Malum yaz ayları geldi, başladı bizde bir tembellik. Sıcak havalarda hakim olan uyuşukluğa rağmen yine de kendinizi kolay okunabilir ve akıcı olan kitaplarla şımartmanız mümkün. Tutup da tuğla kadar ağır kitapları, zaten terden suya döndüğümüz şu günlerde taşıyarak kendinize zorluk çıkarmaktansa; hafif ve en kolay sindirilebilir kitaplarla geçirin günlerinizi, tavsiyemizdir.

 

Küçük Prens – Antoine de Saint-Exupéry

littleprince_001-810x540_900x600-900x580

Önyargı gerçekten kötü şeyler deriz ya, sahiden de öyle. Küçük Prens’in, çocukken okuduğum bir kitap olmadığı için ne kadar pişmanım anlatamam. Muhtemelen sosyal medyada boş felsefe aracı olarak kullanılan bir eser olduğuna şahit olmamdı beni uzun bir süre bu dünyadan uzak tutan. Ama kendini havalı göstermek isteyen insanları bırakalım, Küçük Prens’in gerçek felsefesi her şeyden bağımsız kıymetli.

Bu saf duyguların, saf düşüncelerin, saf niyetlerin kitabı. Küçük bir zihin, bu sayfaları okuduğunda anlayacağını; yetişkin bir zihin çok daha farklı şekilde görebiliyor. “Eskiden ne kadar da güzelmişiz; temiz ve naif” diyebileceğimiz türden cümlelerle bezeli her bir satır, bizi yazarın yarattığı o dünyaya çok rahat götürebiliyor. Bütün gerçekçiliğinizi bir yana atarak okumanızın şart olduğu Küçük Prens, eminim ki her birinizin içindeki o saf çocuksu hissiyatları gün yüzüne çıkartabilecek nadide eserlerdendir.

Çocuk olmak, çocuk ruhlu yaşamak, bu kadar saf ve temiz niyetlerle hayat sürebilmek herkesin hak ettiği bir şey de değil bu arada. Bunun değerini anlatabilen kitaplar olduğu için şanslıyız bence.

Nihai Not: 5/5

“Ve hiçbir yetişkin insan bunun neden bu kadar önemli olduğunu asla anlamayacak!”

 

Düşler, Kâbuslar ve Gelecek Masalları – Doğu Yücel

select

“Kimdir Bu Mitat Karaman?” kitabıyla eserlerini okumaya başladığım Doğu Yücel’i, uzunca bir süre bırakmayacağım gibi bir his var içimde. Zira vakti zamanında Headbang‘teki yazılarıyla aşina olduğum ama yine de yeterince tanıyamadığım güzel yazarın kitapları, şu sıralar en büyük keyif aldığım şeylerden biri. Çünkü geek dili, geek içeriği ve elbette sürükleyiciliği sayesinde Yücel’in kitaplarını okumak muhteşem keyifli!

Birçok kısa hikayeden oluşan “Düşler, Kabuslar ve Gelecek Masalları”, her öykü sonrası daha bir ilgi çekici olmaya başlıyor. Özellikle “İlahi Düello” ve “Hayalet Gemi’nin 14 Delisi” gerçekten tam benlikti ve Doğu Yücel’in kendine has anlatımıyla çok daha sürükleyici hale geldiler.

Biz geeklerin yapı taşı olan “hayal” ve “hayal gücü”nün her bir zerresine dokunuyor bu öyküler. Ve neredeyse kısa öykü olarak derslerde okutulacak kaliteye yükseliyor gözümde. Öykü derlemelerini çok fazla okumuyor olsam da, Düşler, Kabuslar ve Gelecek Masalları ile bu türe daha çok ısındığımı söylemeliyim.

Nihai Not: 5/5

“Ve biz de çocuksu hayal gücümüzün yarattığı düşlerin peşinden sürüklenen zavallı hayalperestlerdik.”

 

Varolmayanlar – Doğu Yücel

varolmayanlar-dogu-yucel-inceleme

Doğu Yücel’in kitaplarına bir kere takılmışken çabuk bırakmayacağımı söylemiştim, bu da kanıtı. Üst üste iki eserini okumuş olmaktan dolayı fazlasıyla mutluyum hem de!

En az Düşler, Kabuslar ve Gelecek Masalları kadar hayal gücünün derinliklerinde yüzen bir kitap bu da. Ancak söylemeliyim ki Varolmayanlar beni çok ama çok etkiledi. En az Cornelia Funke’un Ink Heart‘ı kadar mürekkebin gücünün farkına varılmış bir dünya benim aradığım tattı bu kitapta. Düşlemenin, hayal kurmanın, bir şeyler kurgulamanın, yaratmanın ve her şeyiyle edebiyatın gücünü her bir sayfada hissetmek mümkün.

Varolmayanlar, bizim gibi hayallerinde yaşamaktan ötürü mutlu olan her türlü insanı kucaklayabilecek türden bir kitap. Hatta öyle ki, uzun bir süre boyunca gerçekten bir “Varolmayan” olduğuma dair inanç yaratan Doğu Yücel sayesinde, artık neyin gerçek olduğu ya da neyin gerçek olmadığı konusunda uzun ikilemler yaşayacağıma adım gibi eminim.

İsimsiz bir “kahraman”ın kitabın baş karakteri olmasıyla size bizzat bu gerçekçilik ikilemini yaşatacak olan kitabı okumamanız için hiçbir sebep yok gerçekten.

Nihai Not: 4,5/5 

“…Eğer tüm bu soruların yanıtı ‘evet’ ise hayalciler bazı semptomlar göstermeye başlıyorlar. Sinema salonlarına kaçıyorlar, müziğe sarılıyorlar, kitap sayfalarının arasına gömülüyorlar, çizgi romanların içine saklanıyorlar, sabahlara kadar World of Warcraft oynuyorlar… Kilit kelime; kaçış. Bu dünyada mahpus gibi hissediyorlar ve kaçıyorlar.”

Author

Geveze, aşırı heyecanlı, domates surat. Ailenizin mülayim, cep tipi ponçiği. Profesyonel inek. Özel gücü ise role play yazmak. @poncikbruiser

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.