Nintendo’nun Temmuz 2015’te kaybettiğimiz büyük CEO’su Satoru Iwata’nın mühür bir lafı vardır. Iwata-san, şöyle demiştir bir röportajda:

Kartvizitimde Şirket Başkanı yazıyor. Kafamda bir oyun yapımcısıyım. Kalbimde ise oyuncu olduğumu hissediyorum.

Bu Iwata’yı genel olarak anlamak için yeterli mühürlükte bir beyan. Ancak bu güzel insanı feyz alacaksak, zannediyorum onun başarısızlıkta sorumluluk almasına bakmak en doğrusu.

Önce filmi başa saralım.

Satoru Iwata

Satoru Iwata, 2002 yılında Nintendo’nun başına geçtiğinde şirketin –o güne kadarki– 113 yıllık tarihinde gördüğü dördüncü Başkandı. Ondan önceki üç başkan sırasıyla şirketin kurucusu Fusajiro Yamauchi, onun damadı Sekiryo Kaneda ve torunu Hiroshi Yamauchi’ydi. Iwata, Nintendo’nun başına gelen ve Yamauchi ailesinin içinden ya da aileye hısım olmayan tek yöneticiydi. Kartvizitine Şirket Başkanı tümcesini o zaman yazdırdı. Başına geçtiği şirket kan ve itibar kaybetmekteydi. Bir şeyler yapmak gerekliydi.

Iwata da nitekim bir şeyler yaptı. Odak noktası çok belliydi. Nintendo inovasyonun ön cephesinde koşacak, sadece çekirdek oyuncu zümre için değil; herkes için oyun yapacak, merkezine de sadece eğlenceyi koyacaktı. Onun yönetimi altında Nintendo, DS isimli platformunu piyasaya çıkarttı. Konsolun biri dokunmatik çift ekranı vardı, sene 2004’tü. Ondan on iki yıl sonra, iPhone’a çıkan Super Mario Run’ın lansmanında şirketin kreatif kaptanı Shigeru Miyamoto kendisine yöneltilen “Dokunmatik ekrana oyun yapmak nasıl bir his?” sorusuna hoşnut bir şekilde sırıtıp, “Biz 2004’ten beri dokunmatik ekranlara oyun yapıyoruz” diyecek, bir anlamda Iwata’nın ne kadar haklı çıktığını ispat edecekti dünyaya.

Iwata’nın yönetimindeki DS ve Wii’nin titanik başarılara koşması, şirketin kârlarını katlamasına sebep oldu. Iwata 2002 ile 2012 arasında elini neye atsa altın buluyor gibiydi. “Dokunmatik ekranla oyun” dedi, Nintendo DS tarihin gelmiş geçmiş en çok satan ikinci oyun konsolu oldu. Hareket tabanlı oyun” dedi, Wii rekorlar kırdı. Bundan sonra hayat kalitenizi de Nintendo arttıracak” dedi, bütün salonlara Wii Fit girdi. Bunların hiçbiri şaşırtıcı değildi, çünkü kartvizitine şirket başkanı yazdıran adam, gerçekten de kafasında oyun geliştiricisi, kalbinde oyuncuydu. Kariyerine bulaşıkçılıktan arttırdığı parayla aldığı programlanabilir hesap makinesine oyunlar yaparak başlamış, Nintendo’ya yazılımcılıktan girmiş, yöneticiliğinde bile bitmeyen projeler için altlarıyla beraber sabahlamıştı. Şirket içinde bile iş etiğinin, kararlılığının namı genişti. Yapan bir adamdı Iwata. Yapamadığı zaman da sorumluluk alırdı.

Satoru Iwata Wii

İşte bu da bizi esas durumumuza getiriyor. Satoru Iwata, biri 2011’de 3DS’in ilk satışları beklenenden kötü gelince –konsol sonradan dönüp çok yüksek rakamlara ulaştı– bir de 2014 yılında Wii U yüzünden Nintendo zarara düşünce kendi maaşından %50 kesinti yaptı. İşten çıkarmalar, yönetim kuruluna paraşütler, gelecek hamleleri düşünmek adına şirketin kodamanlarını milyon dolarlık kurumsal kaçamaklara götürmeler gibi şeyler beklersiniz milyar dolarlık bir CEO’dan. Iwata onu yapmadı. Bu elbette bir Japon klasıydı, Japonlar onurlu, şerefli ve prensipli insanlardır. Kılıçlarının üstüne düşerler başarısız oldukları zaman. Sonra da kalkar, üzerlerini silkeler, bir sonraki adımı atarlar. Çünkü Iwata için başarısızlıkta önemli olan tek şey buydu. Ve başarısızlığı mükafata çevirebilecek tek şey de buydu. Sorumluluk almak. 

Iwata, 2015 yılında kansere yenik düşüp erken yaşta hayatını kaybettiğinde, bir sonraki adımı atmak üzereydi. Alıp her yere götürebileceğin, insanlarla iletişim ve bağ kurma üzerine odaklanmış ve kendi deyimiyle “herkesin video oyunculuk hayatını değiştirmeyi arzulayan” bir ürün üzerine çalışıyordu. O ürün geçtiğimiz Mart ayında çıktı piyasaya. Bu dakikaya kadar 3 milyon sattı. Övgüler aldı. Yıl sonuna kadar 10 milyon, ömrü boyunca da 100 milyon civarı satacağı tahmin ediliyor. Yani Iwata’nın son mirası da altın bir başarıyla yazılacak gibi duruyor.

Bu dakikaya kadar öğrendiklerinizden sonra, bu sizi şaşırtıyor mu?

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.