Ne zaman bir animasyon filminden heyecanla bahsetsem, genelde karşılaştığım tepkiler ikiye ayrılıyor: Heyecanıma ortak olan tipler bir kenarda, animasyonları tamamen çocuk işi olarak gören tipler –ki genelde bunlar heyecanımı kursağımda bırakanlar- öteki kenarda. Bu haberi okurken ikinci tip tepkiyi verenlerdenseniz bile umarım yazının sonunda fikriniz değişir ve biraz olsun içinizde küçük bir heyecan oluşur. Yargıladığımdan değil ama, animasyon sevmeyen insan olur muymuş yahu? Animasyonlar dünümüz, bugünümüz ve yarınımızdır; onları sevin!

Kayıp Balık Nemo, benim gibi o yaşlarda çocuk olmuş birçok kişinin bayılarak izlediği bir şeydi. Tam olarak kaç yaşında izlediğimi hatırlayamam belki şimdi ama çok iyi hatırladığım bir şey varsa o da, eve CD’si alınan her filmi canım sıkıldıkça izlediğimdir; ki zaten küçük bir çocuğun boş vakitten daha fazla bir şeyi yoktur herhalde. Yüzlerce defa film izlemekten ezberlediğim VCD –o zamanlar DVD playerlar ya da Blu-Ray falan yoktu tabii– artık benim için basit bir cihazdan haline gelmişti ve benim o zamanlar en büyük eğlencelerimden biri de, artık her repliğini ezberlediğim filmleri yeniden koyup izlemekti.

O, artık aklıma sahne sahne kazınan filmlerden biri de Kayıp Balık Nemo’ydu şüphesiz. Her defasında yarıda kesilse de, bıkmadan usanmadan en başa sarıp izlediğim bu animasyon, ciddi anlamda eski sayılabilir sanırım. Zira ilk çıktığı yıldan bu yana yaklaşık on üç senenin geçtiğini söylesem, sanırım demek istediğimi anlarsınız. Fakat yine de Pixar stüdyosunu da bu kadar uzun süre boyunca bizi güzel bir devam filminden mahrum bıraktığı için suçlayamayacağım, çünkü onca yıldır başka animasyon filmleriyle günümüzü güzelleştiriyorlar ne de olsa

Az önce ne dedim ben? Devam filmi mi dedim? Evet, dedim tabii! Bu saate kadar duymayanınız varsa bile bundan sonra duymuş olacak; çünkü Kayıp Balık Nemo’nun devam filmi Finding Dory, 17 Haziran 2016 tarihinde sinemalara geliyor! On küsür yıllık bir sevgi, bu yaz yeniden filizlenecek! Peki, Finding Dory –İngilizce ismini kullanıyorum, zira hala kesin Türkçe bir isim belirlenmedi animasyonumuza- ne hakkında olacak, ne gibi maceraları içerecek ve de filmdeki kahramanlarımız kimler diye merak ediyor musunuz? İşte bu yazımızda tüm bu soruları cevaplayacağız!

Öncelikle hangi karakterleri göreceğimizi açıklayalım. Zaten isminden de belli olduğu üzere unutkan balığımız Dory cepte, o bu filmin yıldızı, olmazsa olmazı. Yanında Kayıp Balık Nemo’nun kahramanları Nemo ve onun babası Marlin de yer alıyor. Sequel olacak dedik ama, şimdilik iki filmin ortak karakterleri bu kadarla sınırlı. Fakat yine de karşılaşacağımız balıklar ve diğer deniz canlıları bol: Hank adında bir adet uzvunu ve espri yeteneğini kaybetmiş bir ahtapot, Dory’nin bir arkadaşı olarak rastlayacağımız Destiny isimli bir köpek balığı, Idris Elba’nın seslendireceğini söylemekten memnuniyet duyduğumuz bir fok balığı ve de en önemlisi Dory’nin anne ve babası olarak karşılaşacağımız bir çift Mavi Tang balığı! Heyecan verici öyle değil mi?

Hazır kahramanlarımız dışında karşılacağımız karakterler arasında Dory’nin anne ve babasını da saymışken bir diğer sorumuzu açıklayalım: Animasyonumuz ne hakkında olacak? Hatırlarsanız Kayıp Balık Nemo’da temel amaç, palyaço balığı cinsindeki baba figürümüz olan Marlin’in Nemo’yu bulmaya çalışması üzerineydi. Sequelimizde ise bu sefer işler değişiyor; Marlin ve Nemo’nun yardım ettiği kısa hafızalı heyecanlı balığımız Dory’nin asıl amacı ailesini bulmak üzerine!

Yayınlanan fragmanlardan öğrendiğimiz kadarıyla Dory, sanki kafasına saksı düşmüş gibi bir anda bir şeyler hatırlamaya başlıyor ve bu hatırladığı şeylerden biri de ailesine dair birkaç anı oluyor. Anne ve babasının onu asla unutmayacağına dair söylediği sözlerin flashback olarak yansıtıldığı fragmanda, Dory’nin yüzgeçlerinin el verdiği son hızla ailesini aramaya çıktığını görüyoruz. Bu macerada elbette yalnız olmayacağı gibi başına da bin bir türlü bela geliyor. Eh yanlış anlamadıysak bir akvaryum sahnesi daha göreceğiz sanırım. Zira fragmanımızda yine, Kayıp Balık Nemo’da olduğu gibi, balıklarımızın kapatıldığı akvaryum-vari bir ortam var ve anladığım kadarıyla yine bir kurtulma hikâyesi bizi bekliyor. Yani anlayacağınız hem bir arayış hem de bir kurtulma öyküsü olacak; en azından fragmanlarda bize yansıtılan sahneler bunlar.

En son fragmanının Japonca yayınlandığı animasyonumuzun birbirinden tatlı, çiçek gibi birçok sahnesi var aslında. Marlin ve Nemo’nun uyur-yüzer Dory’nin peşinden koşturması mı dersiniz, yoksa köpek balığı arkadaşıyla karşılaşıp aslında onu hiç hatırlamayan unutkan kahramanımız Dory’nin tatlı dakikaları mı bilemem ama benim fragmanlarda gördüğüm ve yüzümde tebessüme neden olan sahnelerden biri, Dory’nin ölü balıklar arasında gözlerini kırpmak zorunda olduğunu açıkladığı ve diğer balıkların göz kırpmadan nasıl durabildiklerini sorduğu sahne oldu açıkça söylemek gerekirse. Böyle anlatınca belki bir etki yaratmıyor olabilir üzerinizde ama emin olun fragmanları izleyince siz de ne kadar şeker bir filmin bizi beklediğini anlayacaksınız.

Pixar stüdyolarının Kayıp Balık Nemo’ya yaptığı sequel animasyonu Finding Dory, 17 Haziran’da vizyona girecek, unutmayın ve takvimlerinizi şimdiden işaretleyin, zira az bir vakit kaldı! Gerçi animasyon severler için pek de söylemeye gerek yok ama yine de son bir hatırlatmada fayda var, öyle değil mi?