Bir yapımda ana karakteri oynayan oyuncunun dönemden döneme, göz göre göre değişmesi öyle pek de alışık olduğumuz bir şey değil. Buna şahit olabilmemiz için ya Spartacus’te olduğu gibi trajik bir olayın gerçekleşmesi ya da Muhteşem Yüzyıl’ın Hürrem vakasındaki gibi saçma sapan durumlar olması gerekiyor. Sanıyoruz ana karakter oyuncusunun değişmesini normal karşılayacağımız bir istisna, yılların James Bond serisi. E tabii bir de bu değişimi kurgusunun önemli bir parçası yapacak kadar normalleştirebilen Doctor Who var!

Moffat’ın inatla kendisine iyi bir bölüm yazmadığı Peter Capaldi; her şeye rağmen, yani gerçekten senaryodan prodüksiyona kadar şeye rağmen aklımıza ve yüreğimize işleyen bir performansla Doctor Who’ya en jönünden imzasını çaktı ve vedasını edebilmek için yılbaşı özel bölümünü bekliyor. Biz Whovianlar ise usta oyuncunun veda edeceğini öğrendiğimizden günden bu yana, bir yanımızda yer etmiş hüzünle beraber öteki yanımıza sinmiş merakla Capaldi’den sonra kavuğu devralarak 13. Doctor’u canlandıracak oyuncunun kim olduğunu öğreneceğimiz günü bekliyorduk. Bu bekleyiş süresince Kris Marshall, Olivia Colman, Tom Ridley gibi pek çok oyuncunun adı Doctor ile beraber anıldı. Kimi ihtimale çok coştuk, kimisine burun kıvırdık, kimisindense zamanla soğuduk. Nihayetinde onuncu sezon final yaptığında, hayranların ve yorumcuların bahsi Kris Marshall üzerine gibi duruyordu. Ancak Doctor Who yapmayı hep sevdiği gibi bizleri yine şaşırttı ve adaylar arasında çok da göz önünde olmayan bir ismi 13. Doctor’u canlandıracak oyuncu ilan etti: Bundan sonra evreni köşe bucak gezecek, TARDIS’i bir türlü kontrol edemeyecek, Daleklerin canını sıkacak o isim; Jodie Whittaker!


İngiliz dizilerine aşine olan kesimin Broadchurch‘ten Beth Latimer olarak tanıyacağı, benim gibi bağımsız filmlere daha meraklı olanlarınsa Adult Life Skills‘teki çok eğlenceli Anna performansından biliyor olabileceği Jodie Whittaker; 13. Doctor’u oynaması için anılan isimlerin arasındaydı fakat öyle çok da bir iddiası var gibi gözükmüyordu. Ancak günün sonunda iki kalp ile Tardis’in anahtarına sahip olan ve ilk kadın Doctor olma ünvanına erişen isim Whittaker oldu. Bu arada söylemek gerek; bazılarınızın sessiz olduğunu sandığınız itiraz homurtuları buradan duyuluyor ve açıkçası bu homurtular epey de baş ağrıtıyor. Şikayetlenmelerinize bir son vermeniz ya da bu sayfalardan uzak bir köşede devam etmeniz için bir kez tatlı dille durumu anlatalım:

Doctor Who, klasik seride ve modern serinin ilk sezonlarında Gallifreylileri; Zaman Lordları ve Zaman Leydileri olarak iki cinsiyete ayrılmış şekilde betimliyordu. Fakat modern serinin ilerlemesi ile beraber bu betim ortadan kalktı ve zamanla, Zaman Lordları’nın belli bir cinsiyetinin olmadığı dizinin genel hatlarına yedirilerek resmi bir hal aldı. Önce Missy karşımıza çıktı, sonra Gallifrey’de rejenerasyonuna tanık olduğumuz kimi Zaman Lordları farklı bir cinsiyetle yeni formuna geçti, Doctor kendi ağzıyla geçmişiyle ilgili cinsiyetin önemsizliğini vurgulayan çokça anı anlattı. Kısacası bir süredir Zaman Lordları’nın farklı cinsiyetlere rejenere olması normal bir durumdu. Doctor’un şimdiye kadar hep erkek formunda olmasıysa, siyahilerin beyazlarla aynı tuvaleti kullanabilmeye yeni yeni başladığı yıllardan kalma bir alışkanlıktı. Bu noktadan sonra Doctor’un yeni formunun bir kadın olması, diziyi düzenli takip eden ve yaşadığı yüzyılı ezbere söyleyebilen kimse için bir problem olmamalı.

https-%2F%2Fblueprint-api-production.s3.amazonaws.com%2Fuploads%2Fcard%2Fimage%2F537290%2F83991cf0-6dc7-4257-8fd7-f30372decdd6
Yine de, yine de empati sınırlarını zorlayarak Doctor’un kadın olmasının politik bir karar olduğunu düşünenleri anlamaya çalışarak şunu söylemek istiyorum: Evet, ben de sizinle beraber Bill’in, Clara’nın, Iraxxa’nın, Heather’ın üzerinden kadınlığa ve feminizme dair getirilen çok yanlış yorumların tanığıyım ama unutmak nankörlük olur ki bu diziden Martha, Donna, River, Missy gibi kadınlar geldi geçti ve arkalarında çok sağlam izler bıraktılar. Bu izlerin bu derece sağlam olmasını sağlayan en önemli etkenlerden biri ise biz izleyicilerin onları önce cinsiyetleriyle değil, karakterleriyle olarak betimleyebilmemizdi. Şimdi de; nasıl Doctor’u bu zamana kadar cinsiyetinden önce karakteriyle, cesaretiyle, bilgeliğiyle, kahramanlığı ya da bazen zalimliğiyle betimlediysek aynısını yapmaya devam etmemiz yeterli olacaktır. Sonrası hakkında içiniz rahat olsun, başyazarlık sıfatını Moffat’tan devralacak Chris Chibnall iyi bir Doctor portresi çizmeyi başaracak bir yazar gibi gözüküyor. Ha, olur da Chibnall iyi bir Doctor yazmayı beceremez ya da Whittaker oynamayı başaramazsa bu isimlerin sanatçılığına dair eleştirilerimizi esirgemeden bu sayfalarda yazarız.

Onca laf, bunca anlayıştan sonra hala Whittaker seçimi hakkında tek eleştiriniz “kadın” olmasıysa; muhteşem YouTuberlardan Deniz Bağdaş son videolarından birinde dekoltesini eleştiren bağnazlara Arabistan konsolosluğunun vatandaşlık başvuru linkini paylaşmıştı. Bizi yormaz, linki siz bulursanız çok seviniriz.

Bu kalıp dışındaki gerçek Whovianlar’dan Whittaker hakkında eleştiri ve yorumları bekliyoruz. Bu yazıda bahsedilenler dışında bir de gelecek sezon hakkında Geekyapar ekibinin temennilerini dinlemek isterseniz aşağıdaki videoyu tavsiye ederiz.

 

Author

Lord olmak için yola çıkan gariban geek kendini bir anda yazar olarak buldu. Geek kültürüyle küçük şakalaşmalarını, sinemayla flörtlerini yazıya dökmek için burada. Muhitte Geek_Lord olarak bulabilirsiniz.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.