Hepimizin başına gelmiştir illa ki. Okuldan, işten, güçten yorgun geliriz eve. Bazen fiziksel bir yorgunluktur bu; bütün gün masa beklemişizdir, ayakta durmuşuzdur, otobüslerde helak olmuşuzdur. Bazen de kafamız dolar; dersler üst üste binmiştir, işte deadline yaklaşmaktadır, patron azarı kayar canımız sıkılır… Eve gelince bir deşarj olmak ister insan. Kafayı boşaltmak gerekir.

İşte yıllardır bu tip emeller için insanlar spora dönüyorlar yüzlerini. Spor yapmak da, izlemek de acayip kafa boşaltan, ruh rahatlatan bir şeydir. Ama spor yapacak ortamınız yoksa, akşam da televizyonda güzel bir müsabaka yayınlanmıyorsa ne yapacaksınız? Şükür ki EA Sports FIFA 15 diye küçük bir oyun yapmış. Samimi söylüyoruz, birkaç gündür kafamızı kaldıramıyoruz oyundan. Oynarken, çok da net bir şeyi keşfettik: Müthiş deşarj oluyoruz, yorgun günlerin izi neyi kalmıyor katiyen üzerimizde yahu!

Bize inanmıyor musunuz? Buyurun şöyle sayalım size bize bunu düşündürten 5 kilit şeyi. Huzurlarınızda!

 

1. Ultimate Team’de Konsept Kadro Yapmanın Dayanılmaz Hafifliği

fut-concept-squad-screen-pc-games_b2article_artwork

FIFA’nın Ultimate Team moduna dair olan sevgimizi zaten o modun üzerine şekillenmiş ücretsiz oyun FIFA World’e dair yazdıklarımızdan anlamışsınızdır. FIFA 15’te de bu mod acayip kafa rahatlatıyor, insana keyif veriyor zaten. Fakat ufak yeni bir özellik eklemişler ki kelimenin tam anlamıyla uğraşırken mest olduk. FIFA Ultimate Team’in var olan Chemistry ve taktik kurguları üzerinde konsept kadrolar yaratabiliyorsunuz. Allah’ım %100 kimyası tutan ve kaliteden ödün vermeyen kadrolar kuracağız diye kaç saatimizi harcadık, ideal 11’lerimizi FUT dünyasına aktaracağız derken ne kadar eğlendik anlatamayız. Hani dersten sıkılıp, defterin arkasına fantezi 11’leri kurardık ya anımsadınız mı? İşte FUT’un konsept kadroları onun bir tık üstü!

 

2. Güzel Müzikler (Eşliğinde Antrenman Keyfi)

kasabian48-13

Küçüklüğüme dair en sevdiğim, en unutamadığım oyun anılarımdan biri şuydu: Gecenin körü olmuş; ben taş çatlasın sekiz, en kötü dokuz yaşındayım. Ev ahalisi uyumuş haliyle. Beni de uyudu biliyorlar ama ben FIFA 99’a sarmışım, uyuyamam. Odam da annemlerin odasının hemen yanı; ses çıkarsa mümkünatı yok uyanmamalarının. Artık sesi kısmayı mı bilmiyorum, kulaklık teknolojisinden mi bihaberim orasını hatırlamıyorum; ama bir şekilde FIFA 99’u normal şekliyle oynayamadığıma ikna olmuş vaziyetteyim. Taraftarlar, spikerin çığlıkları falan çok gürültülü şeyler.

Ben ne yapıyorum? Antrenman modunu açıyorum. Sadece oyuncuların topa vurduklarında çıkan sesler var. Çok huzurlu, çok sakin. Antrenmanda gönlümden geçtiğince çalımlar deniyor, uzaktan fantastik şutlar çıkartıyorum. FIFA 15’te o tadı aldım yine ben. Bilgisayarımın sesini kısmasını biliyorum, kulaklıklarım da var ama her gece ev arkadaşlarım yattıktan sonra antrenman moduna girip; gerek frikik denemeleriyle, gerek skill challenge’larıyla mest oldum, yatmadan önce kafa dağıttım. Üstelik bu sefer müziği de kısmak istemedim, zira her FIFA oyunu gibi 15’in de müzikleri tek kelimeyle müthiş seçilmişti gerçekten. Hayran oldum.

 

3. Tam Tadındaki Zorluk Seviyesi

fifa-15-schalke-bayer-04

Bir şeyi kabul edelim, FIFA 15’e deşarj olmak için bir metot diyeceksek bunun sadece FUT’taki konsept kadrolarla ve güzel müzikler eşliğinde akan antrenman modlarıyla açıklanması kabul edilemez. Sonuçta bu oyunu oynamak gerek değil mi? Benim gözlemim şu yönde: Eğer bir oyunun zorluk seviyesini doğru ayarlayamazsanız, hele ki bu oyun bir spor oyunuysa, işin sarpa sarması işten bile değildir. FIFA 14 bana göre bazı zorluk seviyelerinde biraz fazla zordu. Ama FIFA 15’in tüm zorluk seviyeleri olması gerektiği gibi olmuş. Aralarda hiç ciddi bir uçurum bulamadım.

Canım sıkkın, Barcelona’ya ne kadar farklı şekilde gol atabileceğimi mi görmek istiyorum? Açtım oyunu, Real Madrid’i aldım, Amateur zorluk seviyesinde kafama göre Ronaldo koşturdum. Semi-Pro uzun süre FIFA oynamamış bünyemi tekrar moda sokarken biraz elimi tuttu, Professional’da tam damak tadıma göre bir zorluk buldum sonra. En sonunda da World Class’e geçip, kendi sınırlarımı aşmaya çalıştım. Oyun beni hiçbir zaman beklemediğim bir zorluk seviyesiyle karşılamadı, bu da açıkçası kafayı sakin tutan, boşaltan faktörlerden biriydi.

1 2
Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.