Soundtrack hastası ve oyunlarla çok ilgili biri olduğumdan olsa gerek, dinlediğim şeylerin büyük bir çoğunluğunu oyunların soundtrack albümleri ve kendi soundtrack çalma listelerim oluşturuyor. Siz de benim gibiyseniz ve hâlâ dinlemediyseniz, listeye bir göz atmalısınız!

God of War

God of War, oyun olarak 2018 yılının en beğenilen ve yılın oyunu ödülü alan yapımlarından biriydi. Oyuncuların iliklerine kadar mitoloji hissetmesini sağlamış ve herkesin ağzında güzel bir tat bırakmıştı. Soundtrack’leri de oyunla bir bütünlük sağlamış, hatta bence oyunun bu kadar iyi olmasında önemli bir yer edinmişti.

Bear McCreary tarafından bestelenen ve her parçasını dinlemekten ayrı keyif aldığım soundtrack albümü, bir iki parça dinledikten sonra sizi Asgard’a götürüyormuş hissini veriyor. Vokaller, kemanlar ve nefesli çalgılar sizi adeta bir mitoloji turuna çıkarıyor. Bestecimiz, İskandinav mitolojisini müziklerle hissetmenin yolunu bulmuş anlayacağınız. Her gün en az bir doz “God of War” ve “The Reach of your Godhood” parçalarını dinlerim. Kesinlikle tavsiyemdir, dinleyiniz.

The Witcher 3: Wild Hunt

Hazır dizisi de çıkmışken bahsetmeden olmazdı. Dizinin de müzikleri oldukça güzel ama sanki oyunun müzikleri Witcher evrenini daha başarılı yansıtıyor. Söylemesi zor bir isme sahip Polonyalı Marcin Przybylovicz tarafından bestelenen müzikler, size hem destansı bir hikâyenin içinde olduğunuz hissini veriyor hem de bir Witcher olduğunuzu hayal ettiriyor.

Kullanılan farklı enstrümanlar sayesinde etnik müzik tarzı bir tema oluşuyor ve Witcher evreninin kendine has ruhunu da müziklerle aktarabilmeyi başarıyor. Aksiyon temalı parçalarla zorlu bir mücadelenin yaşandığını, daha sakin bazı parçalarla da Witcher olup atınızla bir yolculuğa çıktığınızı hissettiriyor. DLC’ler dâhil her bir parçası ayrı güzeldir, dinleyiniz ve dinlettiriniz.

Cuphead

Cuphead’in sanat tasarımı konusunda en başarılı indie oyunlardan biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bize 1930 yıllarından çıkma bir çizgi filmin içindeymişiz hissini öyle güzel veriyordu ki bazen sadece arayüzünde gezinip arkada çalan o harika müzikleri dinlemek için bile oyunu açtığımı hatırlıyorum.

Besteci Kristofer Maddigan tarafından bize adeta büyülü bir şekilde çizgi film karakteri olduğumuzu ya da severek izlediğimiz bir çizgi filmin parçası olduğumuzu hissettiren şahane soundtrack albümü, kullandığı tarz olan 1930’lu yılların dönem ruhunu olduğu gibi alıp müziğe dönüştürüyor. Saksafon ve trompet gibi enstrümanların ağırlıklı olarak kullanıldığı soundtrack albümü, içinizi cıvıl cıvıl ediveriyor ve dinlemekten hiç sıkılmıyorsunuz.

Assassin’s Creed: Brotherhood

Assassin’s Creed serisinin en başarılı oyunlarından olan Brotherhood, benim için tam anlamıyla muhteşem bir İtalya deneyimi demektir. O efsane Roma dönemini ve suikastçilerin iç yapısını, aralarındaki düzeni görmek insanı hem etkiliyor hem de oyun deneyimizin kalitesini arttırıyor. İşte o muhteşem İtalya ruhunu ve suikastçilerin iç dünyasını size bu kadar başarılı anlatabilmesi biraz da soundtrack katkısıyla gerçekleşiyor.

Jesper Kyd’in bestelediği soundtrack albümüyle yer yer kendinizi İtalya sokaklarında bulduğunuzu, yer yer bir tapınakta gizli bir görev peşinde olduğunuzu hissediyorsunuz. Keskin geçişli melodiler, gerilimi hissettiren yaylı çalgılar sayesinde Assassin’s Creed evreninin karmaşasında kayboluyorsunuz. Özellikle “Master Assassin” ve “City of Rome” gibi parçalar, sizi o evrenin içine atmaya yetiyor. Siz de müziklerle bir İtalya simülasyonu yaşamak istiyorsanız bu soundtrack albümünü mutlaka dinlemelisiniz.

FURI

Hızlı aksiyonu ve zorlayıcı oynanışıyla oyuncuya ter döktüren FURI, platform içerisinde bir oraya bir buraya kaçmanız gereken ve düşmanın hareketlerine ayak uydurmanın git gide zorlaştığı bir oyundu. Bu zorlu aksiyonu çok iyi veren bir diğer unsuru da kuşkusuz soundtrack‘leri olmuştu.

Carpenter Brut, Danger, Waveshaper, Kn1ght gibi isimlerin bir araya gelerek oluşturduğu soundtrack albümü, sizlere hem güzel bir rock müzik deneyimi hem de hızlı bir aksiyonun içinde olduğunuz hissini veriyor. Elektronik ve rock müzik ağırlıklı parçalar, hızlı ritimleri sayesinde dinleyiciye enerjisi yüksek dakikalar geçirtiyor. Özellikle “6.24“, “A Picture in Motion” ve “Wisdom of Rage” favori parçalarım. Elektronik veya rock müzik seviyorsanız bu soundtrack albümünü de kesin seveceksinizdir. Dinleyin, hatta arka arkaya birkaç kez dinleyin çünkü ilk dinlemede tadına doyamayacaksınız.

Evet sevgili geekler, birbirinden güzel beş farklı oyun soundtrack albümünden bahsettik. Gerçekten her biri benim için özel olan, dinlemekten hiç sıkılmadığım albümler. Bazen bu soundtrack albümlerini dinlerken “Soundtrack müzikten de öte bir şey yahu!” diye düşünüyorum doğrusu. Sizin de dinlemeye doyamadığınız soundtrack albümleri varsa bizimle paylaşmayı unutmayın.

Author

tasarımcı, fotoğrafçı, oyuncu, teknolojisever, soundtrack delisi. her türlü online mecradan ulaşmak için: @mfurkanakyuz

2 Comments

  1. Ömer Faruk Alıcı Reply

    Şahsi görüşüm olarak bu “dinlemelere doyulmayacak oyun soundtrack albümleri listesi”ne bir ekleme yapmak istiyorum. Gerek dijital çizimleriyle gerek oynanışı ile şaheser gibi olan ve müziklerin sahnelere uyumu ile GRIS de benim için bu listeye dahildir. Enfes bir soundtrack albümü var oyunun. Güzel derleme için kaleminize sağlık.

  2. Mustafa Yaya Reply

    Eğer soundtrack dinlemeyi seviyorsanız şu listeye de bakın;
    -Mirror’s Edge (Oyunun geçtiği distopik şehri yansıtmada çok başarılı ve parçalar çok yaratıcı)
    -Prince of Persia: Warrior Within (Rock türünde oryantelist parçalara sahip)
    -Journey (Duygu değişimlerini ve oyundaki hikayeyi çok güzel betimliyor)

Mustafa Yaya için bir cevap yazın Cevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.