Post-credits sahneleri bildiğiniz üzere stüdyonun bir sonraki filmi için olası heyecanımızı arttırmak adına kurgulanan birtakım ön film kareleridir. Çoğunlukla Marvel filmlerinden alıştığımız bu olay, on yıldan uzun süredir bizi koltuğumuzdan hemen kalkmaktan alıkoyan bir gerçekliğe dönüştü. Çünkü o sahne en az film kadar da önem taşır hâldeydi artık. Her şeyiyle gelecek filmlere dair yeni umutlar yeşertirdi.

Gel gelelim bizim alışık olduğumuz bu post-credits sahneleri geleneği, Deadpool’da çok da amacına uygun kullanılmamıştı. Neden ve nasıl diye soracak olanlarınız için ufak bir uyarı yapıp cevabımızı öyle verelim istiyoruz. Her ne kadar after credits sahneleri kendi başına bir spoiler ögesi olsa da, herhangi bir sıkıntı yaşamamanız için yazımızın dolu dolu spoiler içereceğini söylemeden geçmeyelim.

O halde sorumuzu bir kez daha tekrarlayalım: Deadpool 2’nin post-credits sahneleri neden çok iyi ama bir o kadar da tutarsızdı? Hazırsanız yanıtlıyoruz. Sıkı tutunun.

_f0e8ee02-5758-11e8-b431-73159b4b09e2

Deadpool, zaten karakter olarak da filme uyarlanış şekli olarak da hiçbir şeyi ciddiye almayan bir konsepte sahip. Olabildiğince her şeyle dalga geçen, gerçeklik ve yapmacık dünyalar arasındaki buz dağını paramparça eden temeliyle de kimsenin ondan çok realist beklentileri olmadığı aşikar. Ancak şu ana kadar sinemada izlediğimiz Deadpool yapımları (bunu, bu iki filmi de ele alarak söylüyoruz) belli bir noktaya kadar cıvıklığın yanı sıra ciddiyeti de içeriyordu. Wade’in origin hikayesi olsun, Vanessa ile ilişkisi olsun… Tüm bunlar, Deadpool’un cıvıklık motivasyonuna katkı sağlayan güzel bir zıtlık olarak yer alıyordu.

Fakat reddetmemek gerekir ki bu oturaklılık, böylesine daha mantıklı bir sebebe bağlanma unsuru, ister istemez izleyicinin beklediği bir şey haline geliyor. Konu Deadpool’ken, Arap saçına dönmüş zaman düzlemleri, karman çorman olmuş film evreni karışıklıkları çok da ciddiyetlik ve realistlik ile karşılanması gereken şeyler değil, kabul. Ama zaten bahsettiğimiz “çok harika fakat yine de tutarsız” sözü, tam da burada bünyelerimize kararsız bir ikilem olarak işliyor.

After credits sahnelerinin ilkinde Negasonic Teenage Warhead ile sevgilisi Yukio‘nun, Cable’ın son hakkını da kullandığı zamanla oynamaya yarayan aleti tamir ettiklerini izliyoruz. Bu tamir olan aletin Wade’e verilmesinin elbette ki hiç de sorumlu bir sonucu olmayacağını bilen iki kızın birbirine bakan suratları ile kapanıyor bu sahne.

Diğerinde ise Wade’in bütün olanları telafi etmek adına zırt pırt geçmişe giderek yaptığı hataları düzelttiğini izliyoruz. Gerek Vanessa’yı, gerekse Peter’ı kurtaran Wade; sonrasında bütün cıvıklık yeteneği ile kendi geçmişine de el atıyor. X-Men filmlerindeki ağzı dikili rezil Deadpool geçmişinin kafasına bir tane sıktıktan sonra, Green Lantern senaryosunu elinde tutan Ryan Reynolds kişisinin de beynini uçuruyor.

Tüm bu sekanslar sırasında, filmde olduğundan çok ama çok daha fazla güldüğümü belirtmeden geçmek istemiyorum. Çünkü bu ölçüde cesaretlilik gösterilebilen espriler, Deadpool için bile çok beklenmedik ve aşırı iyi. Stüdyolar arası, telif hakları sıkıntılarından kaynaklanan bin türlü formalitenin ne kadar güzel ve içten bir şekilde atladıldığının şahane bir kanıtı bunlar.

deadpool2

Bu konunun normal şartlarda Marvel içinde alışık olduğumuz post-credits sahnelerinin amacına ihanet etmesindeki en büyük sebep de, dalga geçtiği tüm geçmiş gelecek karışıklıklarının ışığında bir tane de kendisinin yaratması. X-Men filmlerinin zaman çizelgesinin ne kadar karışık olduğunu ilk filmde “McAvoy mu Stewart mı?” esprisiyle mükemmel bir yüceliğe çıkaran Deadpool, ikinci filminde kendi cıvıklığı uğruna bu devamlılık geleneğinin karnını deşiyor maalesef.

Bu noktada ister tüm konuya hakim olsun, isterse de Deadpool’dan bir haber kesimden gelsin; kim olduğunu önemsemeden kafalarda birçok soru işareti oluşuyor. Eğer Wolverine ile savaşan o Deadpool’u öldürdüyse, teknik olarak kendisinin şu andaki varlığı ne ölçüde akıl alır bir şey mesela? Peter ve Vanessa’yı kurtarmasına rağmen bütün film boyunca izlediklerimizin aynı şekilde gerçekleşmesi ne kadar mümkün? Tüm filmin hikayesi düşünüldüğünde Vanessa ölmediyse, bir X-Force kurulması ne kadar beklenebilir?

Böyle tutarsız diyoruz ama yanlış anlaşılmasın; bu tutarsızlık filmden aldığınız keyfi azaltan türde değil. “Başı ayağı ayrı oynuyor ama çok fena derecede iyi” olmasının sebebi de, her şeye “Amaaan başlarım böyle işe, mantıksızlığın dibini sıyıracağım!” diyebilecek kadar cesur davranabilmesi zaten.

Marvel’dan alışık olduğumuz after credits sahneleri geleneğine yapılan bu ihanet, en tatlı ve en içten cinayet olabilir sahiden de. Kimsenin yapamadığını yapabilen -hem sinematik evren anlamında hem de şirketler arası problemler minvalinde düşündüğümüzde- tek kahraman kendisi şu anda. O yüzden cıvıklıklar kralı Deadpool’un kendini ciddiye alan bir filmde bile ciddiye almaması (bak bak, nasıl ironi) biz geeklerin en güzel haz kaynaklarından.

Deadpool’u sevin, chimichangaları koruyun.

Author

Geveze, aşırı heyecanlı, domates surat. Ailenizin mülayim, cep tipi ponçiği. Profesyonel inek. Özel gücü ise role play yazmak. @poncikbruiser

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.