Ölüm enteresan şey. İnsan olarak, otomatikman kendi varlığımızın bitmeyeceğini düşünmeye programlıyız. Kimse öleceğini düşünmek istemez, bunu düşünerek hayatını yaşamaz, zaten yaşayamaz. Ben bu aralar ölümü çok düşünüyorum, gerçekten ne manaya geliyor, ölünce ne oluyor, bir şekilde varlığımız devam ediyor mu yoksa her insanı bekleyen şey bilincin yok oluşu mu? Kişiden kişiye beklentiler değişiyor, beni sanırım iki durum da rahatsız etmiyor, bu dünya kimseye kalmayacak, Terry Pratchett bile ölürken, ölüm üzerine konuşmak, düşünmek, çok anlamsız.

Screenshot at Mar 17 14-31-56

Yabancı diyarlarda “Larger than life” diye bir terim vardır. Tureng’e bakarsanız, “epik ve efsanevi özellikleri olan” anlamına geldiğini göreceksiniz. İşte Terry Pratchett böyle bir yazardı. Pratchett, 66 yıllık yaşamı boyunca 70’ten fazla roman yazdı fakat kendisi genel olarak Diskdünya ile bilindi. Bunun sebebi yazdığı 70 eserden 40’ının genel olarak Diskdünya’da geçmesi. Yaşamı boyunca hayata dair meselelerini bu dünya üzerinden, eşsiz bir dille işledi. Bütün Pratchett külliyatına hakim olmak çok zor, fakat “Ben Diskdünya okuyacağım” diye bir karar verdiyseniz, size yardımcı olabiliriz.

Diskdünya kitapları dört alt seriden ve onlarca tek kitaptan oluşuyor. Karakterlerin gelişimini görmek için aslında kitapları kronolojik sırasında okumak çok daha eğlenceli ama yine de bunu yapmak zorunda değilsiniz, her kitap kendi içinde çok güzel ve tek başına yetebilecek hikayeler anlatmakta. Bu kuralın dışına çıkan tek kitap “The Light Fantastic” çünkü bu kitap direkt olarak Colour of Magic’in devamı olarak geçiyor.

İşte Pratchettt külliyatına giriş yapmak için okuyabileceğiniz 6 eser;

 

Thief of Time

Screenshot at Mar 17 14-41-20

Thief of Time benim kişisel favorim, çünkü zamana dair anlatılan en güzel hikayelerden biri olduğunu düşünüyorum. Thief of Time okuduktan sonra Diskdünya’da kavramların nasıl insanlaştırıldığını görüp, daha sonra okuyacağınız şeyleri daha rahat algılayabiliyorsunuz. Thief of Time, Auditors of Reality isimli şeytani bürokratların (bunlar düşündüğünüz gibi bürokratlar değiller), bir saatçiye, mükemmel saati yaptırıp, bununla zamanı durdurmasını konu alıyor.

Thief of Time’ın hikayesi diğer TP kitaplarına nazaran biraz daha karışık. Aslında bu genel olarak bir “Ölüm” hikayesi. Tabii “Ölüm” derken yanlış anlamayın, Ölüm, Pratchett’ın dünyasında bir karakter ve o da aynı bürokratlarımız gibi, akla gelen “ölüm” kavramından daha farklı. Thief of Time’da Reaper Man ve Soul Music kitaplarında tanıştığımız pek çok karakter var. Fakat kitabın ana karakteri Death değil, Death’in torunu Susan.

Aslında Thief of Time, Pratchett okuyucuları tarafından en beğenilen kitaplardan biri değil ama benim ilk okuduğum kitaptı, bu sebeple benim için ayrı bir yeri var, yani bu listeyi defalarca yazsam, ilk koyacağım kitap her zaman Thief of Time olurdu, mazur görün. Yine de, işi usülüyle yapmak istiyorsanız ana “Death” kitapları olan Mort, Reaper Man, Soul Music ve Hogfather’ı bundan öncesinde okuyabilirsiniz.

 

Small Gods

Screenshot at Mar 17 14-25-17

Small Gods, diğer Diskdünya hikayelerinden çok daha ayrı, çok daha kendi ayakları üzerinde duran bir kitap. Diskdünya dahilinde yazılan kitaplar arasında en iyilerinden biri olarak kabul ediliyor. Terry Pratchett Small Gods ile Omnia üzerinden din ve hoşgörüye dair konuları işliyor.

