Bildiğiniz gibi geçtiğimiz Haziran ayında DC Comics en sonunda dört senedir eskittiği New 52 markasını emekli edip, yerini DC You adını vereceği bir inisiyatife bırakmaya karar verdi. Burada mesele basit bir isim değişikliğinden fazlasıydı elbette. DC Comics adla birlikte New 52’nın sembolize ettiği şeyleri de bırakmıştı. Artık çizgi romanlar sertçe denetlenen bir devamlılığa bağlı kalmak zorunda değillerdi. Tonlama ve görsel tarz olarak birbirlerine yaklaşık durmak mecburiyetleri yoktu. Bu yeni atılımda, herkese dair bir şeyler olacaktı.

Biz kendisini yargılamadan önce, biraz vakit tanıyalım istedik. Bütün yazı DC’nin yeni serilerine şans verip, tutan ve tutmayanları elemeye ayırdık. En sonunda buradayız. DC You farklı tatlara, farklı dimağlara hitap eden bir yapı; o yüzden illa ki herkes kendinden bir şeyleri bulacaktır. Biz bu yüzden ton ve konudan ziyade, kaliteye bakalım dedik. Ortaya şöyle bir 9’lu liste çıktı. Buyurunuz, hunharca tüketiniz.

Action Comics

Greg Pak ve Aaron Kuder Action Comics ile gerçekten harika bir iş çıkartıyorlar, ki buna daha önce kısmen değinmiştik. Gene Luen Yang ve John Romita Jr’ın ana Superman serisinin aksine, Action Comics çok daha cesur, çok daha ilginç ve dürüst olmak gerekirse çok daha akıllı da aynı zamanda. Superman’in polislerle karşı karşıya geldiği sayıyı ne kadar takdir ettiğimizi yazmıştık zaten. Ama ondan da ötesi, Superman’in kendini bulma serüvenine ayrılan vakit ve önem olsa gerek. Bulduklarını güzel işlemeleri de cabası.

Batman

Scott Snyder ve Greg Capullo‘nun büyük bir şatafatla biten Endgame hikayesi, zaten okur ve eleştirmenlerden tam notu almıştı vakti zamanında. Sonradan yeni Haziran atılımı bünyesinde Batman kostümünün altında Jim Gordon‘un yatacağı, o kostümün de devasa bir robot olacağı açıklanınca biraz olumlu tepkiler silinmişti. Batman’in şu ana kadar çıkan üç sayısı gösteriyor ki; hayır, korkulacak hiçbir şey yokmuş. Snyder ve Capullo’ya güvenmeye devam, onların eşit derecede komik, sürükleyici ve zeka dolu Batman serilerine selam!

Batman Beyond

Çok açık konuşayım, beni tüm DC You külliyatı içerisinde en olumlu biçimde şaşırtan seri bu oldu. Dan Jurgens ve Bernard Chang‘in serisiyle ilgili olumlu fikirlerim var desem yalan söylemiş olurdum, zira Terry’nin Batman Beyond’luğu Tim Drake‘e bırakma hikayesi pek açmamıştı beni. Ben nereden bilirdim o yüzeysel geçişin ucunda bu kadar ilginç karakter dinamiklerine sahip ve gerçekten güçlü çizimlerle bezeli bir distopya hikayesinin yattığını?

Cyborg

Şu dakikaya kadar Cyborg’u pek anlamlı bir karakter olarak gördüğümü söyleyemeyeceğim maalesef. Karakterin güçleri zerre ilgi çekici olmadığı gibi, bugüne kadar “Vay babam beni sevmiyor, zaten kolum da mekanik” rahatsızlığından bir gömlek daha fazla karmaşık bir katman koyamadılar karaktere. Ama cümlemin başını tekrar ediyorum, şu dakikaya kadar. Allah için David Walker ile Joe Prado‘nun serisi de yer yer bu sıkıntıya düştü; ama genele baktığınızda, ilk defa etkileyici ve derinine inmek istediğiniz bir karakter var karşınızda. Umalım da böyle sürsün.