Bugünkü yazımı geek-müzik ilişkisini irdelemekten ziyade 70’lerin progresif, saykodelik tarzını başarılı bir şekilde güncel müziğe adapte eden gruplara ayırmak istedim. Özellikle Camel, Pink Floyd; King Crimson; Emerson, Lake and Palmer benzeri 70’lerin efsanevi gruplarından bolca esinti bulunabilecek beş grubu birer şarkı örnekleriyle paylaşmak istiyorum.

1. Portugal. The Man
Portugal. The Man Alaskalı bir grup. Her albümü birbirinden çok farklı tarzda olsa da birçok albümünde 70’lerin rock kültüründen aldıkları ağır ilham fazlasıyla hissediliyor. Aşağıdaki parça bana biraz Supertramp balladlarını anımsatıyor. Parça, grubun geçen sene çıkardığı Evil Friends albümünden. Albüm genelinde bu sounda çok fazla yer verilmemiş olsa da grubun 2011’de çıkardığı In The Mountain In The Cloud, 2009’da çıkardığı The Satanic Satanist ve 2008’de çıkardığı Censored Colors albümlerinde 70’ler fırtınasını çok daha fazla hissetmek mümkün. Grubun başka bir özelliği ise sözlerinin bir hayli politik olması. Bu açıdan da 70’lere göz kırpıyor.

2. Comets On Fire
Amerikalı Comets On Fire’ın Avatar adlı albümünü çıkış tarihini bilmeden dinlerseniz 70’lerde müzik yapan ve bilmediğinize şaştığınız bir grup sanabilirsiniz. Oysa ki Avatar’ın çıkış tarihi 2001. Surf rock’tan saykodelik rock’a farklı tarzları bünyesinde birleştirmeyi başaran Comets On Fire’ı dehşetle tavsiye ederim.

3. Tame Impala
Tame Impala’yı ilk kez dinlerken de Comets On Fire ile aynı hislere kapılmak mümkün. Benim çok vaktimi ayırdığım bir grup olmasa da en az yukarıda bahsi geçen iki grup kadar keyifle dinlediğim ve 70’ler soundunu başarıyla bugüne taşıyan bir müzik yaptıkları kesin. Avustralya’nın bağrından kopup gelen Tame Impala’nın tarzını saykodelik ağırlıklı olarak tanımlamak mümkün. 2007’de kurulan grubun 2010 ve 2012’de çıkardığı iki albümü var.

4. Causa Sui
Danimarkalı Causa Sui’nin elemanları eski hardcore ve metal gruplarında çaldıktan sonra bir araya gelip stoner rock ve 70’lerin saykodelik soundunu harmanladıkları bir grup kurmaya karar veriyor. Hangi akla hizmet yapıyorlar bunu bilinmez ama iyi ki yapmışlar. Grubun parçaları genel olarak 10 dakika civarında seyretse de kısalarından bir tane seçip sizin için aşağıya yerleştirdim.

5. Crippled Black Phoenix
Mogwai basçısı Dominic Aitchison ile Electric Wizard ve Iron Monkey‘den Justin Greaves’in kurduğu Crippled Black Phoenix’in tarzını post-rock, saykodelik rock, progresif rock ve biraz da metalin karışımı olarak tarif etmek mümkün. Yine uzun uzun parçalar yapan enfes grubun 70’ler esintisini en fazla taşıyan iki albümü 2010’da çıkardıkları I, Vigilante ve 2012’de çıkardıkları [Mankind] The Crafty Ape. Aşağıda paylaştığım The Heart of Every Country’de ise ciddi anlamda Pink Floyd duymak olası.

Sizin başka benzer tavsiyeleriniz, “Bu yazıya eklenmeliydi” dediğiniz gruplar var mı? Varsa yorumlara yazın. Hepinize iyi hafta sonları!

Author

yazar, editör, biraz müzisyen, olduğu kadar aktivist, açık kültür/açık toplum savunucusu. "tuvalette ne yaptığımızı herkes biliyor ama kimse görmüyor. anlatım da böyle bir şey: ne olduğu değil, nasıl olduğu önemlidir." @mentulaetauri

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.