Birkaç gündür Amerika’da yaşanan olayları illa ki bir haber sitesinde, gazetede ya da televizyonlarda görmüş, denk gelmişsinizdir. Biz yine de hatırlatalım. 17 Haziran akşamı, Güney Karolayna eyaletine bağlı Charleston şehrinde çok vahşi bir katliam yaşandı. Sonradan Dylann Roof olarak tanımlanan ırkçı bir şahıs, Afro-Amerikalılar için tarihi bir öneme sahip olan Emanuel Afrikan Metodist Episkopal Kilisesi’ni silahla bastı, dokuz kişi hayatını kaybetti, bir kişi ise yaralandı.

Bunun sonucu olarak Amerika’da hem ırkçılık, hem de silah yasaları meseleleri yeniden tartışılmaya başlandı. Birleşik Devletler’in asla kapanmayan yarasıdır zaten bu ikisi. Bu sefer bir araya gelince, belki işin içinden bir değişim çıkar diye ümit edenler vardı; ama onlar yine yanıldılar. A.B.D. bu sefer de meselenin daha şekilci bir tarafına yoğunlaşmayı tercih etti: Dylann Roof’un saldırı öncesi sosyal medyada paylaştığı fotoğraflarda sembol olarak kullandığı görülen, Güney’de yaygın bir şekilde bulabileceğiniz bir şeyin üzerine gittiler: Konferedasyon bayrağı.

01 Konfederasyon

Hâkim olmayanlar için kısa bir tarih dersi. 1861 senesinde Cumhuriyetçi Abraham Lincoln’ün, Güney eyaletlerinden tek bir oy dahi alamadan Başkan olmasıyla beraber, o dakikaya kadar köle meselesi yüzünden iyice gerginleşen Kuzey-Güney ilişkisi bir kopuş yaşamış ve beraberinde 11 Güney eyaleti Birleşik Devletler’den bağımsızlığını ilan etmişti. O onbir eyalet “Amerika Konferedasyon Devletleri” adında yeni bir oluşuma imza atar ve bağımsızlığı için Kuzey ile çarpıştı dört sene boyunca. Tabii ki meselenin temelinde yatan en önemli unsur köle haklarıydı, zira Kuzey ve Güney zaten bu mesele üzerinde defalarca çarpışmış, neticesinde de ortaya “Şu paralelden bir çizgi çekelim, aşağıda köle yasal olsun, yukarıda olmasın” gibi saçma sapan taviz politikaları dahi çıkmıştı.

Burada az sonraki tespitlere bağlam oluşturması bakımından az daha derine girmek gerek. Köle meselesi bunu yakan fitildi, ama kaba tabirle bir benzetme yapacak olursak, dinamitin kendisi olmaya ancak Abraham Lincoln’ün Özgürlük Bildirgesi ve meşhur Gettysburg konuşması sonrasında başladı. O onbir eyaletin ayrılmasına sebebiyet veren başlıca sebep, Güney’in artık kendi –tabii ki köle meselesini de içeren- politikalarını kabul ettirmek konusunda her geçen gün daha da zorlanmasıydı.  Kendilerinin desteği olmadan bir başkan seçildiğini de görünce, o dönem üniter bir ülkeden ziyade şimdiki Avrupa Birliği’ne daha benzer bir kafada algılanan Birleşik Devletler’den çıkmak istediler.

02 Declaration

Bu yüzden de Konferedasyon’un savaş arması, garip bir arafta kaldı takiben gelen seneler içerisinde. Bir yandan kağıt üzerinde savaş ve varoluş sebeplerinden biri kölelik olak bir ülkenin sancağıydı, bu yüzden de ırkçılığı sembolize ediyordu. Ama öte yandan, Konfederasyon için savaşan herkes de köleliğin devamı için mücadele etmiyordu. Hakeza Kuzey askerlerinin de birincil motivasyonu siyahilere özgürlük değildi ilk başlarda. Bunun en net kanıtı Özgürlük Bildirgesi’nin savaşın tam ortasında yapılmasıydı. Bu sebeplerden dolayı Konfederasyon bayrağının yıllar içerisinde Güney’in sembollerinden biri hâline gelmesine müsaade edildi.

İşte bugün A.B.D.’de bu tartışılıyor. Güney’in bu bayrağı sahiplenen kırsal ve eğitimsiz seçmeniyle en yakın görülen Cumhuriyetçi parti üyeleri bile Charleston katliamı sonrasında bayrağın artık yasaklanmasına yönelik görüş bildirdiler. Mesele öyle bir noktaya vardı ki, Apple App Store’dan içinde Konfederasyon bayrağı geçen tüm oyun ve uygulamaları, tarihsel bağlamları sağlam olsun ya da olmasın kaldırma kararı aldı. Pek çok eyalet, bir sembol olarak devlet dairelerinde kullandığı bu bayrağı artık tedavülden kaldırmak üzere kararlar alıyor ve almaya da devam edecek gibi gözüküyor.

02 Union Support

Açıkçası dışarıdan bakan bir gözlemci olarak, fikrine değer verdiğim Amerikalı yazar, hoca, düşünür ve siyasi hicivcilerin hiçbir sorun yokmuşçasına meselenin buraya bağlanmasına rıza göstermelerine pek inanamıyorum. Konfederasyon bayrağı bir sembol, evet; bir ırkçılık sembolü. Ama içi artık çok boşalmış bir sembol. Kurumuş, kalmış; ahı ya da vahı bile yok üzerine konuşabileceğimiz. Antik bir dönemin, antika kumaş parçası işte. App Store’dan yasaklamak, gönderden çekmeye peki; ama yani tek problem bu muydu gerçekten?

Buraya kadar okuduysanız, kıssanın hissesini geçeyim. Amerika, yine bir şekilde yıllardır oluk oluk kan kaybettiği yarasının üzerine pansuman yapmayı dahi reddetmekle uğraşıyor. Parmağını yeterince inanarak başka bir yere tutup, konuyu değiştirirse, kimsenin kanadığını fark etmeyeceğini sanıyor; ama o eşik çoktan geçildi. Aurora, Colorado, Columbine gibi örnekler de, Ferguson ve Charleston gibi örnekler de sonlanmıyorlar. Konfederasyon bayrağı isterse toplu bir törenle yirmi milyon kişinin birer uçtan tuttuğu çakmakla Times meydanında yakılsın, fark etmez. Yara hâlâ kan kaybetmeye devam ediyor.

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.