Genel olarak diğer kitaplar kadar komik değil, hatta biraz daha ciddi, bunun sebebi de felsefi yapısının daha ağır olması. Pratchett, dine dair görüşlerini karakterler ve konseptler üzerinden anlatmayı seven bir adam. O yüzden bütün kitap bu yapıda ilerliyor. Small Gods aslına bakacak olursanız yine başlamak için çok ideal bir Diskdünya kitabı değil, fakat bana kalırsa bu kitap okumadan Terry Pratchett okudum da dememek gerekiyor.

 

Moving Pictures

Screenshot at Mar 17 14-26-16

Moving Pictures Diskdünya serisinin onuncu kitabı ve bu derin külliyata girmek isteyenlere de bir pencere görevi görüyor. Hatta net konuşalım, kendisi Diskdünya okuyucuları arasında “giriş yapılabilecek kitaplar” denildiği zaman akla gelen ilk kitaplardan biri. Rincewind’li kitaplardan pek çok karakteri görsek de, Moving Pictures’ı tam anlamıyla takdir edebilmek için önceki hikayeler ilgili bir şey bilmek gerekmiyor.

Ama bir yandan da Moving Pictures klasik bir Diskdünya hikayesi aslında, Pratchett genel olarak bu kitapta film endüstrisini parodiliyor. Hollywood dünyasına bol bol gönderme var, tabii hepsi bol fantastikli. Kitabın konusu Holly Wood isimli bir diyara düşen “profesyonel öğrenci” Vincent Tugelbend’i anlatıyor. Sinemaya ilginiz varsa pek çok farklı referans ile kendinizden geçmeniz işten bile değil. Eğer kendinize bir başlangıç noktası arıyorsanız, Moving Pictures sizin için iyi bir nokta olabilir.

1 2
Author

If I ever woke up with a dead hooker in my hotel room, Matt would be the first person I'd call.

2 Comments

  1. Tutku Tuzlu Reply

    Yazı güzel, seçilen kitaplar da güzel ama önce Discworld nedir, ondan bahsetmemişsin.

    Hiç duymayanlar için Discworld Terry Pratchett’ın fantastik kurgu kitaplarına esprili ve eleştirel bir bakış açısı sunduğu, bunu yaparken de modern dünyanın klişelerini referans olarak kullanarak da kendine has bir tarz yakaladığı efsane kitaplar serisidir. Uzaktan bakıldığında bütün fantastik kurgu öğelerini görebilirsiniz ama yaklaşıp içine girince bambaşka bir kafa yapısıyla yaratılmış olduğunu anında göreceksiniz. Bir kaplumbağanın sırtındaki dört filin üzerinde duran disk şeklinde bir dünyadan bahsediyoruz. Bu fantastik dünyadaki ilk turistin maceraların, bir karakter olan “Ölüm”ü ya da böyle bir dünyadaki film endüstrisini şaşırarak okuyacaksınız.

    Ben her zaman ilk kitapla başlamanın (ve kronolojik olarak devam etmenin) en doğrusu olduğunu düşünüyorum. “the Colour of Magic” ve devamı “the Light Fantastic” diğer kitapların gerisinde kalıyor gibi görünse de sonraki kitapların konseptini anlamak ve sizi nasıl bir ruh hali bekliyor anlamak için kritik bence. Şunu unutmayın okuması kolay kitaplar değildir (özellikle Türkçe çevirileri daha zorlu ama çevirmenlere suç bulamazsınız çünkü çevirmesi de çok zor kitaplardır.), uzun cümleler, ilginç referanslar, alışılmadık olay örgüleri olmasından dolayı aynı kitabı bir kaç kere okumadan tam anlamıyla tatmin olmayabilirsiniz.

    Kitapların bir kısmı İthaki Yayınları tarafından, bir kısmı (genelde Young Adult olanlar) Tudem yayınları tarafından çevirildi (Toplam 13 İthaki + 5 Tudem =18 adeti çevirildi) ama daha çevirilmeyen kitaplar var.

    Ek olarak Terry Pratchett’ın Diskdünya dışında yazdığı Johnny Serisini (Dost yayınları tarafından çevirildi ve 3 kitap) ve Neil Gaiman’la beraber yazdığı “Good Omens” (Salyangoz Yayınları tarafından “Bir Kıyamet Komedisi” olarak çevirilmiş) Türkçe’ye çevrilmiş olan tavsiye edebileceğim kitapları.

    Farklı tarzı ve hayat görüşüyle sıradan ve belli formülleri izleyen kitaplar yazmaktan çok uzak olan Terry Pratchett’ı saygıyla anıyoruz.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.