bana kalırsa, eğer biraz özgün kararlar alınırsa izlemesi oldukça keyifli bir film olabilir.

Siz ne diyorsunuz? Sizce Mads Mikkelsen yine kötü karakter mi olur, Waller-Bridge’i nasıl bir rolde görürüz? Siz bu filmi bekliyor musunuz?

Author

İstanbul'da yaşıyor, buraya yazacak havalı bir şey de bulamadı. @charles_bourbaki

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.