Çağımız her şeyin suyunu (siz isterseniz başka tabir kullanın) çıkarma çağı olmuş, dün öğrendiğim bir olay bana bunu gösterdi. İnsanlar artık bölümü, açılış ve kapanış jenerikleriyle beraber sadece beş (evet, sayıyla 5) dakika süren anime seriler yapmaya başlamışlar. “Neyin kafası bu fikri doğurdu?” demeyin, sebep belli. Televizyonda iki program arasına bir “mikro-anime” yerleştirmek, ufak bir muhasebeye giriştiğimizde göreceğimiz üzere, çok daha fazla reklam arası yaratma imkanı tanıyor. Misal, iki program arası 2 dakika reklam varsa, bu küçük programcık, ekstra bir 2 dakikalık reklam talebine bahane olabiliyor. Bir diğer deyişle “sanat bahane, kapitalizm şahane” mottosu Güneş İmparatorluğu’nda yeni milli marş olacak gibi. Olsun. Canları sağolsun.

Pupa (1)

Elbette benim yeni öğrendiğim bu durum çoğu kadim Geekyapar okuru için Amerika’yı yeniden keşfetmek gibi bir şey olacağından, bu mikro-yazımı ilk seyretmeye başladığım 4 dakikalık animeyi önererek kapatıyorum. Studio Deen tarafından hazırlanan ve 2014’ün ocak ayında yayınlanmaya başlayan Pupa, animede oluk oluk kan görmek isteyenleri memnun edecek cinsten bir seri. Yume isimli küçük bir kızımıza esrarengiz bir virus (animeye ismini veren Pupa) bulaşır ve onu et için çıldıran dev bir canavara çevirir. Yume’nin etrafa zarar vermemesinin tek yolu ise abisi Utsutsu’dan geçmektedir. Utsutsu da aynı virus ile enfekte edilmiştir, ancak virus oğlumuzda başka etki etmiş ve ona hızlı doku yenilenmesi (regeneration) özelliği kazandırmıştır. Pek Utsutsu, Yume’nin içindeki canavarı susturmak için ne mi yapacaktır? Cevap basit, kız kardeşinin acıktığı zamanlar kendisini yemesine izin verecek, böylece daha büyük katliamların önünü kesecektir…

Doğu yakası çok değişik bir dünyaymış, arkadaş. Aklıma başka bir açıklama gelmiyor. Pupa’yı bir deneyin. Muhtemelen ilginizi çekecektir. Hem çok beğenmeseniz de pek dert değil, zaten tüm seri toplamda otuz dakika içinde bitiveriyor.

pup2

 

Not: Beni bu kısacık anime kültüründen ve Pupa’dan haberdar eden iflah olmaz animeci Yakup Çiftçi arkadaşıma pek teşekkür ederim.

Author

Eskilerin dediği gibi: "You must gather your party before venturing forth"

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.