Mimari yapılar yazı dizimizden hepinize tekrardan merhabalar sevgili geekler. Bundan önceki yazılarımızda sizlere despotlardan, savaşlardan ve kurbanlardan etkilenen mimari yapılardan bahsetmiştik. Bugün ise bir kurtuluşun; mucizenin eseri olan mimari yapıdan, Kolombiya’nın Ipiales kentindeki Las Lajas Tapınağı’ndan bahsedeceğiz.

Öncelikle neden bu tapınağın bu kadar özel olduğunu ve neden onu seçtiğimi anlatmak istiyorum. Tapınağı özel yapan yegâne şey, aslında onun bir kanyonun üzerinde yükselmesi. Ama bunu o kadar heybetli bir şekilde yapıyor ki, onu görenlerin üzerinde hayranlık etkisi bırakmadan edemiyor. Adeta filmlerdeki ürkütücü şatolardan biriymiş gibi gözüken bu tapınak, yine aynı filmlerdeki gibi ürkütücü hikâyelere de sahiplik ediyor.

18. yüzyılın başında María Mueses de Quiñones adlı bir kadın, Ipiales ve komşu şehirler arasında sürekli yolculuk yapmaktadır. Yolculukları sırasında Las Lajas, yani “Kayalıklar”, olarak adlandırılan mağaraların bulunduğu yerden, lanetli olduğuna inanıldığı gerekçesi ile, hep uzak durmaktadır. Bu yolculuklardan birinde, doğuştan sağır ve dilsiz olan kızı Rosa “Anne şurada kucağında bebek olan bir kadın var.” diye seslenir. Duyduğu sesin, doğduğundan beri konuşamayan kızının ilk kelimeleri olduğuna inanamayan Maria, büyük bir korkuyla köyüne geri döner.

las-lajas0004

Olayın absürtlüğü bir yana Rosa’nın konuştuğunu gören köylüler neye inanacaklarını şaşırırlar. Birkaç gün sonra Rosa kaybolmuş ama annesi onu nerede bulacağından gayet emin bir şekilde Las Lajas’a gider. Çünkü kızı sürekli oradaki bir kadının onu çağırdığını söylemektedir. Maria, Las Lajas’ta, annesinin kollarından sarkan bir çocukla beraber oynayan Rosa’yı bulur. Bu ilahi görselliğin karşısında dizlerinin bağı çözülen Maria, gördüklerine inanamamıştır. Sonuçta, karşısında çocuğuyla beraber oynayan Kutsal Bakire ve İsa’yı görmüştü.

Bu olayı yıllarca saklayan Maria, fırsat bulduğu her anda mağaraya çiçekler ve mumlar götürür. Ancak bir gün, Rosa çok ağır şekilde hastalanır ve hayatını kaybeder. Kızının ölümüyle çılgına dönen Maria, şahit olduğu tek mucizeye tutunur ve Rosa’nın bedenini, Kutsal Bakire’den kızını hayata döndürmesini istemek için Las Lajas’a götürür.

Maria’nın hüznünden ve kaybından duyduğu acıdan etkilenen Kutsal Bakire, ona kızını geri verir ve kutsar. Bu büyük mucizeden sonra halk Las Lajas’ın kayalıklarına gidip kutsanmak, affedilmek için sıraya girmeye başlar. Ama oraya gittiklerinde bir başka mucize onları beklemektedir.

santuario-hermoso-del-mundo-las-lajas-turismo-ipiales-colombia

Mağaranın duvarlarında daha sonra “Our Lady of Las Lajas” diye anılacak olan resim belirmiştir. Maria’nın daha önce fark etmediğini söylediği bu resim, başlarında taç olan Bakire Meryem’in kollarındaki İsa’yı ve yanlarında duran Aziz Francis ve Aziz Domic’i resmetmektedir.

Yine bir söylentiye göre kör bir adam, on yıl boyunca bir tapınak inşa edilmesi için köylerden yardım topluyordur. On yıl sonra Las Lajas’a geri döndüğünde ise tekrardan görmeye başlamıştır. Böylece 18. yüzyılın ortalarında resmin etrafına tahtadan inşa edilmeye başlanan tapınak, daha sonra 1802 yılında tuğlalarla birlikte daha büyük bir şekilde yeniden inşa edilir. Son olarak 1916 yılında günümüzdeki Neogotik tarzıyla bir kez daha inşa edilir ve resim koruma altına alınır.

Ama resim üzerindeki gizem hala varlığını koruyor elbette. İlk olarak, resmi kimin yaptığı belli değil. Ama asıl heyecanlı olan kısım kilise inşa edilirken ortaya çıkıyor. Almanya’dan birkaç jeoloğun aldığı örneklerde kayanın üzerinde hiç boya olmadığı ortaya çıkıyor. Resim tamamen kayanın kendi doğal renkleriyle oluşturulmuş. Ve daha da ilginci bu resim, kayanın 1-2 metre içine kadar işliyor.

1479267453

Bütün bu gizemlerin, hikayelerin ve söylentilerin üzerine kurulu tapınak, Guáitara Nehri’nin 100 metre yukarısına, kanyonun iki yanını birleştirecek bir 50 metrelik bir köprünün üzerine kurulmuş. Bütün bir kanyonu yukarıdan izleyen bu tapınağın muhteşem bir manzarası var. Gotik tarzda yapılan tapınak, etrafındaki doğa ile kontrast oluşturuyor. Hani filmlerde ya da korku romanlarında bir tepenin üstündeki kubbeleri görürsünüz ve bir anda kubbeleri aydınlatan bir şimşek çakar ya; işte Las Lajas Tapınağı tam da bu havalarda ziyaret edilmemesi gerekecek kadar korkutucu bir yer bana göre.

Yağmurlu bir gecede yaratacağı korku bir yana, Kolombiya’nın çoğunlukla güneşli olan mevsimlerinde muazzam bir görsel şölen oluşturuyor. Her ne kadar Vatikan tarafından 1954 yılında küçük bir kilise olarak ilan edilse de, Las Lajas’ı insanlar sadece dini sebeplerle değil; yarattığı bu görsel güzelliğe birinci elden şahit olmak için de ziyaret ediyor.

Bu hafta yazımıza konu ettiğimiz Las Lajas Tapınağı hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Sizce resim gerçekten bir mucize mi yoksa sadece bir batıl inanış mı? Onu oraya melekler mi çizdi yoksa aşırı yetenekli gizli bir sanatçı mı?

Author

Kalabalıkta sesini kaybetmemek için içerik üreten biri. Her ateşin iyi bir hikâyeye ihtiyacı olduğunu düşünür. Film, kitap, dizi, karikatür oyun ve müziğin her türlüsüne ilgisi vardır ama parası yoktur. Onu her yerde "Tavşan" diye çağırabilirsiniz.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.